Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Trabzon'a gelerek vatandaşlarla buluştu.
Trabzon Atatürk Alanı'nda kurulan miting alanında halka seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon'a müjdeler vererek toplu açılış törenine katıldı
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satırbaşları;
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TRABZON'A 5 İLÇEYE DOĞALGAZ MÜJDESİ VERDİ
''Aralık ayında, Trabzon Şenol Güneş Stadının açılışını gerçekleştirmiştik. Stadımızından memnunmuyuz. Puanlar yağmaya başladı. Bayağa yağdı. Bugün Stadın ulaşım sorunun çözüecek bağlantı yollarının kavşakların, tünelin de aralarında bulunudğu yatırımları toplu olarak açıyoruz. Toplam yatırım bedeli 569 trilyon lira olan bu 57 projenin ülkemize, şehrimize Trabzon’umuza hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin şehrimize kazandırılmasında emeği olan herkesi tebrik ediyorum. Geçtiğimiz 14 yılda Trabzon’a ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? 19 katrilyon. Hiç bir dönemde böyle yatırımlar görülmedi. Kenarından köşesinden uğramadılar Trabzon’a. Karadeniz’e uğramadılar. Ülkemize uğramadılar. Şimdi size bir müjde vermek istiyorum. Trabzon’un Araklı, Akçaabat. Arsin, Hayrat, Yomra ilçelerine bu yıl, Maçka’ya önümüzde ki yıl, Beşikdüzü ve Vakfıkebir’e bir sonra ki yıl Enerji Bakanımızdan müjdeyi aldınız. Trabzon’umuzun doğalgazının olmadığı yer kalmayacak. Şimdiden modern bir şekilde benim Trabzonlu hemşerilerim bu yaşama kavuşmuş olacaklar''
ERDOĞAN, ''TRABZON-ERZİNCAN DEMİRYOLU PROJE İHALESİ BU YIL''
''Bugün bir bölümünü açtığımız Kanuni Bulvarının Maçka, arasını 2019’da, Akçaabat Düzköy arasını 2020 yılında tamamlıyoruz. Zigana Tüneli sadece Trabzon’un önemli proje değil, bu proje 2019 yılında inşallah hizmete girecek. Buradan istifade eden herkes bu rahatlığı görecek. Trabzon Erzincan arasında yapılacak demiryolunun proje ihalesine bu yıl çıkılıyor. Bu projelerle Trabzonlunun başka yerlere göçme ihtiyacı duymadan bu cennet topraklarda çalışma imkanını sağlamış oluyoruz. Bugün buraya sadece kendim gelmedim. Yanımda bir çok bakan arkadaşımla beraber geldik. Bu Trabzon’a verdiğimiz önemin bir ifadesidir''
ERDOĞAN, ''TRABZON'A EFSANE ŞEHİR HASTANESİ YAPILACAK''
''Sağlıkta bugüne kadar Trabzon’a 24 yeni tesis kazandırmıştık. Şimdi sıra Proje Çalışmaları süren ve benim adeta aşkım diye ifade ettiğim Şehir Hastanesine geldi. Her ne kadar Of Sürmene yaylası 15 doktora bedel olsa da biz Trabzon’u en güzel sağlık hizmetleriyle buluşturmakta kararlıyız. Bu şehir hastanesi öyle bir efsane ki bir kapıdan girdiğim zaman her şey hastanenin içinde bitiyor. Çık dışarda sedye üzerinde yok öyle şey. Her şey hastanenin içinde. Bakıyorsun bir araç sedye, o araç sedye üzerinde sizi götürmeleri gereken yerlere götürüyorlar. Niye, modern bir kalkınma modern bir şehircilik ancak böyle olur. Modern bir ülke böyle olur. Öyle lafla peynir gemisi yürümüyor. Kılıçdaroğlu’nun SSK’ya genel müdür olduğu döneme bak''
ERDOĞAN, ''TRABZON'U SEVDİĞİMİZİ BURADAN DÜNYAYA BİLDİRİYORUZ''
''Oldu partinin başı. O da kesetle kaset... Bunun adı Kaset Genel Başkandır. Ve maalesef, Türk siyasetinin bunlar negatif tipleridir. Şimdi, Allah nasip ederse, eğitimde derslikte, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, gıda tarımda bir çok adımlar atıyoruz. Bundan sonra çok daha farklı adımlar atacağız. Bize durmak yok, ama benim sizden bir isteğim var. 16 Nisan, bizim için bir devrimdir, devrim... Ayağımızda ki prangalardan kurtulmak istiyoruz, mesele bu.. Önümüzü kesmek isteyenlere, bizi durdurmak isteyenlere, 2’de bir prangaları tutarak çekmek isteyenlere, 16 Nisan’da dur demeye var mıyız? 16 Nisan’da bu ülkenin gidişini engellemeye çalışanlara dur demeye var mıyız? 16 Nisan’da bu batının Türkiye üzerinde yamanmış, asalaklarını söküp atmaya var mıyız? 16 Nisan’da bu hizmetlerin çıtasını yükseltmek için ‘Evet’ demeye hazır mıyız? 16 Nisan’da tüm Karadeniz’i, tüm Türkiye’ye örnek olacak bir evet oranı ile sandıkları patlatmaya var mıyız? Ne diyor o güzel Trabzon türküsünde.. Yanlışım olursa beni affedin ha.. Ağasar dereleri bulanik akaysun, gözlerimin içine sevdali bakaysin.. Doğru mi? Biz milletimize sevdalıyız be.. Biz bu millete aşığız be.. Bu aşkın sevdanın önünde kimse duramaz. Hani ben seni sevdiğimi dünyalara bildirdim diyorsunuz ya biz de milletimizi sevdiğimizi, Trabzon’u sevdiğimizi buradan dünyalara bildiriyoruz''
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN İÇİŞLERİ BAKANINA ÖZEL TEBRİK
''Kardeşlerim Trabzon, Türkiye’nin huzurunun, güvenliğinin, geleceğinin kilit taşıdır. Tarihinin hiç bir döneminde Trabzon’un, devlete küstüğü görülmemiştir. Trabzonlu, yanlış yapan devlet görevlisine kızar, hiddetlenir ama devletine asla toz kondurmaz... Bunun için ülkemizin en önemli bakanlığını, İçişleri Bakanlığımızı Trabzonlu bir kardeşimize sayın Süleyman Soylu’ya emanet ettik. Terör örgütleri ile mücadele konusunda gerçekten çok takdire şayan bir başarı ortaya koyan bakanımız ve ekibini tebrik ediyorum. Gerçekten silahlı kuvvetlerimizle, polisimizle, korucularımızla son dönemde hakikaten, Tendürek, Gabar’da, Cudidede, Besler Deresinde bütün oralarda çok büyük mücadele veriyor. Şehitlerimiz var, ama bunlara kan kusturduk. İnlerine girdik. Şehirlerin altında, evlerin altında bunlar şehir kurdular. Oralara girdik. Silahlı Kuvvetlerimiz, Polisimiz, Korucularımız büyük işler başardı. Ve şuan da onlardan binlerce terörist öldürüldü. Daeş’li 3 bine yakın Suriye’de öldürüldü.
ERDOĞAN AÇIKLADI! TRABZONLU POLİSİ FETÖ ŞEHİT ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'un Çaykara ilçesine kayıtlı şehit polis Ahmet Çamur'un ölümüme FETÖ ve PKK'nın olduğunu söyleyerek,''Tabi ki şehitler oluyor. Olmasa, İstiklal Marşımız “Şu heda fışkıracak toprağı sıksan şu heda, canı canımı bütün..... dermiydi.. Onların gıdası Allah’tan, makam Allah’tan. O makamdan yüce makam yok. Peygamberimize en yakın makamda onlar. Onların annesi olmak, evladı olmak, eşi olmak bambaşka mükafat. Ne mutlu onlara. Trabzon’un asker ve polis olarak verdiği şehit sayısı 21.. Bu şehitlerimizin Ahmet Çamur kardeşimizin cenazesine bizzat katıldım. Bu kardeşimizin şehadetinde PKK ile FETÖ'nün de parmağı olduğunu öğrendim. Ah alçaklar ah.. Bu işe karışanların hepsi cezasını buldu. 15 Temmuz’da 2 Trabzonlu kardeşimiz darbeciler tarafından şehit edildi'' dedi.
ERDOĞAN'DAN İDAM AÇIKLAMASI
''Şu 16 Nisan aynı zamanda şehitlerimizin katillerin için bir fermanın da yazılacağı gündür. 16 Nisan’dan sonra, sayın Kılıçdaroğlu diyor ki, ben idama varım... Sayın Bahçeli zaten hükmünü vermişti açıkladı kanaatini.. Sayın Yıldırım’ın kanaatini de biliyorum. 16 Nisan’dan sonra Parlamentoya bu katillerle ilgili idam teklifi geldiği zaman bu parlamentodan geçtiği zaman onaya bana geldiğinde ben bunu tereddütsüz onaylarım. Avrupa Birliği ne der, Corc ne der, Hans ne der, Helga ne der beni enterese etmez. Beni Ahmet ne der, Hatice ne der, Allah ne der o ilgilendirir... Onun için onaylarım. Şimdi öyle diyorlar... Benim 249 şehidimin kanını kim geri getirecek. Onların analarının babalarının çocuklarının gözyaşlarını kim dindirecek. Var mı cevabı. Amerika’da ne yapıyorsunuz, hemen yatırıyorlar hallediyorlar. Dünyanın bir çok ülkesinde var. Güven meselesi ayrı. Çıkar meydanlarda gereğini yine söyleriz değil mi? Gerekirse bunun da bir gensoru yaparız, halk oylaması yaparız. Millet ne diyor, Millet idam diyorsa mesele bitmiştir. Milli iradenin üstünde bir irade yoktur. Şimdi ben bu vesile ile Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şehitler tepesi boş değil. Toprağını kahramanlar bekliyor. Ve bir bayrak dalgalanmak için rüzgar bekliyor''
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, ''MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ÇIKACAĞIZ''
''Lider olmak kolay değil. Eğer bir lider taşın altına saklanırsa, ordu dağın arkasına saklanır. Biz bu terbiye ile yetiştik. Ama onlar ne yazık ki böyle bir terbiye almamış. Nereye gitmiş Bakırköy İlçe Başkanının evine gitmiş. Kardeşlerim işte 16 Nisan bunlara ders verme günüdür. Şimdi kimler hayır diyor. Dikkat edin. Kandil Hayır diyor, PKK hayır diyor, İmralı Hayır diyor, Pensilvanya FETÖ hayır diyor.. E şimdi sayın Kılıçdaroğlu’da hayır diyor. Bunların hepsi aynı yere oturdu mu? Ama ne yazık ki Saadet Partisen gönül vermiş kardeşlerimi tenzih ediyorum. Ama Saadetin başında ki birileri de onlarla beraber Hayır diyor. İstemezdim onlar bu hale gelsin. Kadare bak, kader bak, kimler kimlerle beraber yan yana geliyor. Kadere bak... Ah, ah.. Nereden nereye.. Ne oldum deme ne olacağım de.. Hep bunlar imtihan. Fakat ne olursa olsun, 16 Nisan unutmayın bir yol ayrımıdır. Bu yol ayrımında bizler şunu soralım kendimize.. Ah benim kardeşlerim sizleri tarihe doğru taşımak istiyorum. Bu ülkede 15 Temmuz Şehitler Köprüsü varya, o yapıldığı zaman hayır dediler. Kimler bugün Hayır diyenler. Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne yine bunlar hayır dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsünü yaptık hayır dediler. Marmaray’ı boğazın altında yaptık hayır dediler. Bu Marmaray 3 yılda bu kadar ne kadar geçti biliyor musunuz 200 milyonu aşkın insan geçti. Denizin altından. Benim dedem Fatih gemileri karadan yürüttü dedik ki bizde denizin altından yürütelim. Bununla durmadık. Dedik ki araçları denizin altından yürütelim. Avrasya Tünelini yaptık. Buna da Hayır dediler. Osmanlının kurucusu, Osman Gazi Tüneli köprüsünü yaptık. Buna da hayır dediler. 3 saat 15 dakikaya iniyor İzmir İstanbul arası. Onlar hayır dediler diye biz duracak mıyız yolumuza devam.. Dev çılgın projelerden bir tanesi de neydi 18 Mart Çanakkale köprüsü. Onun da temelini attık mı attık. Ekonomi battı bitti dedikleri dönemde attık. Bunun şuan ki maliyeti ne biliyor musunuz? 11 katrilyon.. Yüzde 50’si yabancı sermaye, yüzde 50’si yerli. Türk – Kore ortaklığı. İş bilenin kılıç kuşananın.. 18 Mart’ta onun temelini attık. Allah nasip ederse 2022’de onu bitireceğiz, dünyanın bir numarası. Türkiye uçuyor. Fakat diyoruz ki daha hızlı gidelim. Çünkü biz muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacağız. Bunda kararlıyız. Ve sevgili kardeşlerim biz şuna inandık.
ERDOĞAN, ''TRABZON BURADAN ÖYLE SES VER Kİ KANDİL DUYSUN''
''Bizim ezan sevdamız var. Bizim bayrak sevdamız var. Bizim vatan sevdamız var. Onun için, “bayrakları bayrak yapan üstünde ki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dedik yürüdük. Biz bu toprakları bin yıldır kanımızla yoğurarak vatan haline getirdik. Öyle kolay değildir. Bu mübarek vatana göz dikenler varsa önce bizim ödediğimiz bedelden daha fazlasını ortaya koymayı kabul etmelidir. Şehitlerimizin tek damla kanı boşa gitmiyor. Türkiye tarihin en önemli mücadelesini veriyor. Bu süreçte Türkiye kuşatılmıyor. Tam tersine Türkiye kefenini yırtarak gömülmeye çalışıldığı mezardan çıkıyor. Suriye, Irak, Balkan, Kafkaslar sanki bizimle ilgisi olmayan yerlermiş gibi gösterenler, biz bu coğrafyalarda orada ki kardeşlerimizle kucaklaştıkça adeta kuduruyor. “siz yerinizde oturun, hiç bir şeye karışmayın” diyorlar. Sadece bu kadarla kalmıyor devam ediyorlar, “Gerekirse sizin topraklarınızdan bir kısmını, halkınızdan bir kısmını çekip alabiliriz. Sesinizi çıkarmayın” diyorlar. Ey Trabzon buradan öyle bir ses ver ki Kandil’de ki terör baronları, Pensilvanya’da ki şarlatanda onları kukla gibi kullananlarda duysun. Bu ülkenin tek bir karış toprağına el uzanın elini kırar mıyız? Bu milletin birliğini, beraberliğini bozmak için fitne çıkartanların dersini verir miyiz? Teröristleri değil Elbab, Kandil, Sircar’da Avrupa’da cehennemin 7 kat dibinde olsa bulup dünyayı başlarına yıkar mıyız? Emin olun bu sesi duyanların yürekleri titriyor. “Türkler yeniden dirildi” diyorlar. Aynen dirilişte olduğu gibi. 16 Nisan’da evet diyerek bu sesi sandıklardan yükseltmeye hazır mıyız?''
ERDOĞAN, ''FETÖ DENİLEN ALÇAĞI BUNUN İÇİN BESLEDİLER''
''Suriye’de Elbab’ın da teröristlerle temizlenmesi ile Fırat Kalkanı harekatının 1. Etabını sona erdirdik. Bundan sonra da olacak tabi. Durmak yok yola devam. Şimdi diğer bölgelerde terör örgtülerinin tepesine binmek için yeni harekatların hazırlıklarını yapıyoruz. Baharı bekleyen tüm terör örgütlerine, PKK, YPG, DAEŞ, FETÖ)sü ile çok güzel sürprizlerimiz var. Önümüzde ki ay Türkiye’nin ve Türk milletinin baharı, Teröristlerin ise kara kışı olacaktır. Siz bakmayın terör örgtülerinin kimi Avrupa ülkelerini arkalarına alıp efelenmelerine.. Türkiye güçlü olup kararlı şekilde yoluna devam ettiği sürece Avrupa ülkelerinin böyle devam etme şansı yok. Zor oyunu bozar. Biz oyunu zorla da olsa bozacağız. Türkiye bu tezgahla ilk defa karşılaşmıyor. 1 asır önce aynı zihniyet, aynı taleplerle karşı karşıyaydı. O zaman ne diyorlardı, “Hasta adam”. Parsel parsel bölmüşlerdi. Çanakkale’de, İstiklal Harbinde bu oyunu bozup önümüze koydukları haritaları cetvellerle hazırlayanlara iade ettik. Bize diz çöktürmeye bize yeniden hasta adam muamelesi yapmaya çalışıyorlar. Bu FETÖ denilen alçağı bunun için beslediler. Bunun için üzerimize gönderdiler. 40 yıldır bu topraklarda beslediler. PKK’yı bunun için çukurlar üzerinden sahaya gönderdiler. DAEŞ’i bunun için besleyip büyüttüler''
ERDOĞAN, ''BEN TRABZON'DAKİ AVRUPALILARA SESLENİYORUM''
''Avrupa’da bizim bakanlarımızın konuşacakları salonların anlaşmalarını engelleyenler, kendi şehirlerini polis himayesinde terör örgütlerine verdiler. Almanya, İsviçre, Hollanda böyle yaptı. Hele Hollanda’nın bir kadın bakanımıza yaptığı terbiyesizlik var ki hesabı mutlaka sorulacak. Arabanın içine mahkum ettiler. Orada bir gencimizi, biliyorsunuz Trabzonlu hemşeriniz. O kardeşimizin üzerine itlerini, köpeklerini saldırttılar. Onlar atlarıyla itleriyle gele dursunlar, gereken dersi alacaklar. Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını, kendisine yapılan her iyiliğin karşılığını verdiği gibi her terbiyesizliğin hesabını mutlaka soracağını bilmeyenlere göstereceğiz. Tabi bu işler sabır gerektirir. Sabreden kimse zafere ulaşır. Bu işler soğuk kanlılıkla, strateji ile olur. Atalarımız ne diyor, “Sabırla koruk, helva olur” Biz ülkemize gelen terbiyesizlerin gerisinde bin yıllık karın ağlarınını oldğunu çok iyi biliyoruz. 16 Nisan’da evet diyerek Türkiye’ye terbiyesizlik yapanlara en güzel cevabı veriyor muyuz? 16 Nisan’da evet diyerek terör örgütlerini Türkiye’ye tercih edenlere haddini bildiriyor muyuz? Ben buradan Avrupa’da ki Trabzonlulara sesleniyorum, sandıkları ihmal etmeyin gidin. Alın terinizle emeğinizle orada sahip olduğunuz her şey, sizin hakkınızdır. Demokratik ve ekonomik haklarınıza çok iyi sahip çıkın. Türkiye tüm imkanları ile tüm kurumları ile dünyada ki tüm kardeşlerinin yanındadır. Biz nerede olursa olsun vatandaşlarımızın haklarını hukuklarını geleceklerini korumakta karalıyız. Bundan kimse endişesi olmasın. 16 Nisan’da Avrupa’da ki sandıklardan çıkacak sonuç size şaşı bakanlara vereceğiniz en güzel yanıt olacaktır''
ERDOĞAN, ''TRABZON'UN GENÇLERİ ŞÖYLE BİR CEVAP VERSİN''
''Rize Havalimanın bugün temelini attık. Bize olumsuz yaklaşanlar inşallah bundan sonra oraya da inecekler. Ordu Giresun Havalimanı gibi o da denizin üzerinde havalimanı. Çılgın Türkleri durduramayacaksınız. Türkiye’nin önünün operasyonlarla kesildiği dönemler geride kaldı. Şuan da İstanbul’da dünyanın en önemli havalimanı açılışa hazırlanıyor. Önümüzde ki yıl açacağız ilk etabını. Yıllık yolcu kapasitesi 90 milyon. 150-200 milyon yolcu kapasitesi ile inşallah dünyanın bir numarası olacak. Sıkıntı bu.. “Ya bu Türkler ne yapacak” diyorlar. Şimdi takmışlar 18 yaşında ki gençlerimize. 24’e kadar bunlar katılacak. Hazır mısınız? Trabzon’un gençleri şöyle bir cevap versin inşallah. Bunlara cevabı 16 Nisan’da sandıkta veriyoruz. Tereddütsüz. Bununla kalmıyoruz demokrasi, ekonomi, yatırımlar, terörle mücadele bütün kabiliyeti ile hakkını arama noktasında başka Türkiye var. Bugün terör örgütleri ile mücadele ederken Çanakkale köprüsünü inşa eden Türkiye var.''
ERDOĞAN, ''SEN GERİ ZEKALI MISIN?''
''CHP’liler hayır demekle kalmıyor. CHP’illeir kast etmiyorum başındakileri kast ediyorum. İşte bir CHP milletvekili çıkmış mikrofonun başına. Ne diyor biliyor musunuz, “16 Nisan’da evet çıkarsa biz bunları İzmir’e kadar kovalayıp denize dökeceğiz” Bunu söyleyen Konya milletvekili. Sen geri zekalı mısın.. Sen kimle aşık atıyorsunuz. Genel Başkanları da aşağı kalır mı. 15 Temmuz’a çıkıp “kontrollü darbe” demiş. Madem elinde belgeler var çık bunları açıkla. 16 Nisan’dan sonraya kalırsan geç kalırsın geç. Ama bu onur meselesi. Çünkü bu yalan makinesi yalan. Bunda dürüstlük yok. İşte söyledim ya, Havalimanında darbecileri gördü saklanacak yer aradığından haberimiz olmasa diyeceğiz ki bildiği var. Hemen Bakırköy’de arkadaşları söylüyor. İlçe Başkanı veya Belediye Başkanının evine kaçtı. 7 Ağustos’ta aradım. Bahçeli evet dedi. Baskıyı yedi yedi, o da Yeni Kapıya geleceğini haber verdi. Şimdi Yeni Kapı ruhunu tartışıyor. Haddine mi senin. Yeni Kapı ruhunda birlik var, kardeşlik var. Ezan var, bayrak var, yeni kapı ruhunda vatan var. Bayraktan bahsediyor. Sen bayraktan bahsetme. Senin Hakkari’de yaptığın mitingde bayrak sevgini biliriz. Sen orada bir tane Türk bayrağı gösteremedin. Kendi partinin bayrağını bile gösteremedin. Orada HDP’lilerle gittin miting yaptın. Sen kime konuşuyorsun. Sorsan demokratlığı kimseye bırakmaz. Önce git bu milletvekiline hesap sor. Sen kimsin, kimi denize döküyorsun terbiyesiz. Kim denize döküyorsun. 16 Nisan’da bu millet evet diyecek seni yola çıkartmazlar yola. Samsun’dan yola çıkamazsın be.. Bunlar Türkiye’yi unutmuşlar, nerede ne var haberi yok. Meydanlara da çıkamıyorlar. Kahve köşelerinde çay sohbetleri ile geçiriyorlar. Meydanlara çıkmaya yüzleri yok. Zaten CHP’yi kazıyınca altından Faşizm çıkar dediğimizde kızıyorlar. İşte örneği ortada. Denize dökenmiş, terbiyesize bak ya.. 16 Nisan’da onun tercihlerini, haklarını hiçe sayan tek parti artıklarının...''
