67 yaşında geldi ancak halen daha sırtındaki sepeti ile yük taşımaya devam ediyor. Bir nevi Trabzon’un yükünü taşıyor. Şehirde Hamal Hasan lakabıyla tanınan Hasan Yiğit, “Kendimi bildim bileli hamallık yaparım” diyor. Geçen yıla kadar 2-3 kişiydiler, Trabzon Kadınlar Pazarı civarında ama meslektaşları sahadan çekilince piyasa Hamal Hasan’a kaldı. Geri kalan hikayeyi ise kendi ağzından aktaralım.

BİR AGA KAZIM VARDI..

Kadınlar pazarında hala varlığını sürdüren tek hamalım. Hamallığa başladığımda bu pazarda otuz, kırk kişi vazifemizi sürdürüyorduk. Kısacası her yer bu mesleği yapanla doluydu. Hepimiz işimizi severek yapıyorduk. Mesleğe başladığım yıllarda bu pazarda Aga Kazım isminde bir arkadaşımız en önemli olandı. Şimdilerde hayatını kaybetmiş olan bu arkadaşımızın soyadını ise hatırlamıyorum. Aga lakabının hangi özelliğinden kendisine verildiğini de bilmiyorum.

DEVEYE SORMUŞLAR Kİ..

Geçen yıla kadar üç arkadaş bu pazarda mesleğimizi sürdürüyorduk. Bundan biri yaşlandığından mesleği bıraktı. Diğeri ise Trabzon Huzurevi’ne yerleşti yaşantısını orada sürdürüyor. Bu pazarda mesleğe başladığım yıllarda otuz, kırk arkadaş olarak sürdürdüğümüz bu mesleği şimdilerde tek kişi olarak sürdürüyorum. Günümüzde yaşadığımız en büyük sorunu şu ifadeyle dile getirmeyi uygun görürüm: Deveye sormuşlar ki neden boynun eğri demiş ki nerem doğru ki bizimki de o hesap.

HAMALLIKLA EĞLENİYORUM

Hangi sorunumuzu dile getirsem ki; her şey sorun. Ben Bağ Kur emeklisiyim. Ama insanlara hizmet etmeyi sevdiğimden bu mesleği yapıyorum. Bundan elde edecek kazanca da ihtiyacım yok. Bir bakıma hamallık yaparak eğleniyorum. Ben bir meslek erbabı olarak hiç kimseyi bir başkasının küçük görmesini istemem. Görmemelidir de. İnsanların yüklerini taşıdığım halde çok sayıda kişinin mesleğini icra eden hamalı küçük gördüğüne şahit oluyorum. Böyle bir durumla karşılaştığımda yaşadığım tabloyu anlatamam. Herkese saygılar sunuyorum.

sonnokta söyleşi / Sönmez ÇAKMAK

Editör: Haber Merkezi