Trabzon ve Türk futbolunun idealist genç teknik adamlarından Giray Bulak, sezon başı transferlerinde yapılan hataların ara dönemde toparlandığını, ancak bunun maddi ve zaman kaybı dışında en az 10 puana mal olduğunu söyledi. Bulak, “ Yoksa şimdi hepimiz o çok özlediğimiz şampiyonluğu konuşuyor olacaktık” dedi. Şimdilerde TRT’de futbol yorumculuğu yapan Giray Hocamızla arkadaşımız Ali Osman Yürük’ün yaptığı söyleşiyi sunuyoruz:
- Ligin ikinci yarısındaki Trabzonspor’u nasıl değerlendirirsiniz?
Oyun ve taktiksel anlamda fazla bir gelişme olduğunu söyleyemem. Maç kazanma anlamında müthiş bir değişim ve gelişim var. İlk yarıda 12 gol atıp 20 gol yiyen Trabzonspor gitti, kendinden emin olabildiğince sağlam oynayabilen bir takım kimliğine büründü. Osmanlı maçını değerlendirdiğimiz de; Trabzonspor ilk yarı rakibin birinci bölgesinde hücum ve orta saha oyuncularıyla şok pres yaparak kazanılan toplarla pozisyon buldu. İkinci yarı ise bu terse döndüyse de maçı kazanmasını bildi. Maç berabere de bitebilir hatta kaybedilebilirdi.. Ancak Trabzonspor, daha dengeli oynamaya başladı. Yavaş yavaş yukarı sıralara devem eden bir kimliğe büründü. Bunun da sezon sonuna kadar devam edeceğini düşünüyorum
- Yeni transferler hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Artık bek özelliğinde oynayabilen oyuncularımız var. Mas ve Perreira gerçek manada “bek oyuncusu neler yapmalıdır” buna ders niteliğinde bir duruş sergiliyorlar. Olcay’ın çok büyük katkısı var. Osmanlıspor maçında gol atmasına rağmen aşırı katkısı yoktu. Ancak dışarıdan nasıl atak ve savunma yapılır bunu göstermeye çalışıyor. Bu konuda da gayet başarılı.Yusuf Yazıcı’yı da çok beğeniyorum. Yusuf bize çok katkı sağlayacaktır.
- Karşılaşmanın ikinci yarısında niye geri çekildik?
Osmanlıspor maçında yapılan değişiklikleri zamanlama açısından değerlendirmek gerekir. İlk değişikliği yerinde bulmadım. Castillo’yu çıkarıp Medjani’yi koymak, hücum anlamında bir kanadımızın durmasına sebep oldu. Oraya Yusuf’ çekildi, Medjani ile savunma yönünü kapatmaya çalışıldı. Bu da rakibin işlini kolaylaştırdı. Daha sonra Yusuf Erdoğan’ı sahaya sürüp kenar oyununa yöneldik, bu sefer oyun dengelendi.
- Sezon başı transferlerinde hata yapıldığını düşünüyor musunuz?
Elbette. Kaldı ki sezon başı yapılacak transfer çok önemlidir. Çünkü uyum sürecindeki çalışmalar gelecek adına her zaman çok önemlidir. Sezon başı transferlerinde ıskalamasaydık Trabzonspor şimdi 10 puan daha fazla almış olacaktı. Bu durumda biz hayal ettiğimiz gibi şampiyonluğu konuşuyor olacaktık. Biz hep yanlıştan mı yola çıkacağız? İkinci yarı yapılan birkaç takviye daha yerinde transferler oldu. Hem zamanı, hem ekonomiyi, hem de puan kaybına uğradık. Bir Kayserispor ve Adanaspor maçlarında kaybetmiş olsaydık, Trabzonspor nerelerde olacaktı. Yapılan Transferlerde yönetim performansı çok önemlidir.
- Kamuoyu sezon sonu için transfer çalışmalarını dillendirmeye başladı. Bu konuda sizin düşünceleriniz nelerdir.
Transfer için şuan çok erken. Her gün gelişme kat eden bir Trabzonspor var.Bu takım ligde başarılı olur. Mas, Pereira Türk futboluna daha da uyum sağlayacaktır. Uğur’un da gelişeceğinden eminim, orta sahada genç oyuncularımız var. Bero’nun sakatlığı geçti, Okay ve Aytaç gelişmeye müsait genç oyunculardır. Ben Castillo’dan çok ümitliyim. Rodallega, N’Doye ve Olcay zaten olgun oyunculardır. Onların performansının düşeceğini zannetmiyorum. Bu oyunculara hem Yusuf Yazıcı hem de Yusuf Erdoğan gibi isimler katkı sağlayacaktır. Saymadığım Onur ve Durica kaldı.. Onların performansı zaten ortada. Biraz daha beklemek lazım. İllaki oyuncu almak gerekirse bu yüzdü yüz katkı sağlayacak bir isim olmalıdır. Şimdiden şu mevkiye o mevkiye transfer diye dillendirilmemesi gerekir. Bu oyuncular mevkilerinde iyi ancak takım oyununu oluştururken sıkıntılar yaşayabilir. Onun da aşılabilecek bir durum olduğunu ilerleyen zamanlarda hep beraber göreceğiz.
Bu arada zaman zaman aksayan oyuncuları küstürmemek önemlidir. Özellikle de Yusuf Erdoğan’ı. Sezonun ilk yarısında gerçekten kötü bir Trabzonspor vardı.. Nadir ofansa çıkan bir takımda hücum oyuncusunun kaptırdığı top dahi göze batar. Ancak şuan da Yusuf Erdoğan gibi, N’Doye gibi oyuncuların da yavaş yavaş kendini bulacağından eminim.
Ali Osman YÜRÜK / Özel Röportaj
SONNOKTA GAZETESİ
