SONNOKTA RÖPORTAJ: Trabzonspor kulübü eski yöneticilerinden ve bordo-mavili camianın etkili isimlerinden olan Yusuf Ziya Yılmaz, gündeme dair oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Sonnokta’ya konuşan Yılmaz, Bordo-Mavili kulübün ekonomik tablosunun yanı sıra eski kulüp başkanı Muharrem Usta hakkında başlatılan hukuki işlemlerle ilgili değerlendirmede bulundu. Yılmaz, ekonomik tablonun düzelmesinin çok zor olduğunu belirtirken , “Kulübe kim ihanet etmişse bedelini ödemeli” yorumunu yaptı.

Kulübün ekonomik olarak geleceğinin çok iyi olmadığını ifade eden Yılmaz, “Gelecek sıkıntılı. Ne yazık ki bu konuda bir mutabakat var. Ancak bugünün geleceğine dair emareler daha önceden belliydi. Bu gidişin sonu dönüşü olmayan bir yola gider diye geçmişte konuşmuştum. Bir beklenti olmaksızın bunları yaptık. Ben görev yaptığım süre içerisinde de zor şartlar vardı. O günkü zor şartları doğru yöne çevirmeyi başarmıştık. Denk bütçe, ekonomiyi ve geleceği gözeterek bunları o dönemde yaptık” dedi.


Yılmaz Yayın Yönetmenimiz Gökmen Özağcı, Spor Müdürümüz Özer Çalık ve İnternet sorumlumuz Enes Aydın’a konuştu.

ŞARTLAR DAHA DA ZORLAŞTI
Yılmaz, bu noktadan nasıl çıkılacağı şeklindeki soruya ise şöyle yanıt verdi: “Bu gerçekten zor bir soru. Bu noktadan kişilerin ya da kurumsal bir takım yapılarla çıkmak imkansız. Son iki dönem yönetimlerini muhatap  bile kabul etmiyorum. Ondan öncesindeki yöneticilere ve başkanlara söylediğimiz  şey şuydu; borçları eşit taksitlerle uzun vadeye yayıp ödenebilir şeklindeydi. Onları ödemek ve taksitlerini bozmamak kaydıyla, geri kalan kaynakları az kalsa bile ki camia o zaman olaya sahip çıkardı. O kaynakla beraber de pahalı transferlerden uzak kalıp, taraftara şirin gözükmek adına bu spekülatif hareketlerden ve  vitrine oynamalardan vazgeçerek doğru hamlelerle yönetilebilirdi borç. Bugün bu yine yapılabilir ancak şartlar çok zorlaştı. Ama başka bir alternatif yok. Doğrusu budur.”

POPÜLİST YAKLAŞIMLAR BU NOKTAYA GETİRDİ
Yılmaz, “Şuanda da borçlar yine uzun vadeye mümkünse dış kaynak ya da Trabzonsporlu ve Trabzonlu siyasilerden, devletten destek alarak Trabzonspor borçlarını mutlaka öder, ödemelidir. Ama bunun kısa vadede ödenebilme imkanı yok. O gün yaptığımız benzetmeler Trabzonspor, ‘şu takım olur bu takım olur’ hatta kendi takımımız olduğu için adını vermekte sakınca görmediğim ‘Akçaabat Sebatspor olabilir’ dediğimde anlı şanlı yöneticiler ‘vay efendim Trabzonspor batar mı? Batmaz. Şu kadar borcu olsun yeter ki şampiyon olsun’ gibi popülist yaklaşımlarla bu noktaya geldi. Buradan çıkışımız yine aynı olabilir. Trabzonspor üç beş yıl çok iddialı transferler yapmadan bu süreci geçirmek zorundadır. ‘Taraftar onu istiyor şu bunu istiyor’ gibi şeyler olmamalı. Senin gerçeklerin neyse ona göre hareket edeceksin” dedi.

DAHA KÖTÜSÜ OLAMAZ
“Ekonomik başarı ile sportif başarı birbiriyle ilişkilidir” diyen Yusuf Ziya Yılmaz, “Ekonomik başarı olmaksızın sportif başarı elde edemezsiniz. Bugünün şartlarında futbol parasız oynanmıyor. Sizin bu kadar borcunuz varken hala bir takım ütopyaların peşinden koşma şansınız yok. Daha önce benim yaptığım uyarılar o zamanlar bir tercihti şimdi bir mecburiyet olmuştur. Bundan daha kötüsünü telaffuz etmek istemiyorum. Ama anlaşılıyor ki bundan daha kötüsü bu kulübün içinden çıkılamayacak yürütülemeyecek bir duruma gelmesidir ki hiç temenni etmiyorum” ifadelerini kullandı.

TRABZONSPOR ÜST KİMLİKTİR
Kulübün araplara satılması söylentilerine ne diyeceksiniz?
Ben buna karşıyım. Çünkü Trabzonspor bir üst kimliktir. Trabzonspor sadece başarılı olmuş bir futbol takımı değildir. Böyle bir yapılanma Trabzonspor kimliğine zarar verir. Ha çaresizlik durumunda ne yapılır? O zaman buna razı olmayanlar artık o yaptı bu yaptı şeklinde suçlu aramaktan da öte benim önerdiğim yapılandırmadan sonra bu yapıya destek olmalıdır. Zor ama tek çözüm budur.

Yönetimi nasıl buluyorsunuz? Aralık’taki genel kurulda asbaşkanlık için kulislerde adınız geçiyor...
Yönetimi ben başarılı buluyorum. Kesinlikle devam etmeliler. Herkes görünen kısmına bakıyor. Görünmeyen kısmının arkasında nasıl sıkıntılar var onu görmek istemiyor veya görmüyor. Onun için bu yönetime alternatif bir yapı sunmak öneride bulunmak doğru değil. Asbaşkanlık konusunda ise bana gelmiş bir teklif yok. Bunu basından duyuyorum. Teklif olmasını da doğru bulmuyorum şimdilik. Hayrettin abi gerçekten bu işin içinde olmazsa kulüp sokakta kalmaz. Ama bize düşen görev onu ayakta tutmak. Onun yerine adam belirlemek ya da koltuğu için hesap yapmak doğru yaklaşım değil. Kendi çok kararlı olur o zaman bakılır ben mi olurum belki benden daha iyileri vardır. Trabzonspor gerçekten idari bir sıkıntıya düşerse hepimiz elimizi taşına altına koyarız.”

YÖNETİCİ KENDİNİ DÜŞÜNMEYECEK
Yılmaz, “Ben her zaman şunu söylüyorum Trabzonspor’da yöneticilik yaparak beklenti içine giren insanların Trabzonspor ile hiç bir ilişkisi olmaması lazım. Hep bunlar zarar vermiştir Trabzonspor’a. Siyasi, ticari, şu yada bir şekilde menfaat temin ederim kişi orada asli görevini yapamaz. O kendini düşünecek, kulübü düşünemez. Orada bir menfaat ilişkisi içinde olmayan insanlar olmalıdır” dedi.

SOSYAL MEDYA BAŞA BELA OLDU
“Burada iyi adam olunmaz” diyen Yılmaz, şöyle devam etti: “Ona buna şirin görüneyim mantığıyla  bu tablonun altından kalkılmaz. Bunu eleştirenler bu noktaya nasıl gelindiğini eleştirsinler. Biz avazımızın çıktığı kadar bağırdık, ‘Trabzonspor batıyor’ diye uyarıda bulunduk. Ama bugün konuşanlar, orda burada yazanlar, sosyal medyadan ahkam kesenler hala bunu alalım onu alalım diyor. Öyle bir şey yok. Trabzonspor gerçeğini bilmeyenlerin bu konuda fikir beyan etmesi de yanlıştır. Bu sosyal medya çıktığı çıkalı Trabzonspor’un başı felaketten kurtulmuyor. Yazanların kim olduğu belli değil. Yönetici bunun etkisinde kalmamalı. Eğer yönetici sokaktaki insanın ağzından etkilenip hareket edecekse zaten ondan farkı olmaz. Sokaktaki insan şartlara göre konuşur. Bugün öyle der yarın başka der. Trabzonspor’un sosyal medya üzerinden tartışılması akıl verilmesi çok yanlış. Bilmeyenler konuşmamalı.”

AKIL VERİYOR AMA 5 LİRALIK BİLETİ ALMIYOR
Yılmaz, kim olduğu belli olmayan insanların fikir beyan ettiğini ifade ederek, “Efendim paralı biri gelsin de alsın kulübü. Kim var? öyle bir şey yok ki. Bu ülkenin gerçeğinde 1 milyar lirayı kim koyabilir veya niye koysun? Ben her zaman söylüyorum, sen 5 liralık bileti almıyorsun başkasından 5 milyon lira destek olmasını bekliyorsun. İşin öteki tarafı Trabzonsporluluk taslamaya gelince de herkesten fazla taslıyorsun. Böyle bir şey yok” dedi.

SESSİZ KALDILAR
“Kulübün bugünlere gelmesindeki birinci nedenin Trabzonspor’un gerçeklerinden sapmış olmasıdır” diyen Yılmaz, “Bu böyledir. Tartışılacak bir tarafı kalmamıştır. İlla bunun böyle olduğunu anlamak için de bu felaketi yaşamak gerekiyormuş. Artık başkaları da bu felaketi yaşayarak Trabzonspor’un bu duruma gelmesine sessiz kalmıştır” dedi.

KİMSENİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKMAM
Trabzonspor yönetiminin bir önceki dönem yönetim kurulu ve başkanı Muharrem Usta için başlattığı hukuk mücadelesiyle ilgili görüşünü de belirten Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Ben Muharrem Usta’dan ümitliydim. Ondan öncekinin ismini bile anmak istemiyorum. Usta’nın bu tabloyu bu kadar içinden çıkılamaz bir duruma getireceğini hiç düşünmüyordum. Çünkü bir birikimi vardı. Yönetim disiplin kuruluna sevk ederse hiç haksız bulmam. Ben olsam daha ağırını yaparım. İhraç edilmesi konusunda eğer belgelerde, kayıtlarda usulsüzlük, haksızlık ki ben ona ihanet derim öyle bir şey varsa tereddüt etmeden, hiç başkanmış değilmiş gözünün yaşına bakmam. Kulüple bir daha geri dönmemek kaydıyla ilişkisini keserim. İhaneti asla affetmem. Keşke herkes sorgulansa hatta bizim dönemimiz de sorgulansın. Bir kere camia ne olduğunu bilsin. Söz konusu Trabzonspor olduğunda kendimi kamuoyuna karşı sorumlu hissettiğim için ne gerekiyorsa onu yaparım. Bu yönetimin de yapmasını isterim. Kim zarara uğratmışsa bedelini ödesin. Bir takım zararlar hata diye nitelendirilebilir ama bir takım zararlar ihanet olarak adlandırılmalıdır.”

CESUR OLMAK GEREKİYOR
Yılmaz, Trabzonspor’un maliyeti yüksek oyunculardan eğer mümkünse bir an önce kurtulması gerektiğini ifade ederek, “Kadro yapısının ekonomik şartlara ve girdilere göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Trabzonspor’un doğrularını uygulama noktasında cesur olmak lazım. Cesur, dirayetli, kararlı. Bunu yapabildiğimiz takdirde, bunu ısrarla bir kaç yıl takip ettiğimiz takdirde Trabzonspor’u doğru yöne sevk ederiz” diye konuştu.

Alt yapıtan yeterli oyuncu neden yetişmiyor?
Bu çok şaşırtıcı değil. Çünkü alt yapı dediğiniz her gelen yönetimin ‘başka bir şekilde yoğurt yiyişim var’ diyerek değiştirdiği bulaştırdığı başka bir tarz denediği Trabzonspor’un bir birimi olmuş.Trabzonspor alt yapı konusunda fikri bir konsessus sağlanabilseydi oyuncu kaynağı sorunu kalmayacaktı.

SÜMER’DEN YARARLANMAYI BECEREMEDİK
Trabzonspor’da futbol direktörlüğü görevine getirilen fakat kısa bir süre sonra görevinden ayrılan Özkan Sümer’den yararlanılmalı mıydı? Sorusunu yönelttiğimiz Yılmaz, “Her konuda Özkan Sümer’den yararlanılması gerektiğine inanıyorum. Hangi seviyede olur bu yönetim bileceği iştir. Trabzonspor’da bilgili insan kaynağı konusunda sıkıntımız var. Hem yönetici anlamında hem de profesyonel anlamda katkı yapacak kişiler anlamında söylüyorum bunu. Dolayısıyla Özkan Sümer ömrünü bu işe adamış bir insan. Eksiği olabilir hassasiyetleri olabilir ama hangimizin hatası eksiği yok ki. Özkan Sümer’in bir sürü artısı var, ondan yararlanmayı beceremedik. Özkan Sümer veya Ahmet Suat Özyazıcı için kulübün kanını emdiler diyorlar. Bu adamlar ömrünü buraya vermiş ama kulüpten toplam 1.5 milyon dolar kazanmamışlar. Şimdi yiğidi öldürelim hakkını verelim. Öyle hissiyatımızla kaprislerimizle ön yargılarımızla kişisel hesaplarımızla konuşmayalım. Doğru neyse onu konuşalım” değerlendirmesini yaptı.

AYAKTA DURAMAZDI
Trabzonlu 4 bakanın Bordo-Mavili kulübe katkısıyla ilgili yorumunu sorduğumuz Yılmaz, şöyle yanıt verdi: “Dört taneden mi bir taneden mi yararlanılıyor bilmiyorum ama yararlanılmalı. Şuandaki ayakta kalabilmenin arkasında onların bir katkısı olduğuna ben inanıyorum. Daha çok Berat Albayrak beyfendinin bu işe katkı yaptığını düşünüyorum. Böyle bir katkı olmasa Trabzonspor daha kötü dönemlere girebilirdi.”

KARANLIKTA TÜRKÜ SÖYLEMESİNLER
Yılmaz, Trabzonspor camiasının yönetim yapmayı bile beceremediğini belirterek, “Kongreye 1 hafta kala 10 gün kala onu alalım bunu alalım deniliyor. Bu yöntem doğru değil. Yönetim yapmayı da seçim yapmayı da beceremiyoruz. Daha doğrusu seçmesini bilmiyoruz. Seçmesini bilseydik bu camia böyle olmazdı. Biz kendini yönetmemiş, hiç bir icraatı olmamış insana bütün kulübü teslim ettik. Kendini yönetmekten aciz adam. 300 milyonluk bir bütçeyi hayatında görmemiş, hiç kimseyi yönetmemiş bir insana teslim ettik. Önce bu insanlar kendilerini sorgulasınlar.

Siyaset ile olan ilişkilerden Trabzonspor karlı çıkmalıydı ama çıkmadı. Kişiler karlı çıktı. Hiç bir işi gücü olmayan adamlar sağda solda iş yapmaya başladı. Ben kulübe girdiğim zaman da ayrılırken de zaman da mal beyanı verdim onlar da versinler o zaman. Ben doğru söylediğime inanıyorum. Benim hesabım Trabzonspor’un hesabı. Bizde öyleyiz diyenler karanlıkta türkü söylemesinler. Bizde öyleyiz diyenler belgeyle konuşsunlar. Ona buna çamur atmayla bu işler yürümez. Herkes kendi döneminin hesabını versin. Herkes haddini bilsin.

Editör: Haber Merkezi