BeIN Sports'a konuşan Ahmet Ağaoğlu: "Bir buçuk yıllık süreci özetlemek için Bir buçuk aya ihtiyacımız var. Kolay özetlenebilecek bir süreç değil. Geldiğimiz zaman, idari ve mali disiplinin ortadan kalktığı, sportif disiplinin de kaybolduğu, taraftar bazında momentumun ortadan kalktığı, sıkıntılı bir süreçte göreve geldik. Her zaman şunu söylüyoruz, taraftarla bir araya geldiğimiz zaman altından kalkamayacağımız yük yok. Bu 1.5 yıl benim hayatımda ne anlam ifade ediyor? En az 15 yıl ifade ediyor...

Trabzonspor, Trabzon kentininin sadece umudu değil. Sanayisi, endüstrisi, sanatı, her şeyi. 5-0'lık Malatya maçından sonra yaşadığımız süreç, Trabzonspor için sportif anlamda yaşadığımız dönüm noktalarından birisiydi. Yıllarca ihmal edilmiş bir altyapı, dönüp göz ucuyla dahi bakılmamış oyuncular... Uğurcan, Yusuf, Abdülkadir... Bir anda şartların bizi zorlamasının sonucunda kadromuzdaki tecrübeli oyuncularımızla birlikte, bizim altyapıdan yetiştirdiğimiz oyuncuların bir takım ruhu içerisinde mücadele ettiği bir kadro oluşturduk.

Malatya maçı ve devam eden süreç içerisinde 40 milyon euro civarında olan kadro maliyetini, bir anda 16 milyon euro'ya, sezon sonunda da 13.5 milyon euro'lara indirdik. Böyle bir genç kadronun ülke genelinde ve futbolseverler üzerinde yarattığı sempati de işin doğrusu bize hem enerji hem sinerji kazandırdı. Bankalar Birliği'nin ve TFF'nin uygulamaya koyacağını ilan ettiği programı biz aslında 6 ay öncesinde uygulamaya koymuştuk. O yüzden eli en rahat olan kulüplerden birisiydik.

Yeniden yapılandırmanın şartlarını, biz yönetime geldiğimiz günden itibaren kendi içimizde oluşturmaya başladık. Bir miktar borcumuz vardı ve kısa süre içerisinde ödenilebilirliği mümkün olmayan bir borç... Bu arada faiz yükü ve kur yükü de bunların üzerine ilave olarak geldi. Bizim gelir-gider dengemiz yanılmıyorsam 1'e 5.5'tu. Yani yıllık gelirimizin 5,5 katı borcumuz vardı. Bu arada faiz yükü, kur farkı yükü bunların da üstüne ilave olarak geldi ve 6 katını falan buldu.

MARKA DEĞERİNİ YUKARIDA TUTMAMIZ LAZIM
Netice olarak siz; yayıncı kuruluşa bir ürün satıyorsunuz, o ürünün marka değeri düşmeye başladıkça, almış olduğunuz paranın karşılığını verememiş oluyorsunuz. Marka değerini yukarıda tutmamız lazım. Genç oyunculara verdiğimiz güven ve taraftar desteği sonrasında sponsorluk anlaşmaları gelmeye başladı.

GELİRİ EN FAZLA ARTTIRAN TAKIM TRABZONSPOR
Şampiyonlar Ligi gelirleri dışında, 2018-2019 sezonunda gelirlerini en fazla artıran kulüp Trabzonspor. Bizden önceki dönemde 45 bin adetlik forma satışı vardı ancak şu an yaklaşık 140 binin üzerinde forma satışımız var. Bu sezonki hedefimiz 200 bin formayı aşmak. Bu sene kadro maliyetimiz ve operasyonel faaliyetlerimizi üst üste koyduğumuzda senelik giderimiz 250-260 milyon lira civarında gözüküyor. Gelirimiz ise 330 milyon lira.

KULÜBÜN HİÇ KİMSENİN PARASINA İHTİYACI YOK
Buradan da çok net olarak şu ortaya çıkıyor. Bu kulubün, hiç kimsenin parasına ihtiyacı yok. TFF'nin UEFA'da taahhütü var. Sizin uygulamaya koymuş olduğunuz talimatlara Trabzonspor ve bazı kulüpler harfiyen sadık kalıp o limitler içerisinde kadro oluşturup ligde mücadele verirken, limitleri kırarak harcama yapan kulüplerle mücadele içerisine giriyorsunuz. Bu, adaletin ve haksız rekabetin önünü açmaktır. Kural koyduysanız, uygulayacaksınız. Uygulamadığınız takdirde, bu ligin finansal açıdan ve kadro oluşumu açısından adaletli ve haksız rekabetten uzak bir lig olduğunu telaffuz etmek mümkün değil.

Lisans talimatı, Ocak ayı itibariyle söz verdikleri gibi uygulanmak zorunda. Bunun başka bir yolu yok. Geldiğimiz zaman ileriye dönük olarak finansal açıdan sıkıntı yaşamamak adına, ivedilikle bir tüzük değişikliğine gittik. Kulübün başkanı artık kulübü istediği gibi yönetemez, kurallar dahilinde yönetmek zorundadır. Kulübün borçlanmasına neden olamaz. Bana göre Trabzonspor Kulübü, tarihinde ilk defa bu kadar kurumsal olarak yönetiliyor. Hiçbir kararda başkan tek başına karar almıyor. TFF'nin görevleri nelerdir? Ülkede futbolu yönetmek, futbolun kitlelere yayılmasını sağlamak, uluslararası organizasyonlarda mücadele edecek takımlarımızın seçimi, kaba hatlarıyla... E şimdi sizi, biz seçiyoruz.

Gelirimizin %92'sini de biz ödüyoruz. Geçen sene futbol topları için kulüpler olarak "2 Milyon 250 bin TL" civarında ödeme yaptık. Yapılan yeni yatırımlar, tesisler, yerleşim yerleri vs. gibi yerlerin %98'ini de biz ödüyoruz. VAR sistemi geldi. Sistemin kurulması için 22 Milyon Türk Lirası da bizden kesiliyor.

Kulüpler seçecek, kulüpler göreve getirecek. Peki kulüpler olarak biz bunu yapamaz mıyız? Kulüpler Birliği var, karışmayalım diyoruz. Siz futbolu yönetin diyoruz, idare edin demiyoruz. İdare, farklı bir kavram. Kulüpler Birliği, vakıf olmanın ötesine gidemedi. Siz geliyorsunuz, bana bir ürün pazarlıyorsunuz, avantajlarından bahsediyorsunuz. Biz bu ürünü alıyoruz. VAR'dan bahsediyorum. Birinci yıl avantajlarından faydalanırken, ikinci yıl kuralların neredeyse %50'sini değiştiriyorsunuz.

Bizim yönetim ve teknik heyet felsefemiz; biz bütün rakiplerimize saygı duyuyoruz ve tüm rakiplerimizi aynı derecede değerlendiriyoruz. Dolayısıyla 18 kulüp bir bütün. 3 kulüp, 4 kulüp olarak değerlendirmek doğru bir bakış açısı değil. Ligin mücadelesine ve oluşan puan tablosuna baktığımız zaman, sistemdeki yanlışların oluşturduğu bir pozitif yansıması olduğunu söyleyebiliriz. D. G. Sivasspor'un lider olması, A. Alanyaspor'un geçen haftaya kadar lider olması, Trabzonspor'un zirve yarışında olması, B. Yeni Malatyaspor'un aynı şekilde üst sıraları zorlaması... Bunlar hiçbir şekilde tesadüf eseri olan şeyler değil.

Bazı kulüplerin yaptığı yanlışların doğal neticelerin yansıması. Trabzonspor olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bugün başkanlar düzeyinde bizim sıkıntılı olduğumuz hiçbir kulüp yok. Bütün deplasmanlara gittim ve hiçbir deplasmanda sıkıntı yaşamadık. Bunun içerisinde en sıkıntılı deplasman olacağı söylenen deplasmanlar da dahil olmak üzere. Sorunları, sıkıntıları, problemleri halledebileceğiniz farklı platformlar var.

Ben A kulübüyle sıkıntı yaşayabilirim. Ama ben o sıkıntıyı sahaya taşırsam... Ki bu sıkıntıyı yıllarca sahaya taşıyarak Trabzonspor'un yıllarca zarar görmesine neden olan eylemler yapıldı. Trabzonspor Kulübü nasıl oluyor da 1 senede bu kadar agresif ve hoş olmayan bir kulüpken kamuoyunda bir anda sevilir bir kulüp haline geliyor?

İstikrarı, Trabzonspor'da her platformda devam ettiriyoruz. 1967'den beri Trabzonspor taraftarıyım. Ahmet Ağaoğlu'nun Trabzonspor'u her maçını kazanır, mümkünse her sene şampiyon olur, Türkiye Kupası'nı da alır. Tatmin olmaz, UEFA'da Şampiyonlar Ligi'nde final oynar. Taraftar Ahmet Ağaoğlu böyle düşünür.

Ama başkan olduğunuzda yüz yüze olduğunuz başka gerçekler var. Şartlar ne olursa olsun biz o zirve yarışının içerisindeyiz. Zirve yarışının içinde olmadığınız takdirde, o mücadeleyi vermediğiniz takdirde ileriye dönük bir hedef koysanız dahi o hedefi yakalamanız ancak tesadüflerle sınırlı kalır.

ŞAMPİYONLUK YOLUNDA MÜCADELEYİ LAYIKIYLA VERECEĞİZ
Şampiyonluk yolunda bu mücadeleyi layıkıyla vereceğiz. Yollar bizi nereye götürecek, hep birlikte göreceğiz. Şu göz ardı edilmemeli: Bu takım, son bir buçuk senedir olağanüstü bir mücadele veriyor. U-21 antrenmanına gittim, oradakilere söyledim. U-21 değilsiniz, yarın A takımda oynayacak gibi hazırlayın kendinizi. 

Biz 19-20 yaşındaki futbolculara hala genç diyoruz. Bunlar genç oyuncu falan değil. Krasnodar karşısındaki kadromuzda Ünal hocam çok isabetli bir karar verdi. O kadronun tek dezavantajı vardı, o da tecrübe eksikliği. Biz üretip satmak zorundayız. Trabzonspor Kulübü, her sene 10-20 Milyon Euro aralığında bir oyuncu üretip satmak zorunda. UEFA'ya üye ligler içerisinde en yaşlı oyuncu oynatan 5 kulüpten 4'ü Süper Lig'den biliyor musunuz? 

Altyapısından gelen oyunculara en fazla süre veren takım Süper Lig'de Trabzonspor, UEFA liglerinde ise 22. takımız. Ne kaybetti Trabzonspor? 6 senedir kaybettiklerini kazandı. Oyuncu üretmek dünyanın belki de en zor işlerinden birisi. Ama manavdan aldığınız domatesle kendi bahçenizde yetiştirdiğiniz domatesin maliyeti aynı mı? Üstelik bahçenizdeki domatesi satabilirsiniz. En kötü salça yaparsınız.

SOSA YÜZDE 99 KALACAK!
Sosa'nın sözleşmesiyle ilgili konuşan Ahmet Ağaoğlu: "Bu ay sonu itibariyle görüşmeler bitecektir. Kasım 2018 öncesi ve sonrası Sosa'da ne oldu, ne değişti? Ben nelerin değiştiğini biliyorum ama anlatmayayım, bir gün kendisine sorun.

Sosa %99 kalacak. Ben şöyle söyleyeyim, kaldı da, Asbaşkanımız detayları görüşüyor. Sosa, futbolu bıraktıktan sonra da Trabzonspor Kulübü'nde görmeyi arzuladığım bir oyuncu. Bizde 9 ayrı milletten oyuncu var ama kulübün içerisinde yarım saat dolaşsanız dersiniz ki bunların hepsi Oflu, Sürmeneli, Akçabatlı.

Takımı bu kadar benimseyen, özümseyen ve takımın menfaatleri doğrultusunda üst düzeyde mücadele gösterip, performans sergileyen bir futbolcu topluluğuna Türkiye'de kolay kolay ulaşamazsınız. Geçtiğimiz haftaya kadar olan VAR uygulamaları, bana göre yok niteliğindeydi. Sonra bir haftada VAR'a gitmeye başlandı.

Hakem hatalarının bu kadar fazla olduğu bir yerde, marka değerinin yükselmesini beklemek fazla iyimserlik olur. 18 Süper Lig kulübünün, 18 başkanının ortak görüşü şu: Maçlar adil yönetilsin, maçın neticesini sahada oynanan futbol belirlesin. Hakem hataları minimum düzeye indirilsin. VAR da bunu minimuma indirmek için kurulmuş bir sistem.

Sürekli spor yapan bir insanım. O beni biraz güçlü ve zinde tutuyor. Bu tür görevlerde bir holdingin başına CEO olarak gelmiyorsunuz. Burada bir gelir söz konusu değil, burada bir özveri söz konusu.

Bizim sosyal medya ekibi, bana göre ülkenin en iyi sosyal medya ekibi. Forma videomuzu biliyorsunuz, dünyaya yayıldı. Bir benzin parasına mal olan video. Bunu profesyonel bir ekibe yaptırabilirsiniz. Peki nasıl başarılı oldu?

Bir işe gönlünüzü, ruhunuzu, sevginizi ve aşkınızı vermezseniz orada başarılı olmayı beklemeyin. Trabzonspor'un başarılı olması için kulüp başkanı ne gerekiyorsa yapar. Kulübün gururunu, onurunu incitecek, sıkıntıya sokacak bir harekette bulunmadığı takdirde. Korsan yayıncılığa karşıyız.

Editör: Haber Merkezi