SONNOKTA SÖNMEZ ÇAK - Trabzon’un Maçka İlçesi Kiremitli Mahallesi Şosealtı mevkiinde ailesiyle birlikte yaşayan Kerem Oğuz, zor günler yaşıyor. 25 yıl önce dedesinin gösterdiği alanda ev inşa eden Oğuz, kadastro çalışmaları sırasında halasının da hissesini alınca olanlar oldu. Oğuz’un babası araziyi diğer çocuklarına eşit şekilde paylaştırmak istedi; ilk etapta buna karşı çıkarak tapuyu vermek istemeyen Oğuz, büyük şok yaşadı. Baba Oğuz, bunun üzerine oğlu Kerem Oğuz’un işyerini kilitlerken evinin yolunu da demir parmaklıklarla kapattı. Kerem Oğuz da mağdur olunca tapuyu babasına verdi ancak amacına ulaşamadı; sonunda öz babası ile davalık oldu. Kerem Oğuz ailesiyle birlikte yaşadığı sıkıntıları anlattı.

DEDE ARAZİSİNE EV KURDU
Yaşadıkları olumsuzlukları anlatan Kerem Oğuz, “Dünyaya geldim geleli burada yaşarım. İnşaat teknikeriyim. Babamın evi de buraya yakın. 25 yıl önce dedemin gösterdiği yere ömrümü geçirmek için evimi inşa ettim. Kadastro çalışmaları sırasında halamın da hissesini satın aldım. O tarihten beri sorunsuz yaşarken şimdilerde huzurum bozuldu” dedi.

EVİN YOLUNU KAPATTILAR
Kerem Oğuz, “Babam arazilerimi çocuklarım arasında eşit paylaştıracağım diyerek tapumu almak istedi vermeyince işyerimi kilitledi. Evimin yolunu demir parmaklıklı demirle kapattı. Aç kalınca mecburen tapuyu devrettim. Babam tapumu aldıktan sonra evimin değerini verecek yanında bir miktar araziyle bana verecekti. O’nun istediğini yerine getirdim. Ancak O; yolu açmadı vaat ettiği parayı ödemedi sadece tüm kardeşlerin refakatini alıp bir miktar arazi verdi. Babam 2007’de tapumu alıp 2012’de mahkemede aleyhime arazimi işgal etti gerekçesiyle dava açtı” diye konuştu.

BABASI İLE DAVALIK OLDULAR
Gerçekte babasının arazisini işgal etmediğini iddia eden Oğuz, “Evimi yaparken rızasını almıştım. Evime geçit istedim vermeyince Maçka adliyesinde dava açtım lehime sonuçlandı. Yargıtay temyizde arazisi olmayan ev yol alamaz gerekçesiyle aleyhimde karar verdi. Yeniden dava açıp herhangi bir tarafından arazinin yol için ayrılmasını istedim. Karşı taraf araziyi işgal ettiğimi ileri sürüp evimden çıkıp gitmemi isterken ecrimisil talep etti. Mahkeme isteği reddetti” şeklinde konuştu.

EVİME EL KOYMAK İSTİYOR
Oğuz, “Şu an ki sorun şu: Arazi sahibi evin etrafını dikenli tel ve çıt ile sardı. Evime giriş çıkışımı engelledi. Yani dolaylı yoldan evime el koymak istiyor. Yasal olmadığını düşünüyorum. Evimin önünden geçen patika Osmanlılardan kalma Kadastroda sehven gösterilmedi. Yolu da uhdesine geçirdi. Devletten yardım istiyorum. Basın aracılığıyla Sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve devletimizin diğer yetkililerinden isteğim altı çocuğum var beşi öğrenci. Eşimle birlikte büyükbaş hayvancılıkla geçiniyoruz. Yolumuz olmayışından ötürü hayvanlarımıza yedireceğimiz otu yaklaşık sekiz yüz metre uzaktan sırtımıza patika yoldan samanlığa ve ahıra getirmek zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
Oğuz, başka komşularının da kadastroca tespit edilen yolu kapattığını kaydederek “Açılması için Maçka Belediyesine müracaat ettiğim de Başkan Koray Koçhan, ‘İlgili vatandaşa gerekli cezai işlemi uyguladım. Ancak yolu açmayacağım çünkü başka yol var’ dedi. Kapatılan yoldan evime başkanın dediğinden beş yüz metreden ulaşıyorum. Sırtımda yükle bu yolu kat etmenin zorluğu ortada. Yasa gereği Koçhan, yolu açmak zorunda. Yolun açılması için savcılığa suç duyurusunda bulundum. Sorunun giderilmesi için devletten yardım istiyorum. Evimin yanından dereye inan Osmanlılardan kalma yol sehven yanındaki araziye katıldı. Bu yanlışlığın giderilip yola dönüştürülmesi hakkında yapılabilecek çalışma için hukukçularla görüştüm. Ortak ifadelerinde şahıs böyle bir tapu kaydı düzeltme  davası açamaz mahalle muhtarı veya belediye açabilir dediler. Ancak mahalle muhtarı babamın nüfuzundan çekindiği buna yeltenemiyor” dedi.

BİZE HAKARET EDİYORLAR
Oğuz, “Arazi sahipleri bize15 yıldır hakaret edip yolu kullanamazsınız diyorlar. Bazen sorun yaşıyoruz Jandarma olaya müdahale ediyor netice alamıyoruz. Yaşadığımız bu sorunları çevremizden utandığımızdan adli makamlara taşıyamadık. Artık canımıza tak etti. Sarf edebileceğimiz bir fedakarlığımız kalmadı. Arazi babamın olabilir. Devretmiş te olabilir. Bana arazi verme mecburiyeti yok. Kendisine itirazım da yok. Ama bana 15-20 yıldır zulmediyor. İdarenin çözüm bulmasını istiyorum. Kiremitli Mahallesi Muhtarı Ali Uzun’dan evimin yanından geçen patikayı özel mülkiyetten çıkartıp yola dönüştürülmesi için gerekli çalışmayı yapmasını istiyorum. Bilirkişi kayıtları var” dedi.

BABAM ÖDEME YAPMADI
Oğuz, “Herkes istediği yerde oturma hakkına sahiptir. Ben bu hakka sahip değilim. Aile arasındaki bu davayı Yargıtay 14. Hukuk Dairesine karar düzeltmesi için gönderdim olumlu sonuç alamazsam Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkımı kullanıp gideceğim olmazsa AİHM’ye kadar uzanacağım. Hukuk sistemimizde sorunlarımı giderecek düzenleme mevcut değil. Bilerek ve isteyerek birinin toprağına ev kurmadım. Dedemin verdiği arazileri babama devrederken bağış olacaktı ama memurlar çok masraf olur deyince satış yaptım. 50 bin lira değerindeki arazimi babama 150 liraya sattım. Ancak babam bana ödeme yapmadı. Sadece evrak üzerinde satış gösterdik. Bu ifadem yayınlanınca suç işliyorsam cezamı çekmeye razıyım” dedi.

DEVLET SAHİP ÇIKSIN
Kerem Oğuz’un eşi Hayriye Oğuz, da mağduriyetini dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Eşim arazimizi verdi. Devletin bizden ziyade çocuklarıma sahip çıkması isteğim. Çünkü okula gidiyorlar. Derslerinde de hepsi başarılı. Dün yaşadığımız olay sonrası çocuğumun psikolojisi bozdu. Yüzünde kırmızı benekler çıktı. Şu an bu durum iki çocuğumda da mevcut. Sosyal bilimler öğrencisi oğlum hukukçu olup sorunlarımızla ilgileneceğim diyor. Yaşadıklarımız hukukçu olmayışımızdan kaynaklı. Hayvancılıkla geçiniyorum burası yaşam alanım. Kış ortası evimden çıkıp nereye gidebilirim. Yaşanan bu yanlışlığın bedelini neden biz ödüyoruz” diye konuştu.

TEK GELİRİ EMEKLİ MAAŞI
Kerem Oğuz’un oğlu Abdullah Oğuz da şu ifadeleri kullandı: “Ailenin en büyük erkek çocuğuyum. Fazlasıyla mağduruz. Bir nevi nitelikli dolandırarak yerimizi aldılar. 15 yıldır sırtımıza ot taşıyıp büyükbaş hayvan bakıcılığı yapıyoruz. İşin garibi hayvan satışından sağladığımız geliri icra gideri olarak ödüyoruz. Bundan iki ay önce babam 5 bin 200 lira mahkeme dosya masrafını icra yoluyla ödedi. Babamın tek geliri bin 300 lira olan emekli maaşıdır. Bunun da bu ay bin 100 lirası icraya kesildi. Demokrasilerde çareler tükenmez misali devletimizin bizi mağdur etmemesi temennimizdir.”

Editör: Haber Merkezi