Türkiye’de hemen her gün insanlığın sinirlerini zıplatan olaylar yaşanıyor.

Cinayet, kavga, aldatma, insana ve hayvana şiddet, yalan, talan, dolan…

İçinde birazcık vicdan kalmış olanlar, “Bu gidiş nereye böyle” diye sorguluyor ancak toplumun büyük çoğunluğu “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” havasında.

Bilinmiyor ki, hepimiz aynı geminin içerisindeyiz ve o pislik bir gün bizim de üzerimize mutlaka sıçrayacak.   

Siyasete, spora ve daha pek çok boş işlere o kadar dalmışız ki, büyük bir çöküntü içerisinde olduğumuzu ve tüm toplumu yutmak üzere üstümüze gelen bir bu belayı fark edemiyoruz.

Toplumun her safhasında şiddet var, canilik var, vicdansızlık var.

***

Bugün sizlere bunların içerisinde iki şeyden bahsedeceğim.

İlki Söğütlü’de yiyeceklerine zehir katılarak katledilen hayvanlar…

O yerde yatan, ağzından zehirli suyun geldiği köpeği gördünüz mü bilmem ama o gözünden dökülen yaş bile yürekleri sızlatmaya yetmedi mi?

Nedir bu canilik gerçekten anlamak mümkün değil.

Bu evrenin, bu yaşamın nesi size az geldi de hayvanları yok etmeyi düşünebildiniz?

Hiçbir mahalleyi zan altında bırakmak istemem ama bu Söğütlü’de yaşanan ilk hadise değil ve gereken yapılmazsa son da olacak gibi durmuyor.

Bakınız neler olmuş…

28 Kasım 2015…

Pınar Tuvanç Kalıntaş, köpeğini gezdirdiği sırada Söğütlü atletizm sahası civarında köpeği bir şeyi kokladı ve yaladı. Bir zaman sonra fenalaşan köpek yolda öldü.

23 Aralık 2017…

KTÜ Fatih Eğitim Fakültesi’nde 10 yıldan beri gerek öğrenciler gerekse de hayvan severler tarafından beslenen 5 köpek bir anda ortadan kayboldu. Uyuşturucu iğne ile uyuşturulup yok edildikleri iddia edilen köpeklerden bir türlü haber alınamadı.

9 Şubat 2018…

Yine Söğütlü’de sokaktaki kedi, köpek ve güvercinler, bazı kişilerin beslediği tavuklar, esrarengiz bir şekilde ölmeye başladı. Hayvanların zehirlendikleri anlaşıldı.

Ve 30 Aralık 2018…

Söğütlü Fatih Sultan Mehmet Caddesi üzerinde vatandaşlar sabah saatlerinde sokakta yaşayan 2 kedi ve 8 köpeği ölü olarak buldu. Çöplerin yanına bırakılan etlerden yedikten sonra telef oldukları belirtilen hayvanların hali vicdanları sızlattı.

***

Ve diğer bir olay…

Çankaya Üniversitesi’nde bir öğrencinin, kopya çektiği için hakkında tutanak tutup sınavını iptal eden araştırma görevlisi Ceren Damar’ı önce bıçakla saldırıp silahla öldürmesi…

Ya ne kadar kolaylaştı, ne kadar basitleşti, ne kadar iğrençleşti artık ölümler.

Kopya çektiği için cezası kesilen bir gencin bu şiddetinin kurbanı Ceren Damar değil aslında, bu toplumdur.

Kim ve nasıl düzeltecek bilmiyorum ama devletin her şeyden evvel toplumsal ahlak ve değer çöküntüsüne özel bir çalışma yapması gerekiyor. Yoksa bu ateş hepimizi yakacak.  

Türkiye, geçmişinden gelen birikimleri elinin tersiyle itip bu kadar canileşmemeli. Bu; bir nevi şanlı, şefkatli Türk tarihine de bir ihanettir.

Editör: Haber Merkezi