Yazmayacaktık ama başka çaremizde kalmadı yazmaktan başka. Amirlerine şikayet etmek bizlerin tarzı değil. İşte ulu orta kamuoyu ve amirlerinin gözünün içerisine baka baka yazıyoruz. Peşinen söyleyelim. Yakışmadı sana. Ne ulaşılmaz birisin? Nasıl nezaketsiz bir insansın? Kendini çalıştığın kurumda nasıl konumlandırmışsın, onu bilmiyoruz? Avrasya Üniversitesi gibi bir bilim yuvasından basın müdürlüğü yapıyorsun. Her nedense basınla ilgilisin ama basından arayanların telefonlarını pas geçiyorsun. Nezaket gösterip de, geri dönüşte yapmıyorsun. Telefona bakmamazlığın, sende bir cevabı olsa gerek! Hiç de önemli değil Cemil kardeşimiz. Telefonlara baksan ne olur? Bakmasan ne olur? Hani bir “keser” masalı var ya. Yeri gelmişken onu hatırlatalım istedik sana! Siyasetçilerimiz sıkça örnek verirler “Keser döner sap döner. Bir gün gelir hesap döner” sözünü. Kulağına küpe olsun bu söz Cemil kardeşimiz. Bak da keseri döndürme, inan hesabı çok ağır olur. Cemil Öztürk bildiğimiz kadarıyla Avrasya Üniversitesi’nin basın danışmanlığını yapmakta. Hemen belirtelim, bizler öyle kurumların basın danışmanlarıyla çalıştık ki, adamlar bir şey söyleyeceğiz diye gözümüz ve ağzımızın içerisine bakardılar. Bilirdiler basında çalışanların hali ruhuyetini. Ha senden ağzımıza gözümüze bak diye bir talebimiz yok, olmazda. Ama senden beklentimiz görevini yapmaktır. Daha ağır ifadeler sana kullanacaktık ama yat kalk kurumun başkanı Ömer Yıldız’a dua et. Hadi şimdilik kal sağlıcakla!

Editör: Haber Merkezi