SONNOKTA ADNAN SUNGUR - Türkiye 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren Fenerbahçe’nin başını çektiği şike ve teşvik skandalıyla yatıp kalktı ve uzun süredir de Trabzonspor’un hak mücadelesine neden oldu. Tüm dünyada şikenin yapıldığına ve teşvik priminin verildiğine karar verilmesine rağmen Bordo-Mavililerin şampiyonluğu tescillenmedi, Fenerbahçe’nin müzesinde bulunan ve hak etmediği kupa sahibine verilmedi. Trabzonspor bu konuyla ilgili UEFA ve CAS sürecini tamamladıktan sonra şimdi de FİFA’ya başvuruda bulunarak, Türkiye’deki adaletsizliğin son bulması için kolları sıvadı.

ESKİ BAŞKAN YARDIMCISI ÇARPICI AÇIKLAMALAR YAPTI
Bir dönemler Trabzonspor başkan yardımcılığı yapan ve şike sürecinin en ateşli günlerinde de Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulunan Avukat Taylan Üner, konuyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Üner, Karadeniz’de Sonnokta Gazetesi’ne konuşurken, şike sürecinde Trabzonspor’un genellikle yanlış yollardan gittiğini ve asıl mücadeleyi gerektiği şekilde vermediğini dile getirirken, FİFA aşamasında da sıkıntılı bir dönemin olabileceğine işaret etti. Taylan Üner, “FİFA ne karar verirse versin, şike tescillidir. Bu değişmez” diye konuştu.

DÜNYADA HİÇ BİR KURUM ‘ŞİKE VE TEŞVİK YOK’ DEMEDİ
TFF eski yönetim kurulu üyesi Taylan Üner, FİFA’da işlerin neden zor olacağını anlatırken şu görüşleri savundu: “Bugün Türkiye’de de, UEFA ve CAS nezdinde de şike ve teşvik primi kesinleşmiştir. UEFA kendi içinde de cezayı kesmiş, şike yapan ve teşvik işine bulaşan takımları cezalandırmış, organizasyonlarına almamıştır. Bu pis işlere bulaşmayan takımları organizasyonlarına çağırmıştır. Ancak 3 Temmuz 2011’den önce, UEFA, ülkelerin iç işlerine karışmadığı için de, Türkiye Futbol Federasyonu’nun verdiği kararlar ve uygulamaları ile ilgili bir yaptırım uygulamamıştır.”

UEFA 2/12’DE KARAR ALDI AMA BU GEÇMİŞİ BAĞLAMIYOR
“Özellikle Avrupa’da şike ve teşvik primi veren ya da bahis işlerine bulaşan kulüpler, kendi federasyonları tarafından ya puan silme, ya da küme düşme cezasıyla cezalandırılmıştır. Türkiye bu uygulamalarda bulunmayınca UEFA 2012 tarihinde aldığı kararla birlikte yerel liglere de müdahale etmeyi uygun görmüştür. Fakat bu karar geriye dönük işlemediği için de TFF’ye, bir yaptırımda bulunamamıştır. Fakat 2012’den sonra bir şike ya da teşvik, veya bahis olayı yaşanmış olursa, bu durumda ülke federasyonunu cezalandırma yoluna gitme hakkını kendinde bulur.”

FİFA, UEFA’NIN YETKİ ALANINA GİRMEK İSTEMEZ
“Bu nedenle UEFA’nın da, CAS’ın da verdiği kararlar kesinlikle şikenin yapılmadığı ya da teşvik priminin verilmediğine dair kararlar değildir. Bu kurumlar, ‘Şike yapılmış, teşvik verilmiş, biz de cezayı kesmişiz. Ancak yerel Federasyonlara karışma hakkımız yok’ demiştir. Şimdi FİFA süreci başladı. Burada da FİFA’nın çok farklı bir karar vereceği inancını taşımıyorum. Çünkü FEFA dünya futbolunun patronu olsa da, kendine bağlı kurumların iç işlerine pek karışmıyor. Yani, Türkiye’ye, ‘Ya cezayı verin, ya da sizleri hiçbir organizasyona dahil etmeyiz’ diyeceğini sanmıyorum”

ÇOK BÜYÜK KAMUOYU BASKISI OLMALI
“Bunun nedeni de, UEFA’nın verdiği karar ve ona bağlı ülkelerin iç işlerine müdahale etmeyi düşünmezler. Burada yapılması gereken belki çok şey var. Çok büyük kamuoyu yaratmak gerekiyor. Yani dünya ölçeğinde Türkiye’de yapılan çirkin işlerin sadece futbol dünyasına değil, dünyanın tüm kamuoyuna mal edilmesi şarttır. Bu yapılırsa, FİFA, belki kendini aşırı sorumlu hissederek, Türkiye’ye kendi içinde yasaları ve kuralları uygulaması talebinde bulunabilir. Bunun dışında bir sonuç alınabileceği ihtimali çok zayıf gibi duruyor. Umarım bu konuda ben yanılırım.”

BAŞKANIN SÖYLEMİ BAŞKA, EYLEMİ BAŞKA
Trabzonspor’un da hem ekonomik, hem de sportif olarak kötü yönetildiğini söyleyen eski başkan yardımcısı Taylan Üner, “Başkan bir yandan ekonomiyi düzeltmek için yoğun çaba harcadıklarını söylüyor. Borcun artmasını kur farkına bağlıyor. Diğer yandan sözleşmelerin neredeyse tümünü dolar ya da Euro üzerinden yapıyor. Aldığı futbolcuların büyük bölümü yabancı. Bu nasıl bir çelişki… Kulübün durumu ortada ve bu şartlarda yapılması gereken döviz üzerinden anlaşma yapmayacak oyuncuları kadroya katmak, altyapıya çok daha fazla önem vermektir” şeklinde konuştu.

SPORTİF OLARAK DA BAŞARI ÇOK ZOR
Bordo-Mavili kulübün bu şartlar altında gelecekte çok daha önemli sıkıntılar yaşayacağından endişe ettiğini de söyleyen Taylan Üner, sahada da işlerin bir süre iyi gittiğini ama bunun sürdürülemediğini vurgularken, 50’nci yılda şampiyonluk hayalleri kurdurulması da, gelecek adına endişe vericidir. Trabzonspor kulübü hem geliri, giderin üzerine çıkarmalıdır ve böylece borcu azaltma yoluna gitmelidir. Hem kendi kaynaklarını çok daha fazla kullanmalıdır. Hem de dışarıdan daha az maliyetli oyunculara yönelmelidir. Bu şekilde de orta vadeli başarı hedeflenmelidir” yorumunu yaptı.

Editör: Haber Merkezi