SONNOKTA ONUR ŞAFFAK - Emekli Öğretim Üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Çal Mağarası ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bektaş “Bugüne dek önerilmemiş ‘yeraltı su tablası mağara oluşum modeline’ göre Trabzon Çal Mağarası tek bir mağara olmayıp, farklı seviyelerde gelişmiş birbiriyle irtibatlı mağara odalarından oluşmuş olabilir. Konunun daha açıklık kazanması için ayrıntılı jeolojik çalışmalar yanında özellikle gizli kalmış mağara odalarının ortaya çıkarılması için detay jeofizik çalışmalar gereklidir.” dedi.

MAĞARA ODA SİSTEMİ
Bektaş’ın açıklamaları şöyle: “Çal Mağarası bugüne dek önerilmiş klasik modellere göre yeraltı su tablasının üzerinde oluşmuş, tek bir seviyede uzanan, 450m uzunluğunda bir koridordur. Oysa jeolojik verilere ve daha güncel mağara oluşum modeline göre Çal Mağarasının yeraltı su tablasının hemen altında oluştuğunu, zamanla yeraltı su seviyesinin düşmesiyle de farklı seviyelerde mağara oluşumunun söz konusu olabileceğini ortaya koymaktadır. Öte yandan en az iki farklı seviyedeki mağara oluşumu, Çal Mağarasının ‘farklı seviyelerde, birbiriyle ilişkili mağara oda sistemine’ sahip olabileceğini ima etmektedir. Eğimli tabakalara rağmen Çal Mağarası’nın yataya yakın yüzlerce metre uzanması, Çal Mağarası’nın 5 m kadar hemen altındaki seviyede ikinci bir erime mağara yapılarının gözlenmesi güncel mağara oluşum modelini desteklemektedir.”

KİREÇLİ KAYAÇLAR
“Çal Mağarası gibi mağaralar havadaki ve topraktaki karbondioksite doygun yağmur suları ile erime özelliği gösteren kireçli kayaçlar içerisinde gelişmiştir. Kayaçların tabakalı yapısı, fay ve kırık sistemi yer üstündeki yağmur suyunun zamanla yer altına doğru sızmasına neden olur. Kayaç içerisindeki kırıkları eriterek genişleten ve daha aşağılara doğru sızan su, alttaki yeraltı su tablasına ulaşır. Yeraltı su tablası kayacın gözeneklerinin ve kırıklarının tamamen suyla dolu olduğu en alttaki yeraltı su seviyesine karşılık gelir. Klasik mağara oluşum modeline göre mağaralar yeraltı su tablasının üzerinde, yeryüzünden kırıklar boyunca süzülen suyun kireçtaşını eritmesiyle oluşabileceği görüşündedir. Güncel mağara oluşum modeline göre mağaralar yeraltı su seviyesinin üzerinde değil, kayacın sürekli suyla temas ettiği yeraltı su tablasının hemen altında oluştuğu görüşündedir.”

ÜÇ AŞAMADA ÖZETLENEBİLİR
“Düzköy vadisinin batı yamacında 1050m kotunda bulunan, Trabzon’un en önemli turizm potansiyelini oluşturan Çal Mağarasının jeolojik evrimini üç aşamada özetlemek mümkündür. Mağara oluşum dönemi; vadi yamacındaki farklı seviyedeki mağaraların oluşum dönemiyle Düzköy vadisinin jeolojik zaman içerisinde aşınması, derinleşmesi ve buna bağlı olaraktan vadideki yeraltı suyunun sürekli olarak alçalması söz konusudur. Yeraltı su tablasının hemen altında suyla sürekli temas halindeki kireçtaşları eriyerek yataya yakın, içi suyla dolu uzun bir mağara oluşumuna neden olmuştur. Ancak zaman içerisinde Düzköy vadisinin derinleşmesine bağlı olarak yeraltı su seviyesi alçalınca mağarada havayla dolarak kuru bir mağara haline dönüşmüştür. Öte yandan, alçalan yeraltı su seviyesi Çal Mağarası’nın 5m kadar daha alt seviyesinde ikinci bir erime mağarasının oluşmasına sebebiyet vermiştir. Yeraltı su tablasından kurtulmuş, kuru ve hava akımı olan Çal Mağarasına yeryüzünden sızan karbonatça zenginleşmiş yağmur suları mağaraya ulaşınca karbondioksit uçarak kalsiyum karbonatın çökelmesine neden olmuştur. Böylece damlataşı olarak da bilinen bu mağaralarda sarkıtlar, dikitler yanında değişik çökelmiş karbonat yapıları gelişmiştir.”

İKİ FARKLI SİSTEM
“Yeraltı su tablasının zamanla alçalmasıyla oluşan iki farklı mağara sistemi Çal Mağarası’nın ‘farklı seviyelerde, birbiriyle ilişkili mağara oda sistemine’ sahip olabileceğini ima etmektedir. Eğimli tabakalara rağmen Çal Mağarası’nın yataya yakın yüzlerce metre uzanması, Çal Mağarası’nın 5m kadar hemen altındaki seviyede ikinci bir erime mağara yapılarının gözlenmesi yukarıda tanımlan ‘yeraltı su tablası mağara oluşum modelini’ desteklemektedirler. Zaman içerisinde Düzköy vadisinin derinleşmesine bağlı olarak yeraltı su seviyesi alçalınca mağarada havayla dolarak kuru bir mağara haline dönüşmüştür. Öte yandan, alçalan yeraltı su seviyesi Çal mağarasının 5 m kadar daha alt seviyesinde ikinci bir erime mağarasının oluşmasına sebebiyet vermiştir.”

KLASİK OLUŞUMLARIN AKSİNE
“Bu güne dek önerilmiş klasik mağara oluşum modelinin aksine güncel yeraltı su tablası mağara oluşum modeline göre çal mağarası tek bir mağara olmayıp, en az farklı seviyelerde birbiriyle irtibatı olan mağara odalarından oluşmuş olmalıdır. Yeraltı su tablasından kurtulmuş, kuru ve hava akımı olan Çal Mağarası’na yeryüzünden sızan karbonatça zenginleşmiş yağmur suları mağaraya ulaşınca karbondioksit uçarak kalsiyum karbonatın ( kireçtaşı ) çökelmesine neden olmuştur. Böylece damlataşı olarak da bilinen bu mağaralarda sarkıtlar, dikitler yanında değişik çökelmiş karbonat yapıları gelişmiştir.”

Editör: Haber Merkezi