SONNOKTA ALİ YAHYA ÖZTÜRK - Trabzon’un Büyükşehir statüsüne kavuşması ile yeni kurulan ve Doğu Karadeniz’in en büyük ilçesi konumunda olan Ortahisar Belediye Başkanı Av. Ahmet Metin Genç ile bu yolculuğun nasıl başladığını, projeleri, Trabzon’un güncel sorunları, Kanuni Bulvarı’nı, turizmi, taşeronu, demiryolunu konuştuk. Biz sorduk Başkan Genç tüm içtenliği ile cevapladı.

İşte Başkan Genç’in özel açıklamaları:
Ahmet Metin Genç’in siyaset yolculuğu nasıl başladı?

Her bir vatandaşımızın, her siyasetçinin bir kader yolculuğu olduğu gibi bizim de bir kader örgümüz, çizgimiz var. En geniş anlamda topluma hizmet etmek anlamında olan siyaseti, belki zor bir iş ama bu güzel topraklarda yapılması gereken önemli bir vazife olarak görüyorum. Siyasete girişimde ise adına tesadüf denmez belki ancak benim planım düşüncem dışında gelişen bazı olayların etkisi oldu.

1994 yılında Hakimlik ve Savcılık sınavına girip kazandım. Mülakat için çağrıldığımda ise o dönemin DYP ve SHP hükümetinin Adalet Bakanı İmam Hatip Mezunu olduğumuz için bizi hakimliğe almadı.

ÖTEKİLEŞTİRİLME HİSSİYATINI YAŞADIM
Ben de o gün, “Bir daha bu sınava girmeyeceğim” dedim. Ama o anda bu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak içimde müthiş bir burukluk oldu. Ötekileştirilme hissiyatını yaşadım. O gün karar verdim ve dedim ki; “Demek ki bu zihniyetle mücadele etmek için siyasetin içerisinde olmalıyım.” Kararımı verdim. Nitekim ondan sonra Hakimliğe girme imkanımız da oldu ancak siyaset yapmakta kararlıydım. Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da yaşadığı malum süreçlerden dolayı kendisiyle siyaset yapma hissiyatı hep içimde vardı. Ve benim ısrarlı talebim ve AK Parti Kurucu İl Başkanımız İbrahim Keskin Bey’in daveti ile AK Parti’yle yola çıktık. O gün bugündür bu yolculuk devam ediyor. Bulunduğumuz makam itibariyle en iyi hizmeti etme çabası içerisindeyiz.

Siyasette nihai hedefiniz nedir?
Belki klasik olacak ama bu tür işlerin hepsi Allah’ın takdiri ile olan şeyler. Siz ne yaparsanız yapın ne isterseniz isteyin sizin iradeniz dışındaki o ilahi güç bunlara yön veriyor. Az önce söylediğim gibi belki 1994 yılında haksızlığa uğrayıp hakim ya da savcı olamadım ancak onun akabinde belki hakim olup yurdun başka yerlerinde vazife yapacakken Allah bizim Trabzon’da kalmamızı sağladı. Ve ben bu sayede hem annemin hem babamın günlük ihtiyaçlarında da son anlarında da yanlarında oldum. Bu bana nasip olmuş güzel bir hizmetti. Bazen arzuladığınız işler olmayabiliyor ancak belli bir süre sonra lehinize bambaşka şeyler tecelli edebiliyor. Anne ve babama hizmet edebilme şansını bana veren Rabbime de her daim hamd ediyorum. Bu benim için tüm kazanımlardan, tüm makamlardan daha kutsal bir ödüldü.

2011’DE VEKİL OLMAK İSTEDİM AMA BU ŞEREFE NAİL OLDUM
Nitekim ben 2011’de milletvekili olmak istedim. O zaman kamuoyu ve teşkilat temayüllerinde önemli bir popülaritemiz varken Allah o görevi bize nasip etmedi ama onun ardından Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle beraber Ortahisar Belediyesi’nin Kurucu Başkanı olma şerefine nail oldum. Bunun için şimdiden ilerisi için bir plan, bir yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Şu anda bana verilen görevin hakkını vermenin, şehrime hizmet etmenin, bize güvenen ve inanan insanlarımızın, büyüklerimizin yüzünü kara çıkarmadan hizmet etmenin, işimizi en iyi şekilde yapmanın gayretindeyim. Seçim dönemine girildiğinde zaten o konular gündeme gelir, partimizin büyükleri ile görüşürüz ne görev tevdi edilirse yolumuza orada devam ederiz. Herhangi bir görev verilmese de müteessir olmayız çünkü ben du davanın bir mensubuyum, bir ferdiyim. Tıpkı 2009 döneminde bir görevim olmasa da partime nasıl hizmet etmişsem aynı anlayışla bu kutlu davaya hizmetten geri kalmam. Çünkü bu dava bir memleket davasıdır, bu bir milli bir davadır. Sırf bu davayı yürütenlerle aynı safta olmak bile bizim için yeterlidir. Belki klasik bir beyandır bunlar ancak benim en samimi duygularımdır.

Çılgın projeniz Tünel Akvaryum’dan bahsedelim. Trabzon turizmine büyük bir katkı sunması bekleniyor. Ne durumda?
Yine size verdiğimiz mülakatta, “Tünel Akvaryum’u yapmadan bir yere gitmem” demiştik. Aynı düşüncedeyim. Öncelikle şunu belirteyim, Trabzon özellikli bir şehir. Her şehir evladı kendi şehri ile gurur duyar ancak biz Trabzon’un bir evladı olarak bir başka gurur duyuyoruz. Tarihiyle, kültürüyle, sporu, sanatı içerisinde barındıran, medeniyetlerin izlerinin olduğu bir şehir Trabzon. Ama son zamanlarda daha çok tüm bunların yanında doğal güzellikleri ile ön plana çıkarak turizmde bir ivme yakalanmıştır. Bu anlamda ülke ekonomisine de ciddi bir katkı sunuyor. Bizler de Ortahisar Belediyesi olarak turizme ne katabiliriz düşüncesi ile yola çıktık. Seçim dönemindeki gözlemimizde, turistlerin şehre geldiğinde şehirde vakit geçirmediğini gördük. Şehrin içerisinde turist adeta yok denecek kadar az. Turist kafileleri geliyor Trabzon Havalimanı’na, alıyoruz onları Atatürk Köşkü’ne, Sümela Manastırı’na, Uzungöl’e getiriyoruz. Sonra tekrar havalimanına getirip yolluyoruz. Biz turisti şehrin içerisine sokalım, şehri onlara güzel bir şekilde gezdirelim ve şehrin içine de bir girdi sağlayalım diye düşündük. Bunu aslında tursitler de talep ediyor. Turistler doğa harikası yerlerimizi gezip akşam da otel odasına kapanıp yatıp uyumak istemiyorlar.

TÜNEL 9 ŞUBAT’TA İHALEYE ÇIKIYOR
Şehirde tarihi mekanlarımız var ama daha cazip bir proje nasıl geliştiririz diye düşündük. Tarihi bölgemiz olan Zağnos ve Tabakhane Vadilerimizi birbirine bağlayacak şekilde bir tünel ve bu tünelin içerisine de dev bir akvaryum projesi düşündük. Çok çok önemli prosedürleri olmasına rağmen, hem yasal hem teknik pek çok kurumla birlikte bir süreç yürüttük. Tüm bu çalışmalarımızı tamamlayıp nihayet ihaleye çıkabildik. 9 Şubat 2018’de inşallah tünelimizin ihalesini yapacağız. Ve eş zamanlı olarak da akvaryumun da çalışmasını başlatacağız. Muhtemelen akvaryumu yap, işlet, devret modeli ile yapacağız. Zaten Türkiye’de 2 ya da 3 firma bu tür çalışmaları yapıyor. Biz önümüzdeki yıl Tünel Akvaryum’u Trabzon’a kazandırmayı düşünüyoruz. Çok çalıştım bu proje için. Buradan bir kez daha kendisine şükranlarımı sunuyor ve teşekkürlerimi iletiyorum. İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu Bey bu projede bize inanılmaz bir destek veriyor. Ankara’daki tüm işlerde yolumuzu her zaman açtı açmaya da devam edecektir.

Mağmat’ta da bir turizm alanı projeniz vardı..
Mağmat Projemiz de tıpkı Tünel Akvaryum gibi turizmde önemli bir destinasyon merkezi olacaktır. Mağmat Boğazı’nda 600 dönümlük arsayı yine bakanımızın destekleriyle mera vasfından çıkartarak Ortahisar’a kazandırdık. Orada da sosyal donatı alanları ile muhteşem bir projeyi hayata geçireceğiz. Turist oraya gidecek, kalacak spor yapacak, gezecek, doğa ile başbaşa tatilin tadını çıkaracak. Yine Kemeraltı Sokak Sağlıklaştırma Projesi ile turistlerimizi şehrin içerisine katmak derdindeyiz.

Turistlerin şehir içine girmesi derken Ortahisar’daki surlar neden sahipsiz. Böylesi bir tarih turizme kazandırılamaz mı?
Çok doğru. Tarihi surlarla ilgili de Üniversitemiz ile birlikte çalışmalarımız var. Bahçecik’e çıkarken hemen sağ tarafta kalan alanda Yukarıhisarın başladığı yerde göze hoş gelmeyen ve oradaki tarihi dokuyu bozan yapılar var. Mutlak süretle oraları kamulaştırıp yıkmak lazım. Ben hep şunu söylüyorum, yıkalım yerine bir şey yapmayalım, tarih gün yüzüne çıkacaktır. Tarih orada yatıyor zaten. Yukarıhisar’da kralın mezarı var mesela. Başlı başına bir turist çekim merkezi olur.

SURLAR BÖLGESİ SÜMELA KADAR TURİST ÇEKER
O bölge tarihi koruma alanı olduğu için kentsel dönüşüm çalışması değil de bir restorasyon projesi gibi bir planlama yapıldı. Bir mahkeme kararı ile o iptal edildi. Şimdi o mahkeme kararının gerekçelerine uygun olarak yeniden bir çalışma yapılıyor. Ortahisar Belediye Başkanı olarak bu görev süresi içerisinde bu işi bitirmek mümkün gözükmüyor. Çünkü bu belirttiğimiz işleri bizim belediyelerin bütçeleri ile yapamayız. Kültür Bakanlığı ile görüşüp buranın önemini anlatıp, bir plan dahlinde o bölgeyi kamulaştırıp tarihi gün yüzüne çıkarmalıyız. Bu konuyu şehrin önceliğine mutlaka koymalıyız. Orayı açıp turizme kazandırmamız lazım. İnanıyorum ki bunu yaptığımız taktirde obölge bir Sümela Manastırı kadar turizme katkı sunar.

ZAĞNOS DERESİ YÜZEYE ÇIKACAK
Önümüzdeki günlerde de lansmanını yapacağımız bir başka projemiz ise, Zağnos Deresi’ni yüzeye çıkaratarak, hemen yeni belediye binamızın batı tarafında tarihi yapıları da koruyarak güzel bir alan.. Kısmen konut kısmen ticari merkezler ancak daha çok tarihi yapıyı gün yüzüne çıkaracak bir proje düşnüyoruz. Yeni belediye binamızı yaparken, Ortahisar kaymakamlığı ve kent meydanı ortaya çıkarırken bir taraftan da o bölgede bir yaşam alanı ortaya çıkaracağız. Projesini tamamladık. İnşallah önümüzdeki ay ihalesine çıkacağız.

Yeni belediye ve kaymakamlık binası hangi aşamada. Ne zaman bitecek?
Her şey yolunda gözüküyor. Yapımcı firmamız gayet güzel çalışıyor. Süresi 2018 ekim kasım gibi. Bir sıkıntı olmazsa yetişecek gibi gözüküyor.

Taşeronla ilgili net tavrınız alkış topladı. Kadro ile ilgili bir sıkıntı yok galiba. Herkes kadroya geçti mi?
Başta bir sıkıntı oldu doğrusu ancak gayret gösterdik ve sonunda o sıkıntı giderildi. Bunu gündem ettik en azından. Biz bugün bu kurumun başındayız ama bugün varız yarın yokuz. Ama oradaki işçi kardeşlerimiz bu kurumun asli sahipleridir. Özlükleri bakımından en iyi şartlar altında çalışsınlar isterim. Şartlar ne kadar iyi olursa verim de o kadar iyi olur düşüncesindeyim. Yani biz kaynak yok, o yok bu yok dememeliyiz. Çalışan alın teri döken işçi kardeşlerimizin haklarını iyi tanzim etmemiz lazım. Hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız çok da güzel bir adım  attılar ve taşeron olarak çalışan işçileri daimi kadroya aldılar. Bu devrim niteliğinde bir karardır. Cumhurbaşkanımıza, başbakanımıza, hükümetimize müteşekkiriz bu konuda.

Neydi o en baştaki sıkıntı? Nasıl çözüldü?
BAKANIMIZ ELİMİZİ GÜÇLENDİRDİ
696 sayılı KHK’da denildi ki; Daha önceki çalışmışlarından veya varsa yargıda olan davalarından feragat ettiğini taahhütle birlikte verecek ondan sonra kadroya geçecek. Bizde de o konuda bir net olmayan bir durum vardı. Yarın devam eden davalarda kıdem tazminatı hakkı, diğer çalışamalarından kaynaklanan hakları ne olacak bu işçilerin? Biz almadık bu taahhütnameyi ve konuyu Ankara’ya taşıdık. Ve yeni bir uygulama yönetmeliği çıktı. Ben zaten böyle bir feragatı kabul etmeyeceğimizi işçi kardeşlerimize beyan etmiştim. Sağolsunlar İçişleri Bakanımız da bize bu konuda hak verdi ve o KHK’nın açılımını sağlayan ve bizim de elimizi güçlendiren yeni bir yönetmelikle beraber işi sonuçlandırdık. Feragatlarını almadan işçi kardeşlerimizi kadroya geçişi için ilk adımı attık.

Mağduriyet demişken Kanuni Bulvarı mağdurları konusunda ne düşünüyorsunuz?
Bu konuda bana ulaşan vatandaşlarımıza samimi duygularımı aktardım. Biz hiçkimsenin mülkiyet hakkına zarar vermeden, kamu hizmetlerini yürütmekle mükellefiz. Ancak bunun yüzde yüz olabilirliği var mıdır derseniz hiçbir zaman yoktur. Bunu bir kere kabul etmek lazım. Ama bunu söylerken en az mağduriyet sağlanacak bir yöntem var mıdır? Bu da vardır ve şu anda bu çalışılıyor. Kanuni Bulvarı’nın Erzurum yoluna bağlanmasının şehrimiz için bir kamu yararı var mı? Mutlak süretle var. Oradaki vatandaşlarımızın lehine midir bu yol? Lehinedir. Geçerken belediyenin nasıl bir uygulama yapması lazım? Eğer belediye bir çalışma yapacaksa C 18 uygulaması yapması belediyenin en doğal hakkıdır. Buradaki tartışmanın çıkış noktasında vatandaş diyor ki, bu planlamanın etrafındaki değil de bunu umumi olarak yapın, 18’i de yapın diyor. Bu uzun iş olduğundan daha hızlı ilerleyen bir plan işlendi. Bazı parsellerde yol üzerinde olan yerler tamamen başka yerlere kaydı.

BEN DE OLSAM İTİRAZ EDERDİM
Ayrıca vatandaş “Çimento Fabrikası niye bana hissedar olsun” diyor. Ben de olsam ben de bu itirazı yaparım. Benim ne işim var çimento fabrikasıyla. Vatandaş, haklı olarak “Onu hissedelendiriyorsanız, yarın gelecek  izalei şuur ile alacak yerimi. Benim gücüm yeter mi çimento fabrikasına” diyor. Böyle bir ihtimal hukuken de var. Tüm bu itirazları göz önünde bulundurarak, tüm bunları yukarıya taşıyarak bu bulvarın geçişi noktasında yeni bir yol bulunmalıdır. Şu anda o yapılıyor. Ancak, “Efendim burayı kamulaştırın da geçin” talebini de doğru bulmuyorum. Öyle bir şey yok. Niye Çukurçayır’da kamulaştırma yaparak geçtiniz diyenler bilsin ki orada 18 uygulanacak alan yoktu. Zaten burada 18 uygulanacaksa uygulanacaktır, bu yapılmak zorundadır. Sadece kamulaştırma talebi haklı ve doğru bir talep değildir. İki taraftan da olaya bakan birisi olarak bunu söylüyorum. Yeniden değerlendirelsin ancak vatandaş şunu bilsin ki bu bulvar yerlerine büyük değer katacaktır.

Yine de bir ortak nokta bulunamazsa ne olacak?
Eğer tüm uyarı ve çabalara rağmen bir orta yol bulunamazsa yargıya başvurmak vatandaşın hakkıdır. Ben de kendilerine bu konuda görüş belirtmişimdir. Vatandaşın itirazına saygı duyacağız. Halkın hakkını aramasına kimsenin bir itirazı olmaz. Para bitti 18 geldi gibi bir anlayış varsa da bu doğru değil. Bedavaya getirilmek istendiği iddiaları da asla doğru değil. Belki 18’in ne olduğunu iyi anlatamadığımız için bu bizim eksiğimizdir ancak yanlış bir inanış. Bunu vatandaşa anlatmamız lazım. Burada Kanuni Bulvarı’nı yapmamış olsak da 18 uygulamasını yine yapacaktık. Bunu iyi bilmek lazım. Sıfır mağduriyet olmaz ancak buradaki vatandaşlarımızın da ileride lehlerine oluşacak faydaları da görmeleri gerekiyor.

Kanuni Bulvarı bitene kadar kapasitesi bu şehre yetmez deniyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
KANUNİ BİTSE BİLE ÇEVRE YOLU ŞART
2005’i çok iyi hatırlıyorum. O tarihte Tanjant Yolu’nun bitirildiğinde biz de ‘Bitti’ dedik. Kısa zaman sonra da ihtiyacı karşılamamaya başladı denildi. Ancak Kanuni Bulvarı mutlak suretle önemli bir aks. Önemli bir geçişi sağlayacak. Özellikle doğu-batı yönde ve güney-kuzey bağlantıları ile de birlikte şehrin trafiğine mutlak suretle büyük bir katkı sunacaktır. Geç kaldı, bittiğinde bu yol ihtiyacı karşılamaz düşüncesi doğru değil ama nihai olarak bu şehir Güney Çevre Yolu’nu istiyor. Bunu özellikle söylemem lazım.

Demiryolu Projesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Net tarih var mı?
Şu anda güncel bir konu. Bu konuyu İçişleri Bakanımız özellikle takip ediyor. Bu şehrin ileriye doğru gelişiminde demiryolunun büyük bir ivme katacağını düşünüyorum. Şehirdeki eksik kalan sanayi tesislerinin en önemli handikapı Trabzon’un nakliyede pahalı ve zor durumda bulunmasıdır. Bunun önüne geçecek olan da demiryoludur. Demiryolu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de Trabzon için bir hayalidir. İnşallah gerçekleşir çünkü şehre kazandırılacak dev bir yatırım. Net bir tarih ben veremem ancak sayın bakanımızın ‘İlk kazmayı 2019 öncesi vurmak istiyoruz’ müjdesini paylaştığını biliyorum. Konu bakan beyin takibinde inşallah 2019 öncesi iilk kazma vurulur ve Trabzon dev bir yatırımla daha buluşmuş olur.

STK’larla, şehirle sürekli irtibat haindesiniz. Şehirle ilgili en fazla ne şikayet ediliyor?
Ortahisar Belediyesi olarak katılımcı bir belediyeceilik yapacağımızı yolun başında belirtmiştik. Biz her zaman büyüklerimizin dediği gibi ‘akıl akıldan üstündür’ dedik. Bizim göremediğimizi bir dostumuz, bir gazetecimiz, bir STK’mız görebilir. Bu şehir hepimizin şehri. Bir şey yapacaksak hep beraber yapalım da şehri daha yaşanabilir hale getirelim diye düşünerek her adımımızı attık. Muhtarlarımızla buluştuk, STK’larla hep içiçe olduk. Hepsinden duyduğumuz en önemli şikayet trafik sorunu. Önemli bir sorun ancak bu sorunun çözülmesi için ciddi adımlar atılıyor. Yine geçenki yerel buluşmalar programımızda çok önemli bir şey öğrendim. Şu anda Trabzon’da uyuşturucu kullanım yaşının çok çok düştüğünü, ve bu konuda ciddi araştırmalar yapıldığını öğrendik. Gençliği geleceği etkileyen bu konunun en az trafik sorunu kadar önemli olduğunu düşünüyorum. Görevimiz sonuna kadar bu şehrin tüm paydaşlarını dinleyeceğiz. Şahsım adına görev sürem bittiğinde, “Yeni kurulan bir ilçenin ilk belediye başkanı olarak elimden ne geliyorsa yaptım” diyebilmem lazım. Vicdanen rahat olmalıyım. Ne yaparsak yapalım her şeyin en iyisini yapmanın derdindeyiz. Eksiklerimiz elbette çok var ancak bu şehir için niyetimiz halis.    

Son olarak neler söylemek istersiniz?
Karadenizde sonnokta gazetesi ailesine çok teşekkür ediyorum. Trabzon kamuoyuna adına yaptığınız farklı katkıdan dolayı, kamuoyunun doğru bilgilenip aydınlanması adına izlediğiniz objektif yayıncılık için sizleri ayrıca tebrik ediyorum. Ortahisar Belediye Başkanı olarak leyhte ve aleyhte yaptığınız tüm bu ilkeli yayıncılık için sonnokta gazetesi’nin yönetim kadrosu başta olmak üzere tüm çalışanlarına şükranlarımı arz ediyorum. Trabzon’un tüm paydaşlarıyla birlikte daha güzel yarınlara ulaşmayı temenni ediyorum.

Editör: Haber Merkezi