Trabzon’un Akçaabat ilçesi Aydın Mahallesinde ikamet eden ve geçimini hayvancılıkla sağlayan Ali Kasap, Genç Çiftçi Proje kapsamında TİGEM’le anlaşmalı Tatar Çiftlik firmasına bir yıl önce sattığı 102 adet koyununun parasını hâlâ alamadı. Firma hakkında icra işlemi başlatan Kasap, “Devletin projesine inandım koyunlarımı sattım. Devlet eliyle 86 bin lira dolandırıldım. Zararımın giderilmesini istiyorum ama muhatap bulamıyorum.” dedi.

SIRRA KADEM BASTI

Konuyla ilgili hem Tarım ve Orman Bakanlığına hem de Çarşıbaşı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne şikayet dilekçesi vererek mağduriyetinin giderilmesini isteyen Kasap, “Genç Çiftçi Projesi kapsamında TİGEM’in açtığı ihaleyi Tatar Çiftlik isimli firma almıştı. Genç Çiftçi Projesi kapsamında TR61635186 nolu koyunculuk işletmemde 102 adet karayaka koyunumu TATAR Çiftlik Ltd. Şti.’ne sattım. Yapılan satıştan sonra TATAR Çiftlik İşletmesi ile devletimiz arasındaki (TİGEM: Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü) sözleşme iptal edilmiş olup söz konusu işletmeden tarafıma hiçbir ödeme yapılmamıştır. Hem malımdan hem de paramdan oldum. Yapılan projenin devletin ve sizin güvencesinde olması en büyük garantimizdi. Ben koyunlarımı satmadan sadece iki gün önce TİGEM sözleşmeyi iptal etmiş. Bundan benim haberim olmadı. Nasıl olacaktı? Şu an ne malımı ne de paramı alamıyorum. Ekte banka dekontlarını sunduğum ve 11.12.2018 tarihinde teslim ettiğim koyunlarım için geçen süre zarfında koyunlardan olan 86 bin 700 liralık zararımın ve 8 bin lira tutarındaki avukat masraflarının karşılanmasını ve mağduriyetimin giderilmesi için gereğini arz ederim.” ifadelerine yer verdi.

KİME GÜVENELİM?

Kasap, yaklaşık bir yıldır mağduriyetinin giderilmesi için çalmadık kapı bırakmadığını belirterek, “Çok sayıda kurum ve kuruluşa dilekçe verdim. Hiçbirinden olumlu ya da olumsuz cevap alamadım. Firma hakkında icra işlemi başlattık ama oradan da bir şey çıkmadı. Tam bir Çiftlik Bank faciası gibi bir şey. Benim gibi bu bölgede 6-7 kişi daha bu şekilde mağdur. Firma sanki buharlaşıp uçtu. Firmanın ne tapusu ne de adresindeki bürosunda hiçbir şey bulunamadı. Bütün banka hesapları boşaltılmış. Borçlu şirketin TİGEM’den olan alacaklarına haciz konuldu. Ancak TİGEM’den gelen cevaplarda borçlu şirketin TİGEM’den olan alacaklarını ben koyunlarımı satmadan kısa bir süre önce Denizbank AŞ’ye temlik etmiş olduğu anlaşıldı. Ben devletime en çok güvenmemiz gereken kuruma sesleniyorum. Ben devlete güvenmeyeyim de kime güveneyim. Benim mağduriyetimi kim giderecek. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine mi gideyim? Sahi ben kimin vatandaşıyım?” şeklinde konuştu.

Editör: Haber Merkezi