Türkiye ne çektiyse şovenist yaklaşımlardan çekti.

İşin içini, dışını, amacını, kapsamını bilmeden sırf, ‘Dostlar alışverişte görsün’ kaygısı nedeniyle ortaya konulan davranışlar oldum olası canımı sıkmıştır.

Trabzon’da da, İstanbul Yunanistan Başkonsolosluğu’nun tek yetkili vize başvuru merkezi Kosmos’un İstanbul’un ardından Trabzon’da vize başvuru merkezi açması tepkilere neden oldu.

Aralarında Yargıtay’ın andımız kararını eleştireyim derken olayı Türklüğe hakaret boyutuna getiren sendikanın da olduğu 30 yakın dernek, oda ve sendikanın imza koyduğu ortak bildiride, “Ofisin açılmasındaki maksadı görüyor, okuyor ve yetkilileri uyarıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Yayınladıkları açıklamada, Trabzon ile Yunanistan arasında fiziki bir bağlantı olmadığı, deniz ve hava ulaşımının yaygın olmadığı, seyahat eden insan sayısının çok az olduğu gerçeği göz önüne alındığında, böyle bir ofisin ihtiyaç olmadığı belirtilmiş.

Vize ofisinin bir ihtiyaç olup olmadığı tartışılabilir ancak altında başka nedenler aramak, dünyanın bildiği Pontusçuluğun bir ofis üzerinden yapılacağı korkusu abdestinden şüphe duymaktan başka bir şey değildir.

***

'Ayasofya camiye dönüşsün’ diyenlerle ‘Yunanistan vize merkezi açmasın’ diyenlerin hemen hemen aynı olduğunu görmek şaşırtmıyor.

Bundan birkaç yıl öncesine kadar Ayasofya’da turist otobüsleri park edecek yer bulamazken, şimdi o bölgede in cin top oynar hale geldi.

Bu STK’lar mademki bu kadar Trabzon sevdalısı, neden o zaman Ayasofya’nın camiye çevrilmesinin ardından yaşanan turist ve cazibe kaybından hiç bahsetmiyorlar.

Dert vatan, millet, İslam, Kuran değil muhteremler.

Öyle olsa hem Ayasofya cemaate boğulurdu hem de 300 metre yakınındaki cami...

“Ayasofya camiye dönüştürüldü ancak Sümela’da ayin yapılıyor buna ne diyeceksiniz” denildiğinde susanların derdi ne gerçekten merak ediyorum.

***

Her fırsatta tarih kenti, kültür kenti, turizm kenti dediğiniz Trabzon’un tarihi de kültürü de turizmi de yıllardır Allah’a emanet şekilde gidiyor.

Laf edecekseniz bunlara edin.

Mademki ecdadın bıraktığı miras sizler için çok önemli, mademki milli hassasiyetler taşıdığınızı söylüyorsunuz, ‘Kentsel Dönüşüm’ adı altında yok edilen tarihi köprüleri, eserleri gündeminize alın da görelim.

Turizm kenti dediğiniz Trabzon’da, Rumların dağın başında 20 yılda inşa ettiği dünyanın en eski ve en önemli tarihi manastırlardan biri olan Sümela’nın 3 yıldır kapalı olmasına kafa yorun.

Hatırlatalım Van Akdamar Kilisesi’nde de 9 Eylül’de ayin yapılmış, ayine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katılmıştı.

Hatta o dönem Van Valisi ve Belediye Başkanı olan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu da oradaydı.

Ne oldu?

Van, bağımsızlık mı ilan etti?

Nasıl ki Sümela’da ayin yapıldı diye vatan elden gitmediyse, Van’daki ayin sonrası da ülke bölünmedi.

***

Türkiye tarihi birikimiyle çok güçlü bir ülkedir.

Öyle küçük işlerle, daracık ofislerle bölünecek de bir ülke değildir. Ancak ve ancak küçük işlerle uğraşan insanların sayısının artmasıyla bölünmekten beter olabilir.

Biraz bu ülkeye, onu yönetenlere, tarihine, milletine, yerin altındakilerine güvenin yeter..

Yani abdestinizden şüpheniz yoksa korkmayın...

Editör: Haber Merkezi