Ziraat Türkiye Kupası Yarı Final karşılaşmasının ilk ayağında Fenerbahçe’yi sahasında ağırlayan Trabzonspor, oyununa istediği gibi başlayamadı. Maçın ilk başında iki takımda tempoyu arttırmakta zorlanınca ortaya vasat bir futbol çıktı.

Sahanın tamamının kullanıldığı anlarda, Trabzonspor oyunu sıkıştıramayınca pas yüzdesi bakımından Fenerbahçe pas trafiğini daha iyi idare eden takım görünümündeydi.

Hüseyin hoca bu maça ideal kadro ile başladı diyebiliriz. Ama sahadaki takım özellikle ilk yarıda izleyenleri uyuttu desek yeridir. İlk yarı iki takım da birbirine ne bir baskı kurabildi ne de organize ataklarla rakip kale üzerinde görünemedi. Yani bu maçın ilk devresi klasik antrenman maçı gibiydi.

Fenerbahçe saha dizilişine bakıldığında ilk yarı oyunu tamamen kendi alanında karşılayıp tek santrfor Vedat Murigi ile oyuna başladı. Trabzonspor kanatları iyi kullanabilseydi, bir de orta alandan hızlı çıkışlarla rakibe baskı kurabilseydi oyunun şekli daha farklı boyuta gelebilirdi.

Dün akşam Trabzonspor, ikinci yarıda Sorloth ve Novak’ın golleriyle Fenerbahçe’yi 2-1 yenmiştir. Ancak Fenerbahçe’nin de atmış olduğu gol çok değerlidir. Bence oyunun kaderini değiştiren tek futbolcu ikinci yarı oyuna giren Guilherme’dir.

Zira orta alandaki hareketliliği sağlayan Sosa ile Abdulkadir Parmak’ı canlı olarak oyunda tutan ve Trabzonspor orta sahasını hareketlendirerek atılan iki golde de bence onun katkısı büyüktür.

Trabzonspor bir kademe hatasından golü yemiş olsa da önemli olan rövanşa daha iyi hazırlanıp Kadıköy’de bu işi bitirebilmesidir.

Fenerbahçe son 20 dakikada atmış olduğu golün verdiği motivasyonla 2-3 pozisyon da yakaladı. Bu dakikalarda Trabzonspor'da Fenerbahçe’den geri kalmamıştır. Bu maç tipik bir beraberlik maçıydı.

Ritmi düşük olunca baskılı oyun ortaya çıkmamıştır.

Sonuç olarak Trabzonspor Fenerbahçe’yi yenmiştir. Önemli olan da budur.