2019 yılı Ramazan ayı boyunca siz değerli okuyucularımıza her gün bu satırlarda dini mesajlar vermeye devam edeceğiz. Bugünkü konuğumuz Trabzon İl Müftüsü Osman Aydın...

RAMAZAN AYI VE ORUCUN FAZİLETİ
Ramazan ayı, dinimizin beşte bir ağırlığını taşıyan, içinde çok kıymetli vakitleri bir hazine gibi saklayan ve insanların yaşamlarında standart dışı değişiklikler yaparak aslına, olması gerektiği haline döndüren farklı bir aydır. Oruç ibadeti Müslümanlara Hicri ikinci yılın (624) Şevval ayında Bakara süresinin 183. ayet-i kerîmesi ile farz kılınmıştır.

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.” 

Bu ayetten anlıyoruz ki oruç ibadeti İslamiyet’ten önceki ümmetlere de -şekil ve şartlarında farklılıklar olsa da- farz kılınmış bir ibadettir. Ayetin bize verdiği bir diğer bilgi ise, orucun mahiyetini yani neden oruç tuttuğumuzu anlatmaktadır. Oruç; temel hedefi Mü’minleri takvaya eriştirmek olan bir ibadettir.  Nefis terbiyesi yaparak Rabbimize tam manasıyla kul olabilme bilinci kazanmak, dünyalık nimetlerden uzaklaşarak ukbaya hazırlık yapmak için bir fırsattır. Rabbimizin vermiş olduğu temiz ve helal nimetlerden, yine O’nun emri gelmeden istifade edemeyerek, bizim ne kadar aciz ve fakir olduğumuzu anlamamızı sağlayan büyük bir öğretmendir oruç. 

Elimizdeki ile yetinmeyi, kanaat etmeyi öğreniriz oruç tutarken. Günlerce aç kalan bir ihtiyaç sahibinin halini anlamak için yaşamsal bir empatidir oruç. Az olan yemeği dökmemeyi öğretirken Allah’ın israf edenleri neden sevmediğini daha iyi kavratan, azın kıymetini bilerek her halimize şükretmeyi düstur edindiren bir eğitmendir oruç. Nitekim nimetlerin varlığı yoklukları ile bilinir ancak.

RAMAZAN 1 TRABZON
İMSAK ​03.26 GÜNEŞ 05.07 ÖĞLE 12.23 İKİNDİ 16:15 
AKŞAM 19:29 YATSI 21:03

İnsanların yaşamları tek düze değildir. Rahatlık da vardır yaşamda sıkıntı da. Nitekim dünya imtihan yeridir. Verilen nimetlerin bir gün elden gidebileceğini hatırlatan, böyle ansızın gelebilecek sıkıntılara karşı sabredebilmek için hazırlık yaptıran bir antrenördür/çalıştırıcıdır oruç. 

Evlatlarımıza dinimizi yaşarak öğretebilmek, onları bu güzel manevi havadan teneffüs ederek yetiştirebilmek için, yani ağaçları yaşken eğebilmek için bir fırsattır oruç. Hele ki tatilde olan yavrularımıza sahur ve iftarın sevincini hal dili ile öğretmek, onlar için kitaplar dolusu bilgiden daha verimli olacaktır. Yeter ki çocuklarımız oruç tutan bir babanın sinirlenmediğini ve trafikte sabırla beklediğini ya da annenin sıkıntılara sabredebildiğini, abla ve ağabeylerin ne kadar da geçimli olduklarını, kimsenin kimsenin kalbini kırmadığını görsünler. İşte o zaman en güzel ahlaki yaşantıyı sergilemiş ve eğitimde ideal olana ulaşmış oluruz.

Oruç sıhhatin kapısını açan bir anahtardır. Sadece maddi değil manevi hastalıklarımızı tedavi eder. Beslemiş olduğumuz kinlere, hasetlere, riyalara, kibirlere kısacası kalbimize ve dilimize tutturabilirsek orucu; yani biz orucu değil de oruç bizi tutarsa kötülüklerden, işte o zaman tüm hücrelerimiz sıhhate kavuşur Allah’ın izni ile. Zira iki cihan serveri Efendimiz buyuruyor ki;

"Kötü konuşma ile kötü işleri bırakmadıktan sonra kişinin yeme ve içmesini terk etmesine Allah'ın ihtiyacı yoktur." (Tâc tercemesi,160.)

Halkımızda yaygın olan bir deyişle; “oruç; ağzı bağlamaktır.” Hem yemekten-içmekten hem gıybetten-dedikodudan, hem de sövüşten-dövüşten uzak kalmaktır. 

"Ebu Hüreyre(ra) dan rivayet edilmiştir: Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Oruç günahlara karşı bir kalkandır. Oruçlu olan kişi edepsizlik ve zorbalık yapmasın, biri kendine sataşırsa ben oruçluyum ben oruçluyum desin.”

Oruç terbiye demektir. Hayatımızı en büyük yol gösterici, hidayet kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’e göre düzenleyebilmemiz için, mübarek Ramazan Ayı’nı belki de yaşamımızda ki son Ramazanı kıymeti gereği geçirebilmemiz için bazı hususlara dikkat etmeliyiz. Allah (c.c.) Bakara süresi 185. ayette buyuruyor ki;

Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah'ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. 

Bu ayete binaen diyebiliriz ki; Mü’minler için Ramazan, hayatımıza rehber olan Kur’an ile tanışma, buluşma, kaynaşma ayı olmalıdır. Kur’an bilmeyenler öğrenmek için çabalamalı, bilenler mukabele programlarına katılmalı. Ancak bu mukabeleyi son haftaya bitecek diye düşünmeden Ramazanın bütününden ve özellikle Arefe gününün feyzi ve bereketinden faydalanmak üzere planlamalıyız. Bunun daha ötesi ise Kur’an ile kaynaşmalı; yani Kur’an’ın emir ve yasaklarını hayatlarımıza uygulamalıyız. Evimizde, işimizde, yaşantımızda Allah’ın emir ve yasaklarını diriltmek, Efendimizin sünnetlerini canlandırmakla bunu başarabiliriz.

Kur’an akrabayı gözetmemizi emrediyor. Öyle ise, Mü’minlerin kardeşlik duygularını güçlendiren bu ayı fırsat bilerek akraba ziyaretlerinin sıklaştırmalı, ihtiyaçlarını gidermek için çaba sarfetmeliyiz.
 
Kur’an yetimin-yoksulun kimsesi olmamızı öğütlüyor. Öyle ise, İftar sofraları kurmalı fakat toklardan çok açları, yetimleri konuk etmeliyiz. İftarlarımız al gülüm ver gülüm kabilinden karşılıklılık taşımamalı; ikramda yarış, gösteriş ve israf yapmamalıyız.

Kur’an yalandan kaçmamızı söylüyor, yılandan kaçtığımız kadar. Ölü kardeşimizin etini yemekten tiksindiğimiz kadar gıybetten tiksinmemiz gerektiğini anlatıyor.

Kur’an işimizde dürüst olmamızı söylüyor; zira Efendimizin ümmetinden olmak için aldatmamız gerekiyor.

Kur’an nimetlerin helal ve temizinden yararlanın, pis olandan, haram olan yiyecek-içecekten, haram olan karşı cinsten -bakmakla bile olsa- uzak kalmamızı emrediyor.

Kur’an, kendisi ile ahlaklanmamızı ve bu ahlakı sadece Ramazanda değil; verip de alamayacağımız son nefesimize kadar her anımızda yaşamamızı emrediyor.

Oruç ile terbiye olmak, Kur’an ile yaşamak, temizlenmiş olarak bayrama ulaşmak ve Rabbimizin huzuruna yüz akıyla varanlardan olabilmek dileriz. Ramazanınız mübarek olsun.

Editör: Haber Merkezi