Fenerbahçe Müzesi’nde başıyla camı kırarak şampiyonluk kupasını alarak kaçmaya çalışırken yakalanan, ardından da, ‘Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık’ suçlamasıyla tutuklanarak Maltepe Cezaevi’ne konulan Halit Şahin, karara yapılan itiraz üzerine adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Serbest kalmasının ardından memleketi Trabzon’a gelen Şahin, Trabzonspor Şamil Ekinci Müzesi’ni ziyaret etti. Bordo mavili kaşkolla müzeyi gezen Halit Şahin, futbolda şike sürecine itafen oluşturulan üstü boş mozolede anı fotoğrafı çektirdi.

‘BİZE AİT OLAN EMANETİ ALMAYA GİTTİM’

Adaletsizliğe karşı ses getirmek amacıyla Fenerbahçe müzesine gittiğini dile getiren Halit Şahin, “Bize ait olan kupayı almaya gittiğim doğrudur. Zaten öncesinde de bunu söylemiştim. Kupayı aldıktan sonra insanlar, ‘Çaldı’ diye yorum yaptı. Bu çok yanlıştır. Bize ait olan emaneti almaya gittiğimi özellikle her zaman söylüyorum. Diyecekler ki mahkeme süreci devam ediyor. 2010-2011 kupasından bahsediyoruz. 6 yıldır mahkemesi devam ediyor. Hala sonuçlanmadı. İnsanlara, kamuoyuna aydınlatıcı bir açıklama yapılmıyor. Bizim olan emaneti almaya gittim. Ölüm tehlikesini göze alarak gidiyorsam demek ki ciddi bir sorun var. Bu ciddi sorunu aşmak, kamuoyunun dikkatini çekmek ve adaletsizliğe dur denilmesi gerektiği için yaptım” dedi.

‘BİZE AİT OLAN KUPAYI ALIP ÇIKTIM’

Adaletsizliğin sürdüğünü ifade eden Şahin, “Günümüzde her gün bir bomba patlıyor. Ertesi gün patlayan bomba bir öncekisini unutturuyor. Fakat adaletsizlik her zaman devam ediyor. Eğer biz adaletsizlik sorunu çözemezsek bu sorun her zaman tecelli edecek. Amacım buna dikkat çekmekti. Camı kafamla kırmadım. Alnım yarıldı, biraz da bir kan aktı. Bizim tabirimizle söyleyeyim; bodoslama daldım vitrinden içeriye. Esnettim, cam patladı. Bize ait olan kupayı alıp çıktım. Trabzon’un şampiyon olduğunu da bağırdım. Sesimizi duyurduk fakat duyanlara. Benim derdim adaletsizliğe ses getirmek ve Trabzonspor’un eski ruhunu canlandırmak” ifadelerini kullandı.

‘ADALETSİZLİĞİ SES GETİRMEK İÇİN YAPTIM’

Amacının zarar vermek olmadığını anlatan, yaptığının hata olmadığını ifade eden Şahin, “Nasip olaydı aldığım kupayı buraya getirmek istiyordum. Ama ben kupayı getirseydim kulüp onu geri verecekti. Ama ben ne saklardım. Benim derdim zarar vermek değil. Cam kırıldığında birçok kupa önüme geldi. İstesem oradaki kupalara zarar verirdim, ezerdim. Oradan aldığım ve, ‘Şampiyon Trabzonspor’ diye bağırdığım kupayı yere vurup ezseydim bütün kupa davası bitecekti. Ben bu eylemi zarar vermek amacıyla yapmadım. Sadece bize ait olanı aldım. Kupayı alıp paraya mı çevirecektim? Bu kupanın manevi bir değeri var. Bu şehir için o kupa değerli. O kupanın bu müzedeki boş yere gelmesi lazım. Kupa önemli mi? Önemli ama adaletsizlik daha da önemli. Eğer hata olduğunu düşünsem pişmanlık duyarım. Hata şimdiye kadar neden kimsenin bunu yapmadığıdır. Bu suç unsuru olan bir şey değil. Verdiğiniz maddi zarar 2 metreye 1 metre olan bir camdan ibarettir. Müzenin kırılan camı dert değil. Parasını verelim. Zarar amacım olsa tüm kupaları kırardım. Sadece adaletsizliğe ses getirmek için yaptım” diyerek sözlerini noktaladı.

KUPAYI ALDI, KAÇMAYA ÇALIŞIRKEN YAKALANDI

11 Ocak’ta Kadıköy Şükrü Saracoğlu içerisindeki müzeye gelen Halit Şahin, görgü tanıklarının anlatımına göre, “Kaç senedir bu kupayı bekliyoruz” diye bağırdı, ardından da kupanın muhafaza edildiği kabinin camını kafa atarak kırdı. Kupayı alıp kaçmaya çalışan Şahin, güvenlik görevlilerince yakalandı ve çıkarıldığı mahkemece, ‘Kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşya hakkında hırsızlık’ suçlamasıyla tutuklanarak Maltepe Cezaevi’ne konuldu. Şahin yapılan itiraz üzerine 9 gün tutuklu bulunduğu cezaevinden ‘Adli Kontrol’ şartı uygulanarak serbest bırakıldı.

Editör: Haber Merkezi