Trabzonspor, umutlarını ileriye taşıyacak olduğu Galatasaray maçında oyunun başlarında mücadeleye iyi başlayan hatta oyunu ileride karşılayan takım olarak görülürken bir de bu maçta alan savunmasından gerekse de ikili mücadelelerde rakibine pozisyon vermeden oynayan takımdı.

Bu maçta gördük ki geriye yaslanmadan da maç kazanılabiliyormuş.

Oyunun tümüne bakıldığında Trabzonspor rakibine istediği pozisyonları vermemesine rağmen kendisi istediği pozisyonları bulan takımdı.

Şimdi geriye ne kaldı dersek bu bir afaki ihtiyaç olacaktır ama gönül ister ki Avrupa’dan Türk Futbol Federasyonu iki tane hakem getirmeleri ve bu hakemlerin biri Başakşehir maçını yönetirken dönüşümlü olarak Trabzonspor’un maçı bu hakemlerle oynatılmalı.

Her sporseverin gözlemlediği bir gerçek vardır ki Trabzonspor futbol adına literatürde neler varsa hepsinde Galatasaray’dan üstün maça başladı ve de arzu ettiği galibiyeti yakalamakta zorlanmadı.

İster istemez geriye dönüyoruz. İster istemez de düşünüyoruz. Bir de sporseverlerin düşünmesini istiyoruz. Bakın bakalım Başakşehir maçına hangi hakem verilmiş.

Yani karmakarışık düzen içerisinde yorum yapmak istemiyorum. Ama gördüğümüz şu ki Trabzonspor’un 10-11 puanı elinden alınmış. Yine de bizler Trabzonspor olarak bu ligde gönüllerin takım olma yolunda mücadele ediyoruz.

Evet, hepimiz biliyoruz ki Trabzonspor lige başlarken buralara geleceğimizi kimse hesap edemedi. Hayrettin Hacısalihoğlu’nun asbaşkanlığında alınan futbolcular takımın iskeletini oluşturdu. Lakin ara transferde yerli yerinde hiçbir futbolcun alamamışız. Kıt kadro ile bugünlere gelebildik. Bunun içindir ki yönetim başarılıdır. Bunun içindir ki bu kadar borcun altında bu sonuçlar bizce çok iyidir.

Bu şarkı halen devam ediyor, lakin kirli oyunlar da ona paralel olarak yine sahneleniyor.

Bir maça düzgün hakem, ikinci maça ne yaptığını bilmeyen hakem veriliyor.

Kısacası ağzımıza adı kestane balı diyorlar oysa reçel sürüyorlar.

Yazdıkları senaryoyu istedikleri gibi sahneliyorlar.

Sonucunda gerçeği bilsek ne olur? Düzen böyle kurulmuşsa, futbolun adaleti diyoruz. Bir anda onlarca adaletsizlik ile karşılaşıyoruz.

Ama yine de bu şarkı bitmedi diyoruz.