Çok uzun zaman oldu Trabzonspor’u böyle aciz ve çaresiz görmeyeli. Şimdi birileri çıkar Bordo-Mavililer’in ne zaman böyle bir duruma düştüğünü bana karşı acımasızca sorgulamaya kalkarlar. Hatırlayın Özkan Sümer’in başkanlığındaki 2001-2002 dönemini. Öyle kötü bir sezon geçirmiştik ki Bordo-Mavililer’in her maçını yürekler ağızda kalp çarpıntıları hat safhada takip ederdik. Bu sezon nedense o dönemi hatırlattı bana.

Her ne kadar ligin henüz başı masallarıyla kendimizi avutmaya çalışsakta 6 haftada sergilenen futbol, alınan sonuçlar ister istemez bizleri gelecek adına büyük umutsuzluğa sevk ediyor. Çünkü takımın neresinden tutarsan tut dökülür bir durumda. Fenerbahçe karşısında olduğu gibi.

Düşünebiliyor musunuz ezeli rakibinin önünde 1-0 öne geçiyorsunuz, ama nedense maçı kazanacağız inancına sahip olamıyorsunuz. Neden mi golü bile oluşan karambolden, kişisel becerisiyle bulan bir Trabzonspor sahada mevcut. İlk yarıya bakın bir tek pozisyonunuz golün dışında Abdülkadir Ömür’le var. Sonrası ise savurgan bir takım ve tufan. Orta alanda Kamil Ahmet bir şeyler yapıyor. Abdülkadir Ömür ve Baker ise kayıplarda. Nwakaeme’nin ismini ise top ayağına geldiğinde duyuyor olduk. Eee elimizde tek tutar dalı ne kaldı, savunma. Maçın ilk yarısında Hugo ve Edgar Ie işlerini iyi yaptılar. Orta alandan akın akın gelen Fenerbahçe’yi iyi karşıladılar adam paylaşımını ve kesiciliğiyle görevlerini güzel bir şekilde yerine getirdiler. Ama Serkan ve Marlon için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Sadece savunmada kaldılar, hücumda yokları oynadılar. Bir bakın Fenerbahçe’nin bekleri 32 yaşındaki Caner Erkin ile 35 yaşındaki Gökhan Gönül’e… Trabzonspor ceza sahasını orta manyağı yaptılar. Her orta Bordo-Mavililer için büyük tehlike oldu. İşte Bordo- Mavililer’in böyle bek oyunculara ihtiyacı var. Bu iş yaşa değil, oyun zekası ve mantalitesine bakıyor. Bu dersi bir kez daha dün akşam aldık!

Tabii ki bu iki oyuncuya alınan yenilginin ihalesini yıkacak değiliz. Bana göre mağlubiyetin baş sorumluları Eddie Newton ve Trabzonspor taraftarlarının artık eski günlerine dönmesini sabırla beklediği Abdülkadir Ömür’dür. Diğer oyuncular ise bu ikilinin figüranlarıdır.

Newton’un bir kere takıma hakim olamadığını defalarca yazdık çizdik. Fenerbahçe karşısında yine kenarda uyudu. Saha içerisini iyi analiz edemedi. İlk yarıyı önde kapatmasına rağmen futbol olarak yokları oynayan Trabzonspor’u hareketlendirecek oyuncu değişiminde geç kaldı. Erol Bulut Papis Cisse’yi oyuna alıyor, Newton ise olan biteni sadece izlemekle yetiniyor. Rakibin hamlesine karşı bir hamle yapacağı yerde uyuyor. Hem de takımı yerlerde sürünüyor. Ama kendisi oralı bile olmuyor. Newton ne zaman hamle yapıyor. Trabzonspor 3. golü kalesinde görünce. Böyle hocalık olmaz. Amatör hoca bu hatayı yapmaz. Zaten 6 haftada alınan 5 puanla bana göre Newton Trabzonspor kariyerini bitirmiştir.

Ama Abdülkadir Ömür’e ne demeli. Kendisini uyarmaktan dolayı dilimizde tüy bitti. Kumaşını bilmesek üzerinde durmayız bir iki cümleyle geçer gideriz. Yıldız futbolcu zor zamanlarda ipleri eline alır, kendini gösterir. Nedense bu sıçramayı bir türlü yapamıyorsun. Kısacası kendini sıradanlaştırarak bitiriyorsun. Sonra son pişmanlık fayda etmez bunu da bilesin.

Sonuçta Trabzonspor Fenerbahçe karşısında aldığı yenilgiyle içimizi acıtan puan tablosunda yerini aldı. Hakem kararlarının Bordo-Mavili ekibin üzerinde olumsuz etkileri devam ediyor. Cüneyt Çakır’ın yönetimi bir kez daha Bordo-Mavili ekibe karşı adaletsizliği gözler önüne serdi. Sahada bir şey kazanamıyoruz ama masada da kaybetmeyelim. Yönetim kafasını bu yöne de ciddi bir şekilde çevirmelidir.