SONNOKTA RÖPORTAJ - AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu gazetemize konuştu. Ayvazoğlu yerel seçimlerden ülke gündemine kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu. Ayvazoğlu, muhalefet milletvekillerinin özellikle insanların duymak istediklerini söylediklerini belirtirken sorunun aşılması noktasında iktidar partisinin etkili olduğunu belirtti. İşte Ayvazoğlu’nun açıklamaları…
TRABZONUMUZU MARKA YAPACAK
Trabzon’un istek ve taleplerini Ankara’ya taşıma noktasında neler yapıyorsunuz? “Trabzon’u geleceğe taşıyacak bir Savunma Sanayii Üssü olabilmemiz için özel sektör ve ilgili bakanlıklar nezdinde 5 endüstriyel bölgeden biri olarak kanuni alt yapısı hazırlanmış Arsin Yatırım Adası ile savunma sistemleri, uzay ve havacılık, nanoteknoloji, biyoteknoloji, bilişim gibi yüksek teknolojili sektörler için kimlik olarak tam da bu sektörlerle örtüşen Trabzonumuzu yine bir marka yapacağına inandığımız bir mega endüstri bölgesinin lokomotifi olmasını hedefliyoruz ve bu hedef için tüm girişimlerde bulunacağız. İçerisinde Sahil Güvenlik’in tüm ekipmanlarının da bulunduğu yeni bir Sahil Güvenlik Grup Komutanlığı hizmet alanı kurulumunu takip etmekteyiz. Rusya’da bulunan, şehrimize ait bir takım kültürel hazinelerin geri getirilmesi için gerekli girişimlerde bulunduk ve halihazır girişimlerin takipçisiyiz. Yine üzerinde çalıştığım, temaslarda bulunduğum bir Otizm Yaşam Merkezi ve diğer özel çocuklarımız ve yetişkinlerimize destek olabilecek, hayatlarını kolaylaştıracak girişimler ve dezavantajlı guruplar olarak da adlandırabileceğimiz, ağır engelli eğitim çağındaki çocukların ikametine göre şehirdeki dağılım durumlarına bakılarak bu gruplara eğitim ve öğretim imkanı tanıyacak eğitim merkezlerinin faaliyete geçirilmesi sürecini işletmek de önceliklerimizdendir.”
Milletvekili Bahar Ayvazoğlu, Yayın Danışmanımız Selahattin Özcan’a konuştu.
SÖZ SAHİBİ OLUYORUZ
“Dahi düzeyde zeka seviyesine sahip çocuklarımızın tespiti ve sadece bu çocuklara yönelik bir takım eğitim merkezlerinin kurulumunu tüm aşamalarını takip etmekteyiz. Şehrimizde bulunan okulların fiziki, teknik ve eğitim öğretim kadrosu açısından eşit düzeye gelebilmeleri için gerekli girişimlerde bulunuyoruz. İlk, orta, lise eğitim ve öğretiminde şehrimizde bulunan okulların eğitim öğretim standartlarını hem kendi içerisinde, hem ülke çapında hem de dünya ölçeğinde yükseltmeye çalışmak üzerine kurulu politikaların geliştirilmesinde söz sahibi oluyoruz. Kadın Girişimci destek programlarından şehrimizin aldığı payın artırılması yönünde çalışmalarımız var. Ve elbette Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Murat Zorluoğlu'nun ve ilçe belediye başkanlarımızın şehrimiz ve ilçelerimiz için elzem gördüğü tüm projelerin destekçisi ve takipçisi olarak Trabzon Ankara köprüsünü daha işlevsel ve çözüm odaklı hale getirmek ve sonucunda şehrin ulaşımından, altyapısına, istihdamına kadar tüm beklentilerini karşılamak için görevimizin hakkını vermek sorumluluğumuzdur. Bu sorumluluk bizim işimizden önce vazifemizdir.”
SORUNUN ARKASINDAN KOŞAN BİZİZ
Şehirde, Bahar Ayvazoğlu eclis’te yeteri kadar söz almıyor algısı var. Bu konuya cevabınız ne olur?
“Bunu söyleyenler ya beni takip etmiyor, ya da sosyal medya hesaplarıma dahi bakmıyor. Meclis’in en aktif kişilerinden bir tanesiyim. Ancak bu görülmek istenmiyor anlaşılan. Trabzon’un sorunlarını gündeme getirdiğim için teşekkür alıyorum. Trabzonspor konusunda da çok cesurca bir konuşmam oldu, Fenerbahçe taraftarından en fazla eleştiriyi alan da bir milletvekiliyim. AK Parti iktidar partisi olduğu için geniş milletvekili skalasına sahip olan bir partidir. Neticede her hafta belli bir sıra ve konunun önceliğine göre söz alıyoruz. Meclis’in teamülüne de uymak zorundayız. Muhalefetin koltuk sayısı az olduğundan bazen her gün kendilerine söz hakkı gelebiliyor. Şu da var ki muhalefet milletvekili olmak belki işin en kolay kısmı. Çıkıyorlar, eleştiriyorlar ama hiçbir şey yapmıyorlar. Sadece konuşuyorlar, sadece insanların duymak istediklerini söylüyorlar. Daha sonra onu çözüme kavuşturan yine iktidar partisi oluyor. Sorunun arkasından koşturan, takip eden ve onu sonuca bağlayan yine iktidar partisi oluyor. Konuşmakla keşke her şey çözülseydi, biz de her gün bir şey konuşup hallederdik.”
ZORLUOĞLU’NUN HEDEFİ ŞAHISLARIN üSTüNDEDiR
Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun, ekibine Van’dan yaptığı takviyeler eleştiri konusu oluyor. Bu eleştirilere ne söyleyeceksiniz?
“Daha önce bürokrat olan Sayın Zorluoğlu da dahil olmak üzere bizler siyaset yapıyoruz. Ben Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde görevden alınmaktan ziyade, katkılarından dolayı teşekkür edilip dinlendirilen birçok bürokratı tanımam hasebiyle onların, söylendiği gibi bu konuyu bir rahatsızlık unsuru olarak görmediğini, aksine bir bayrak devri olarak gördüklerini düşünüyorum. Sayın Zorluoğlu, Sayın Genç ve başka partinin belediye başkanları da dahil olmak üzere hepsinin ekibini, yakın çalışma arkadaşlarını kendi iradeleri ile belirlemesi hakkı olduğunu düşüncesindeyim. Bu, saygı ile karşılanması gereken bir durumdur. Önemli olan liyakat, ehliyet ve sadakattir. Bu özellikleri taşıyan çok fazla kişi vardır ancak içlerinden hangisini seçeceği ve yoluna kimlerle devam edeceği elbette üst iradenin tasarrufunda olmalıdır. Süreç gayet olağandır ve hep dediğimiz gibi Sayın Zorluoğlu'nun hedefi Trabzon'un kazanmasıdır. Bu hedef şahısların çok çok üstündedir.”
HEPSİ HAYATA GEÇER
Muhalefet ekonomik tabloyu ortaya koyarak, vaat edilen projelerin hayata geçirilemeyeceğini dile getiriyor. Bu konuya ne diyeceksiniz?
“Muhalefetin bunu söylemesi çok normal. Ekonomi ile ilgili, Türkiye üzerinde inişli çıkışı durumlar yaşandı. Bu ülke çok büyük badireler atlattı ve bu badirelerin ekonomiye yansıması da ağır oldu. Bugün yaşadığımız da bu. Büyük devletler bunları yaşar ama mesele duraksamadan yola devam edebilmenizdir. Özellikle Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak’ın ekonomi için açıklamış olduğu yol haritası bir değişim ve disiplin politikasıdır. Bu politika hayat bulmaya da başladı. Bunun sonuçlarını da hep birlikte göreceğiz. Vaat edilenler de hayata geçecektir.”
PARTİMİZE İLGİDEN ZERRE ŞüPHE DUYMADIK!
Yomra ve Hayrat’ta AK Parti’nin seçim kaybetmesini nasıl yorumluyorsunuz?
“Bu iki ilçemiz de bizim için çok özel ve kazanmayı çok arzuladığımız ilçelerimiz idi. Bu doğrultuda Cumhur İttifakı olarak biz 18 ilçenin tamamını kazanmayı hedefleyen ve bu hedefini de gerçekleştireceğine inanan bir anlayışla seçime hazırlandık. Her seçimde rekor düzeyde partimize destek veren Hayrat'ta partimize karşı duyulan sevgi, ilgi ve alakadan zerre şüphe duymadık. Ancak halkımız ilçe belediye başkanlığında tercihini 3 dönem partimizden belediye başkanı seçilen ancak bu son seçimde aday gösterilmeyince bağımsız aday olan Mehmet Nuhoğlu'ndan yana kullandı. Partimizden 3 dönem belediye başkanı adayı olarak gösterilen ve seçilip belediye başkanlığı yapan birinin kabul edersiniz ki şahsıyla partimizin bir sorunu olmaz. Kazanmak ya da kaybetmek zamanın seyrinde görecelidir.”
SAĞIROĞLU’NA TEŞEKKÜRLER
“Yomra konusuna gelecek olursak; Büyükşehir Belediye Başkanlığı tercihinde % 62’ye karşılık en yakın rakibimize % 34 destek veren Yomra, ilçe belediye başkanlığında tercihini partimizin adayından yana kullanmamıştır. Partimiz, seçim öncesi ve sonrasında siyasi manevralarını belirlerken bilimsel değerlendirmeler, istişareler, STK görüşleri, kamuoyu yoklamaları gibi yöntemleri kullanmaktadır. Burada da sonuç açısından bakılacak olursa seçim kaybedilen Yomra’da kullanılan yöntemlerin bir veya birkaçında Yomra özelinde yanılmış olma ihtimalinin değerlendirmeye tabi tutulacağına inanıyorum. Yıllarca Yomra’ya emek ve hizmet etmiş Belediye Başkanımız İbrahim Sağıroğlu’na da buradan teşekkür ediyorum.”
NEZAKETSİZ BİR DAVRANIŞ OLARAK GÖRÜYORUM
Yomra ve Hayrat’ta seçilen belediye başkanları sizce parti değiştirir mi? “Her iki ilçede de halkımız Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda tercihini partimizin adayından yana, ilçe belediye başkanlığında ise partimiz dışında adaylardan yana kullanması, kamuoyu ve medyada böyle bir beklentiyi tetiklemiş olabilir. Ancak tarafların bu yönde bir irade beyanı olmadığı bir ortamda, varsayımlar üzerinden konuşmayı hem bu iki ilçede seçilmiş belediye başkanları ile onlara oy veren seçmenlerin iradesine, hem de AK Parti adaylarımıza oy veren bunca seçmene karşı nezaketsizlik olarak görüyorum.”
KAZANAN İSMİ TEBRİK EDERİZ
İstanbul seçimleri için neler diyeceksiniz?
“Dünyanın neresinde bir mazlum, mağdur insan olsa onun sesi, nefesi, umudu olan Sayın Cumhurbaşkanımızın CHP veya bir başka partiden ziyade o partilere oy veren vatandaşın iradesini yok sayacak dolayısıyla mağdur edilmiş birtakım insanların ortaya çıkmasına vesile olacak bir anlayış içerisinde olduğunu düşünmek akla ziyan bir yaklaşım olur. Kaldı ki seçim sonuçları üzerinden yapılan itiraz başvurularını değerlendirecek ve sonuca bağlayacak kurul olan Yüksek Seçim Kurulu, yüksek yargı mensuplarından oluşan ve algı yöntemiyle itibarsızlaştırılmaya çalışılanın aksine bağımsız bir kuruldur. Ayrıca sadece İstanbul seçimine itiraz edilmiyor. Ülkenin bir çok yerinde itirazlar var. Büyükşehir Belediye Meclis üyeliklerinde Cumhur İttifakına ezici bir çoğunluk veren halk her ne hikmetse Büyükşehir Belediyesi’nde kararını Ekrem İmamoğlu’ndan yana kullanmış. Üstelik delillerle ispat edilmiş usulsüzlükler var ve bunlar CHP tarafından da kabul ediliyorken, itiraz ve yeniden sayım süreci tamamlanmadan "efendim birtakım usulsüzlükler var evet ve aradaki oy farkını kapatır ama ak partinin kazanmasına yetmez" gibi komik bir savunma ile, süreci itibarsızlaştırma gayreti içerisine girmektedirler. Sayın İmamoğlu’ndan beklenen seçim öncesi söylemlerinin arkasında durup seçilmesi halinde AK Partililerinde, MHP’lilerinde Belediye Başkanı olacağım söyleminin altını doldurması, iradesini sandığa yansıtan AK Parti ve MHP seçmeninin de oyunun teminatı olmasıdır. Ancak söylediğinin tam tersi bir tavır takınmıştır. Şu seçime itiraz döneminde Sayın İmamoğlu’nun takındığı tavırdan rahatsız olan pek çok vatandaşımız 'hangi İmamoğlu gerçek?' sorusunu sormaya başlamıştır. Her şeyin sonunda gerçek kazanan, hangi aday ise biz kuruluş felsefemiz olan millet iradesine dayalı bir yönetim anlayışından asla ödün vermeden yolumuza devam eder, kazananı da tebrik etme erdemini gösteririz. Aynı erdemi siyasi rakiplerimizden de bekleriz.”
