Futbol oyunu hücum ve savunma organizasyonlarını içerir. Her ikisini de yapabilme kalitesi aynı zamanda futbol takımının kalitesinin de göstergesidir. Tabii ki bu hücum - savunma prensiplerini başarılı olarak isimlendirebilme takım oyuncularının da kalitesi ile doğrudan ilişkidir.

Ülkemizde değil Trabzonspor, bu iki futbol performansları mükemmel olan bir takımı göstermek mümkün değil ama mükemmele yakın olabilmek de önemlidir. Eğer iyi bir takım, ligin büyük takımı iseniz ya da bu tanımlamada iddialı iseniz hücum-savunma performanslarını doğru yapabilmelisiniz.

Savunması yeterli olmayan; derinlik sağlayabilme, oyun alanını daraltma, rakipten önce topa sahip olabilme- hamle yeteneği-oyun alanı mesafesini kontrol edebilme ayrıca, kazanılan topları bir hücum başlangıcı olarak kullanabilme; orta alanı destekleme, kanat adamlarını hücuma çıkarmada yeterli olamama, orta alanda rakibin paslaşmasına engel olamayan, hareketsiz kalan ve bu haliyle de savunma çıkışlarını zora sokan bir orta alan ve tek seçeneği atılacak uzun paslar ile gol yapabilme şansını kovalayan bir hücum ile ne galibiyetten ne de nitelikli futboldan bahsedebiliriz.

Savunmanın sağ kanatında Pererira’nın hesapsız hücuma çıkma düşüncesi, isabetsiz paslarına bir de Fernandez karşısındaki savunma yetersizliğine sol tarafta Novak’ın Lucas’ın driplingleri karşısındaki yetersizliği üstüne, stoperler Uğur ve Durcia’nın uyumsuzluğu katılınca savunma ve orta alan iletişimsizliği ilk yarı için görüntü özeti oldu.

İkinci devrenin hemen başında yapılan Olcay-N’Doye değişikliği yerinde ve gecikmiş bir değişiklik oldu. N’Doye’nin oyuna girmesi ile hem de savunma hem de hücum organizasyonlarında daha düzenli bir oyun sağlandı.

Ardından Yusuf Yazıcı’nın oyuna katılması ile hücum organizasyonları Burak Yılmaz hegemonyasından kurtuldu. Bu değişiklik, savunma kurgusunu sadece Burak Yılmaz üzerine planlayan Hikmet Karaman’ın savunma kurgusun bozan değişiklik oldu.

Oyunun 77.dakikasında Burak Yılmaz’ın N’Doye aktardığı topu bu futbolcunun Abdülkadir Ömür’e aktarımı ile Trabzonspor öne geçen golü yaptı.

Elde edilen galibiyet ve üç puan Beşiktaş maçı öncesi takımın, moral ve motivasyon bakımından önemli oldu. Ancak, ilk onbir tercihlerinde geçmiş futbol kariyerleri değil haftalık performanslar ve geleceğin Trabzonspor’unun inşaa edilmesi dikkate alınarak belirlenmesi, hem teknik adamın takımına, hem de Türk futboluna karşı sorumluluğudur. Bu asla unutulmamalı. Bu maç bu değerlendirme bakımından önemli bir örnek olur umarım…..

Bir çift sözüm de Burak Yılmaz için. Trabzonspor’un futbol külhanbeylerine hiç ama hiç ihtiyacı yok kardeşim. Büyüdükçe küçülmesini bilmek bir erdemliliktir. Formasını taşıdığın kulüp Trabzonspor’dur. Ve senden çok ama çok değerli ve büyük futbolcular o formayı terletmiştir.

Nasıl bir kulüp olduğunu öğrenmen için ”gezip-gezmediğini bilmiyorum ancak”, müzeyi gezmen yeterli olur.