Burak Yılmaz oyundan alınmasına tepki göstermiş, Ünal Karaman’a ‘Hadi oradan be’ manasında el kol hareketleri yapmış, yetmedi kendisine tepki gösteren taraftara da aynı hareketi yapmış ya ortalık yangın yeri.

Şehirde herkes bir şeyler söylüyor, aklıselim firarda...

Cümle alem yangına körükle gitti. Ortalık alev topu. O suçlu, bu haklı, şu-bu olmalı demeyeceğim. Zaten anlayan da anlamayan da infaz etmiş herkesi.

Ne Trabzonspor kalmış, ne Ünal Karaman’ın hocalığı ne de düne kadar ‘Kral’ diye hitap ettikleri Burak Yılmaz’ın golcülüğü...

Bir insan ne her şeyiyle kötüdür ne de her şeyiyle iyidir. Bunu ayırt edemiyor bu şehir. Burak Yılmaz sadece Trabzonspor’un değil Türkiye’nin en iyi golcüsüdür. Yaptığı neyse onu o noktaya getiren sebepleri de göz önünde bulundurmak lazım.

Bir kıyasla bu konuyu kapatmak istiyorum.

KAPTAN OSMAN ÇAKMAK

Trabzonspor-Bursaspor maçı gecesi Meksika’da düzenlenen 2018 Ampute Futbol Dünya Kupası’nda final maçında Angola ile karşı karşıya gelen Ampute Milli Takımımız, penaltılarla 5-4 yenilerek dünya ikincisi oldu.

Ampute Milli Takımı Kaptanı Osman Çakmak, maç sonrası yaptığı açıklamada ‘Penaltıyı kaçırdığı için’ Türk halkından helallik istedi.

Ve yine bir 5 Kasım günü mayına basarak bacağını kaybeden Kaptan Osman Çakmak, yüreğime kurşun gibi işleyen “Bu 5 Kasım’lar bana yaramıyor abi” sözünü ediyor.

Türkiye’yi üzdüğü için mahçup yüreği. Belki bacağı o 5 Kasım günü bu kadar acımamıştır. Öylesine yaralı...

Bir ‘Kral’ var Türkiye’nin en iyisi olsa da Türkiye’nin devrimci takımına sevdalı yüreklere el kol hareketi çeken, bir de Kaptan Osman Çakmak var penaltıyı kaçırıp şampiyon olamadık diye Türkiye’den özür dileyen...

Yetenekle ‘Kral’ olunduğu kadar yürekle de ‘Kral’ olunur..

VİCDANINIZ VARSA...

‘Yiğidi öldür hakkını ver’ derler...

Bunu yapabilmek için en az öldürdüğün yiğit kadar da yiğit olmak gerek.

Herkesin dilinde bir, “Gümrükçüoğlu bu şehre hiçbir şey yapmadı” türünden laflar. Ya arkadaş, sevmiyor olabilirsin, üslubunu, tavrını, başkanlığını beğenmiyor da olabilirsin, oy da vermeyebilirsin ancak vicdansızlık hali başka bir şey.

Yanlışa yanlış denildiği kadar doğruya da doğru denmiyor hem bu ülkede hem de bu şehirde...

Hani AK Parti’nin ilk dönemlerinde, “Ya bu AK Parti hiç mi iyi bir şey yapmıyor?” diye bir söylem üretme gerekliliği doğmuştu ya, şimdi de sormak gerekir, “Ya bu Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu bu şehirde hiç mi iyi bir şey yapmadı?”

Birini eleştirmek ayrı körü körüne, sinsice karalamak ayrı bir şey...

Kendisinin avukatı değilim elbet ancak hani genelde emniyet binalarında yazar ya, “Herkesin polisi kendi vicdanıdır” diye..

İşte biraz da elinizi vicdanınıza götürün.

Tabiiki varsa...

Editör: Haber Merkezi