Oruca niyet
Oruca, her gün için ayrı niyet lâzımdır. (Hindiyye)de diyor ki, (Niyet kalp ile olur. Sahura kalkmak, niyet demektir.)

Oruçta niyet iki nevdir, çeşittir:
Evvelki nev, Ramazan ayının her günü için ve nafile ve muayyen nezir için niyetin evvel vakti, önceki gün güneşin batması ve âhır vakti (Dahve-i kübrâ) vaktidir. Dahve-i kübrâ vakti, şer’î gündüz müddetinin, yani oruç tutma zamanının yarısıdır. Dahve vaktine kadar -yememiş ve içmemiş ise- niyet eder ve orucu tutar. Dahve vaktinde niyet câiz değildir. Fecirden evvel niyet ederken, (Niyet ettim, yarın oruç tutmağa) denir. Fecirden sonra niyet ederken, (Niyet ettim, bugün oruç tutmağa) denir.

***

İkinci nev, kaza, kefaret, nezr-i mutlak. Bu üçünün niyet zamanı birdir. Evvel vakti, bir evvelki gün güneşin batması ve âhır vakti fecr-i sâdık, yani tan yeri ağarmazdan evveldir. Tan yeri ağardıktan sonra - bu üçüne- niyet câiz olmaz. Bir senenin Ramazan ayının çeşitli günlerini kaza ederken, günlerin isimlerini veya sıralarını tayin etmek lâzım olmadığı, İbni Âbidînde, kaza namazı sonunda yazılıdır.

RAMAZAN 3 TRABZON
İMSAK 03:06 GÜNEŞ 04:54 ÖĞLE 12:24 İKİNDİ 16:19 
AKŞAM 19:41 YATSI 21:21

Derslere çalışılan veya imtihana girilecek günlerde oruç tutmamak
Oruç tutmak, derslere, imtihana engel olmaz. Bilakis destek olur. Mide çok doyarsa insanın kafası o kadar çalışmaz. Aç olanın zekâsı keskin, anlayışı kuvvetli olur. Bu, daha işin tıbbi yönü. Allahü teâlânın rahmeti ihsanı ise ayrı. Onu akıl almaz. Ders için oruç tutmamak haram olur. Ramazan günü oruç tutmak büyük nimettir. Bu nimetten mahrum kalmamalı, oruç tutmayı ganimet bilmelidir. Bir hadis-i şerifte, (Ramazanda bir gün oruç tutmayan, onun yerine bütün yıl oruç tutsa, o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. (Tirmizî)

Başka zaman ömür boyu oruç tutulsa Ramazanda tutulan bir orucun sevabına kavuşulmaz. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir: (Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allahü teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle Cehennem ateşinden 70 yıl uzak tutar.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai, İbni Mace]

BİR SORU BİR CEVAP
SUAL:
Oruçlu olduğunu unutarak yiyen, sonra bilerek yiyip içmeye devam ederse, kefaret gerekir mi?

CEVAP: Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içen kimse, orucunun bozulduğunu zannederek yiyip içmeye devam ederse kaza lazım olur, kefaret lazım olmaz. Eğer unutarak yiyip içmenin orucu bozmadığını bildiği halde, kasten yiyip içmeye devam ederse, hem kaza, hem de kefaret lazım olur.

Dua ederken, kalp uyanık olmalı...
Allahü teâlâ, dua etmeyi ve dua edeni sever. Peygamber efendimiz de;

(Dua etmek, ibadettir) buyurmuşlardır.

Duanın ve her zikrin sessiz olması efdaldir. Dua etmenin de şartları vardır. Önce, günahlarına pişman olup, tövbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, imanını ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine uygun olarak düzeltmeli, duanın kabul olacağına inanmalı, yüzü kıbleye karşı oturup, önce hamd ve salevat okumalı. Duayı üçten fazla söylemeli. Kabul olmadı diyerek, ümit kesmemeli, kabul oluncaya kadar, uzun zaman tekrar etmelidir. Haram yememeli, içmemeli, haram söylememelidir. Haram işlemek, kalbi bozar. Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Çok istiğfar okuyunuz! İstiğfar duası okumaya devam edeni, Allahü teâlâ hastalıklardan, her dertten korur. Hiç ummadığı yerden rızıklandırır.)

Duaların kabul olması için, okuyanın Müslüman olması, günahlarına tövbe etmesi, manasını bilerek, inanarak söylemesi lazımdır. Kararmış kalple yapılan dua kabul olmaz. Beş vakit namaza devam edenin kalbi temizlenir. Kalp söylemeden yalnız ağız ile yapılan duanın faydası olmaz. Dua ederken, kalp uyanık olmalı, kabul edileceğine inanmalıdır. Söylediğinden haberi olmayan gâfilin duası kabul olmaz. Kur’ân-ı kerim okunan yere, rahmet iner. Bu zaman yapılan duanın kabul olması çok umulur. Hadis-i şerifte;

(Duanın kabul olması için, iki şey lazımdır: Birincisi, duayı ihlas ile yapmalıdır. İkincisi, yediği ve giydiği helalden olmalıdır. Müminin odasında, haramdan bir iplik varsa, bu odada yaptığı duası, hiç kabul olmaz) buyuruldu.

İmâm-ı Rabbânî hazretleri;

“Yalvararak, ağlayarak ve sığınarak, kırık kalple Allahü teâlâdan af ve afiyet dilemelidir. Duanın kabul olunduğu anlaşılıncaya ve fitneler kalmayıncaya kadar, böyle dua etmelidir” buyurmuştur.

Mübarek gecelerde, cuma günü ve gecesinde, seher vaktinde, Allah yolunda cihad ederken, her namazdan sonra, yağmur yağarken, Kâbe-i muazzamayı görünce, zemzem suyu içince yapılan duaların kabul olduğu kitaplarda yazılıdır. Musibet anında yapılan dua da müstecabdır. Rahat ve huzur zamanlarında çok dua edenin, dert ve bela zamanlarındaki duaları çabuk kabul olur.

Uyku adabı nelerdir?
Günümüzün ortalama üçte biri uyku ile geçmektedir. Gafletle geçmemesi için uykuyu da değerlendirmek gerekir. Müminin her hareketi şuurlu olmalıdır. Gafletle yatıp gafletle kalkmamalıdır!

Rastgele yatağa girip uyumak doğru değildir.

1- Yatağa abdestli girmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Abdestli yatanın ruhu Arşa yükselir ve gördüğü rüyalar doğru olur. Abdestsiz yatanın ruhu yükselmez, gördüğü rüyalar, karışık olur, doğru çıkmaz.) [İ.Gazali]

(Abdestli yatan, gece ibadet eden ve gündüz oruç tutan kimse gibi sevap kazanır.) [Hakim]

2- Misvaklanıp sağ yanı üzere kıbleye karşı yatmak sünnettir. Uyku, ibadetleri kuvvetle ve sağlam yapmak niyetiyle olursa ibadet olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Âlimlerin uykusu ibadettir.) [İ.Gazali]

Editör: Haber Merkezi