Doktor başkanın alanına girelim,yazıya insanlara mutluluk veren serotonin hormonuyla başlayalım.

Beyni etkileyerek mutluluk veren bu hormon için “Şunu yiyin,bunu yiyin”diye önerilerde bulunur konunun uzmanları.

Bunlar başkaları için geçerli olabilir ancak bir Trabzonlu, Trabzonsporlu için en büyük mutluluk hormonu Trabzonspor’un galibiyetidir.

Ve eğer Trabzonspor kaybetmişse..

Ne yersen ye..

***

Görüyoruz işte dün akşamdan beri insanların halini.

Yüzlerde gülücük, yanaklarda öpücük,ağızlar kulaklarda..

Bir galibiyetle şehrin kimyası değişti.

Ne borçlu düşünüyor borcunu, ne öğrenci harçlığını.

Varsa yoksa Trabzonspor..

“Abi gördün mü Abdulkadir’i.. Bu Yusuf ne ya.. O Soso neydi öyle kardeşim. .Bu Rodallega Burak’la çift santrafor oynamaz mı hocam”   muhabbetlerinden başka şey konuşulmuyor..

Yani..

Top değince fileye..

Trabzon’da son verir her türlü çileye..

***

Kulübeyi sürsen sahaya fark etmez!
İşin magazin kısmını bırakıp sahaya gelecek olursuk bizin gördüğümüz manzara şudur:

Tomas ve Durica’nın da takıma girmesiyle çok daha iyi bir takım olacak Trabzonspor’un kimseden aşağı kalır yanı yok.

Artısı ise çok.

Çünkü, kulübesinde oturanlardan bir takım yapsan da sürsen sahaya, kimse  “Bu  ne biçim Trabzonspor”demez.

Yılların sıkıntısı alternatif oyuncu yokluğu, bolluğa dönüşmüş.

Kulübenin forvetine bakar mısınız:

Volkan, Rodallega, Castillo..

Daha ne diyeyim..

***

Okay-Kucka orta sahada birlikte olmaz..
Lige verilen aralardan sonra genellikle  konsantre  zorluğu yaşayan Trabzonspor’un ilk yarıda ayrıca şu sıkıntıları öne çıktı; Kucka ve Okay gibi aşağı yukarı aynı  özellikte, top tutup pas yapmaktan öte fizik gücüyle yararlı olabilecek iki oyuncunun defansın önünde oynaması,zaten yetersiz olan Uğur-Mustafa stoper ikilisinin daha çok hata yapmasına yol açmakla kalmadı, hem de olgun ataklar geliştirilmesini engelledi.

O zaman ne oldu?

Çakılı 6 savunmayla  oynayan Gençlerbirliği savunması arasında tek kalan Burak Yılmaz’ın ikmal yolları kesildi. Zaten milli maç yorgunuydu, dolayısıyla etkili olamadı ve bu yarıda değil gol atmak, pozisyon bile bulamadı Trabzonspor.

***

Yanal’ın iki hamlesi de yerindeydi
İkinci yarıdaki güzel futbol ve atılan gollerde  elbette genç Abdulkadir’in genişlik yapan, ileri ve araya oynayan hünerli  futbolu ve etkili pasları büyük etki yaptı ancak, bence Okay’ın orta sahadan stopere geçmesi de  bunda rol oynadı.  Zira  bu durumda  orta saha Sosa, Yusuf ve Olcay gibi sadece koşan mücadele eden değil, aynı zamanda ince işler de yapabilen oyunculara kaldı. Ve haliyle  hem oyun güzelleşti, hem de pozisyon zenginliği yaşandı.Ayrıca çok iyi mücadele eden Okay’da stoperdeki zaafı büyük oranda giderdi.

Bu arada sezon başından beri yaptığı değişiklikleri genellikle eleştirdiğim Ersun Hoca’yı ayrıca  yenik durumdayken ve de kulübede Rodallega, Castillo, Bongonda hatta Onazi varken, Abdulkadir’i sahaya sürmesi nedeniyle kutlarım. Bu her  baba yiğidin harcı değildi.

Öyle riskli bir hamleydi ki, aksi sonuçta hem kendisi hem de A.Kadir yanabilirdi!

Ancak oyuncusuna güvenen Yanal bu riski aldı.

İyi ki de aldı. Hem hakkındaki negatif düşüncelerin çoğunu değiştirdi, hem de Emre Mor’u bile gölgede bırakacak  18’lik bir genci vizyona sürdü..

Ersun Hoca’yı da kutluyorum.

***

Sakın girme havaya ,saksı düşer kafaya!
Bu arada Abdulkadir’e de birkaç şey diyelim.

Tebrikler evlat.

Senin yaşındaki bir gence 200TL verip bakkala yollasın  aklın kalır,“ Acaba parayı kaybeder mi?” diye

Lakin sen rakibe maç kaybettirdin, milyonlarca insanı da mutlu ettin.

Ancak henüz bir şey olduğun yok.  Fakat aynı şekilde Bu şekilde gidersen  olacağın çok şey var.

Övgülere sevin ancak sakın girme havaya..

Çünkü çoklarının kısa süre sonra saksı düştü kafaya.

Aman seni göreyim.

Akıllı çocuksun, aklına mukayyet ol..

Gerçek yıldıza para vermekten korkma
Bu arada bir gün önce imza atıp bir gün sonra sahaya çıkan Sosa için de bir şeyler yazmasak hakkı kalır.Demek ki neymiş, gerçek yıldıza pere vermekten korkma. Sıradan oyunculara yıldız muamelesi yaparak çuvalla para vermekten kork. Arjantinli oyuncu gerek iş ahlakıyla, gerek kalitesiyle sadece Trabzonspor’a değil, Yusuf ve A.Kadir gibi gençlere de büyük katkı sağlayacak.

Gelelim Rodallega’ya
Taraftarın çok güvenip sevdiği Rodallega’da girer girmez fileleri havalandırarak  ne kadar iyi golcü olduğunu bir kez daha gösterdi.  Sürekli oynasa 15-20 golün altına düşmeyecek olan Rodallega’dan daha çok yararlanmak, ve hatta içerideki maçlarda Burak’la birlikte çift santrafor olarak oynatmak artık gündeme gelmeli.

En pahalı transfer Kucka’ya da bir şeyler diyelim konuyu bağlayalım.

İyisin, gayretlisin, koşuyor mücadele ediyorsun güzel.

Lakin biz senden bundan çok  daha fazlasını bize Milan’lı Kucka’yı seyrettirmeni bekliyoruz.

Çünkü bu Kuçka, alındığında bizi çok sevindiren o Kuçka değil.

Yani, şimdilik!