Turizm sektöründe sürdürülebilirliği sağlamak için sorun analizi yaparak bu sorunların çözülmesi amacıyla projeler üretmek ve bu projeleri de doğru stratejilerle hayata geçirmek gerekiyor.

Hele ki turizme koşar adım giden illerde bu stratejileri çok dikkatli uygulamak ve buna uygun da algı yönetimini sağlamak gerekiyor.

İşte Trabzon da turizme koşar adım ilerleyen illerden biri.

Trabzon İl Kültür Turizm Müdürlüğü 2017 verilerine göre 519 otel ve konaklama merkezi ve 31.162 yatak kapasitesi ile Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki illerden kat kat ilerde Trabzon.

Peki yeterli mi?

Bence yeterli.

Yetersiz diyenlere kulak asmayın, mevcut işletmelerin hizmet kalitesini ve fiziki alt yapısını geliştirmeye bakın.

Uzun vadeli hedefler yapmadan ‘arazi benim biraz da param var o zaman bir otel açayım yatırıma devlet destekleri de var 3 ay iş yapsam yeter kış aylarında kapatırım’ demek fidan aşamasındaki turizme balta vurmaktır.

Peki neden böyle oldu?
Çünkü turizm sektörü Trabzon’a biraz tepeden inme geldi. Tepeden inen turizme rövaşatayı da basın vurdu fakat turizm tam olarak çizgiyi geçmedi, kısacası hala gol olmadı.

Turizmde nitelikli personel yetiştirmeden, nitelikli personele gereken ücret verilmeden, mevcut turizm işletmelerinin alt yapı çalışmalarını tamamlamadan, müşteri odaklı çalışmadan, kaliteli acenteler kurmadan, turizm ile ilgili ürün çeşitliliği oluşturmadan, kış turizmini canlandırmadan, yerel halkı turizm ile uyumlu hale getirmeden, turizm konusundaki denetimleri tam anlamıyla yapmadan, turizmde Sümela ve Uzungöl dışına çıkmadan turizm tam anlamıyla çizgiyi geçmeyecektir.

Peki ne yapmalıyız?
Yazımın başında da paylaştığım gibi turizm sektöründe sürdürülebilirliği sağlamak için sorun analizini yapıp bu sorunları çözmek için stratejiler geliştirmek ve yapılan faaliyetleri de denetlemek gerekiyor.

Turizmi sadece bina olarak görmemek gerekiyor. O binaları turistlere sevdirecek olanlar yine çalışanlardır. Turizm kenti Trabzon’un işsiz gençlerimizi turizm alanında mesleki eğitim almaya yönlendirmesi gerekiyor. Turizm alanında lisans eğitiminin biran evvel hayata geçmesi gerekiyor. Bugün tam kapasite ile çalışan otel ve konaklama merkezlerinin yarın olası bir kriz anında ne yapacağını bilmesi gerekiyor. Her şeyi Orta Doğu’dan gelen ‘arap turistlere’ bağlamamak gerekiyor. Müşteri portföyümüzü genişletmemiz gerekiyor.

Kısacası Trabzon bizim arkadaşlar. Turizmin ilimizde kalıcı olmasını istiyorsak doğru adımlar atmamız gerekiyor. Halkımızı, işverenlerimizi, iş arayanlarımızı, basınımızı, kamu kurum ve kuruluşlarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı, yatırımcılarımızı doğru yönlendirmemiz gerekiyor.

Turisti Kazananın Geleceği Kazanacağını düşünerek şunu söylemek istiyorum bu turizm Trabzon’da bir gün ‘gol’ olacaktır. Sağlıcakla kalın, mutlu yıllar.