Trabzonspor beklenen tempolu ve paslı oyunlarının dışında maça başladı. İlk çeyrek Erzurumspor’un rakip alanda daha fazla göründüğü ve Trabzonspor’un etkisiz olduğu bölümdü.

Amiri’nin sağa Ekuba’nın da santrafor arkasına gelmesiyle geliştirilen ataklarlar saman alevi gibiydi.

Savunmada Toure ikiye bire kalması ve arkasına atılan toplarda, Obertan dripling ve ortalarıyla tehlike yarattı. Son vuruşlarda başarılı olamadılar.

Abdulkadir Parmak ve Sosa orta sahanın yükünü taşımaya çalıştılar ama maalesef çok yanlız kaldılar. Kenarlardaki oyuncuların içeriye alan daraltmamaları ve takım boyunun uzunluğu nedeniyle Erzurumspor orta sahayı çok rahat geçti.

Trabzonspor’un saha yerleşimi ve defansdaki pozisyon hatalarını milli arada giderilmesi gerekir.

Yavaş ve temposuz oyun Trabzonsporun genlerinde yok.

Yusuf’suz Trabzonspor. üç pası bir arada yapamadı.

Futbol bir tez oyunudur. Her tezin karşısında bir anti tez vardır. Rakibin etkili olduğu sol kanat varyasyonlarına karşı ilk 45 dakika tedbir alınamadı. Erzurumspor'un ilk yarıda tüm sezon en fazla 18 içinde ve üzerinde şut attığı maç oldu. İkinci yarıya Trabzonspor takım boyunu kısaltıp oyuncuların birbirlerine yakın oynamalarıyla başladı. Defansta kapılan topla hızlı hücum, doğru koşu ve doğru pasla golü buldu.

Golden sonra takım olarak topun gerisinde kalıp hızlı çıkışlarla etkili olmaya çalıştılar. İki farklı oyun seyrettik. İkinci yarıdaki doğru oyun deplasman galibiyetini getirdi. Milli arada sakatların iyileşmesi ve mental dinlenme Trabzonspor’a yarayacaktır.

Özgüven ve enerji bir histir, harekete geçmenizi sağlar, enerjinin kaynağı formda olmaktır. Rakip sahada yaptığınız koşular alan bulma ve alanı kullanabilme yeteneğiniz takım performansı için çok önemlidir. Büyük takımların en büyük özelliklerinden biri de oynamadan kazana bilmeleridir.