Burak Yılmaz’ın, sezon başında  yüklü bir ücret karşılığı  transfer edilmesi Trabzonspor camiasını ikiye bölmüştü.

”İyi oldu en az 15-20 gol atar” diyenler de vardı ancak, “32 yaşında emekliliği gelmiş, üstelik de  sakatlığı bulunan bir futbolcuya bu kadar para verilir mi,yazıktır ya” diyerek Burak Yılmaz’ın alınmasına  karşı çıkanlar da hiç azınlıkta değildi.

Ancak gelinen noktada  herkes hemfikir ki; “İyi ki Burak Yılmaz’ı almışız,yoksa Trabzonspor küme mücadelesi yapardı. En azından bu hattın az üstünde olurdu.

Hesap  da zaten ortada..

Usta forvet 5 maç forma giymemesine karşın tam 17 gol atmış.

O’nun oynamadığı 5 maçta ise Trabzonspor sadece 1 maç kazanırken 3 maçı berabere bitirip birinde de yenilmiş ve 6 puan alırken 9 puan kaybetmiş..

Burak’ın  gol attığı 11 maçta ise  Bordo-Mavililer, 5 galibiyet, 5 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 20 puan toplamış.

Kral, Trabzonspor’un ligde aldığı 33 puanın 20'sine direk katkıda bulunmuş.

Hal böyle olunca da insanın aklına gelmiyor değil.

Trabzonspor değil sanki Burakspor!

Demek ki ham yerini bulamıyoruz!

Kuzey Haber gazetesi kapandıktan sonra  döküm-torna atölyesi bulunan rahmetli babamın yanında bir süre çalıştım. Yaptığımız işler arasında süt  makinesi  tamiri de vardı. Bir gün bir makine yapıyorum, bir yandan da getiren vatandaşla sohbet ediyoruz.

“Usta”  dedi”  bu makine kayınpederimin. Çok kral adamdır. Ben yeni evliyken kayınvalidem  vefat etti,  kayınpederim de çocuğu olmadı bu kısır” diyerek  kocasının  boşadığı  dul bir kadınla evlendi.  Ondan 4 çocuk yapınca köylüler hayret etti. “ Yahu Hasan efendi dediler, ‘Sen bu kısır kadından nasıl 4 çocuk yaptın, hem de 4’ü de erkek?”

Kayınpeder gülerek ve biraz da kısılarak cevap verdi:

Oğlum, ham(Olmamış)  yerini bulacaksınız, ham yerini…

**

Şimdi Rıza Hoca’mızın Gençlerbirliği maçından sonra yaptığı açıklamada sarf ettiği “ Hepimiz çok çalışıyoruz ama bir türlü olmuyor” ifadelerini okuyunca bu olay geldi aklıma.

Demek ki ham yerini bulamıyoruz!

**

Sadece iyi niyet yetmiyor

Şu bir gerçek ..

Trabzonspor’da teknik kadro da, futbolcular da iyi niyetle mücadele ediyor, hatta kendilerini paralıyor.

Lakin işler yolunda gitmiyor.

Bireysel olarak bakıyorsun, kadro da hiç de küçümsenmeyecek isimler fazla.

Ancak birkaç maç dışında doğru  dürüst  futbol oynadığımız yok.

Organize bir atak ara ki bulasın.

Meşhur Göztepe maçındaki sayısız gol pozisyonunun bile neredeyse tamamı ölü toptan..

Gençler maçında ise bir tane var.

İlk yarıda Kamil Ahmet çizgiye inip ortaladı, Rodallega vuramadı.

Bero niye oynamış?

Rakibin sol beki Uğur atağa çok geliyormuş..

Bence sıkıntının birisi de burada..

Trabzonspor gibi bir takım oyun planını Gençlerbirliği’nin  solbekini düşünüp yapmayacak.

Gençlerbirliği ,Trabzonspor’un sağ kanadını nasıl durdururum  diye düşünecek!

**

Elbette  futbolun defansif yönünü göz ardı  edip sadece ofansif  planlama yapamazsınız. Bu yüzden de  büyük takımlarda  oyunu iki yönlü oynayabilen oyuncular olmalıdır. Eğer böyle  bir zafiyetiniz var diye mütevazı takımların karşısına bile  daha çok defansif  karakterli düz oyuncularla çıkarsanız amacınıza  varamazsınız.

Kuçka’da ısrar ettik de ne oldu?

Onur’un kurtardıkları ve  rakibin atamadıklarıyla  birlikte  Gençlerbirliği  6-7 mutlak gol pozisyona  girdi.

“Beğenmiyorsun ama  bu şekilde  en azından yenilmiyoruz” diyecek olanlara da  cevabım şudur:

Son 5 maçta 5 beraberlik alıp 5 puan  toplayacağımıza ,bunların üçünde yenilip ikisini kazansaydık bile 6 puan, yani daha fazlasını alırdık!

***

Bir de bu sezon sonunda sözleşmesi dolacak oyuncuların hepsiyle yeniden masaya oturmak gibi bir mecburiyeti olmamalı Trabzonspor’un..

N’doye, gibi, Uğur gibi…