Ne güzeldir atasözlerimiz. Kitap dolusu söz söyleyeceğine kısa bir cümlede özetler her şeyi.

Aynen, “Cahile söz anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür.” atasözü gibi.

Son günlerde, Trabzon Trabzonlu, Rum, Pontus, İmamoğlu, Soylu, bayramlaşma, miting, 2010-2011 şampiyonluğu, ‘akıllı ol’ derken ülkenin gündemi neredeyse hep etrafımızda gezdi.

Bizler de haliyle bu kadar içimize girmiş gündem hakkında dilimiz döndüğünce kelam etmeye, olayları, yaşanan durumları değerlendirmeye çalıştık.

Bir de ne görelim.

Kendimizi develere hendek atlatırken bulduk.

Daha okuduğunu dahi anlamayanlar, basın hakkında, gazeteler hakkında, kişiliğimiz hakkında yargı dağıtır olmuşlar.

Yapmayın beyler!

Siyaset gözlerinizi kör, vicdanınızı sağır etmesin.

23 Haziran gelir geçer, daha nice seçimler, siyasiler gelir geçer yine bu şehirde yüz yüze bakacağız.

Haddinizi bilin, terbiyesizlik yapmayın.

***

Ordu Valisi Seddar Yavuz’a ‘İt’ dediği iddia edilen Ekrem İmamoğlu’na Trabzon’daki sözlerini hatırlatıp, “Hani Trabzonlu kötü söz söylemezdi? Böyle mi örnek olacaksın” dedik diye resmen aforoz edildik.

Yok, Trabzonlulara Pontus ve Rum denilirken neredeymişiz de, yalakaymışız da, alayımız satılmışız da, tetikçiymişiz de, gerçek basın mensubu değilmişim de ve daha neler.

Takılmam böyle şeylere normalde de bir çift söz söylemek istedim.

***

Kim olduğumu, ne olduğumu, nasıl olduğumu bugüne kadar hiç kimseye anlatma, ispatlama gereği duymadım.

Ancak Trabzon’a Pontus, Trabzonlulara Rum denildiğinde ben CHP Tekirdağ Milletvekili de olsa AK Partili yetkililer de olsa, “Kim olursa olsun hadsizlik etmiştir” diye 2-3 kez yazı yazdım.

Ya sizler, CHP Tekirdağ Milletvekili Trabzon’a Pontus dediğinde ağzınızı açtınız mı? Size göre Trabzonluluk partilere göre değişiyor mu?

Kendinize, ‘Sosyal demokrat’ deyip, eleştiriye, farklı bakış açısına tahammülünüz olmayabilir ancak ağzınızdan çıkanı kulağınız iyi işitsin.

Hayatını onurlu bir şekilde tamamlamaktan başka hiçbir hırsı olmayan, nalına da mıhına da vuran, hepinizden daha az paraya, güce, şana hürmet eden, kimsenin güdümünde olmadığı için ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabilen, diplomalı yerel basın mensubu olan bu kardeşinizle konuşurken biraz daha dikkatli olun derim.

Kim olduğunuzu, ne olduğunuzu gayet iyi anlıyorum.

Bu yaptığınız siyaset değil ama velev ki adına siyaset diyelim.

Daha başka sese tahammülünüz yok yıllardır ‘Diktatör’ diye diye ortalıkta dolaşıyorsunuz.

Bu siyaset anlayışınız yerin dibine batsın.

Editör: Haber Merkezi