Yaşamak istiyorum; ama yaşanan olaylara bakıp böyle bir yaşam ortamında bulunmaktan iğreniyorum. Toplumsal yaşamın böylesine iğrençlik kazanması; sağduyu sahibi, dürüst/namuslu kişilerin yarattığı bir eylem değil elbet. Onlar da benim gibi düşünüyorlardır kuşkusuz.

Böylesi iğrençlikler şu yaşıma geldim görmedim, duymadım, okumadım. Ne oldu bize böyle?

Toplumsal yaşamın özündeki insan unsurunun önemini öncelikle yönetenlerin hiç akıllarından çıkarmamaları gerekir. Türkiye 1970'li yıllardan bu yana her yıl artan bir iç göçmenlik olayını -hiç tatlı değil- acılarıyla yaşıyor.

Böyle bir açıdan bakıldığında duru ile bulanık suyun uyuşması/buluşmadı gibi  bir ortamı ülkemiz yıllardır yaşıyor.

"Köylüyü köyde kalkındırma politikası"nı kimi liberal ekonomistler dikkate almayıp dalga geçince hızlı kırsal-kent buluşmasının yarattığı ortamda yaşıyoruz nicedir.

Sonuç en iğrenç şekilde ortada:

Hemen her gün işlenen kadın cinayetleri...

Yetmedi,  -bu, iğrenç olsa da doğal bir sonuç- hamile çocuk olayları...

Dikkatinizi çekerim; kayıp olan çocuk sayısında da artış var bu arada.

"Hamile Çocuk" ne demek?

Türkçemiz yeni -ama iğrenç- bir deyim daha mı kazandı? Vallahi de, billahi de iğreniyorum.

Ya bu ne demek?

Güzel ülkemde böylesine utandırıcı toplumsal olay yaşanıyor, bırakınız toplumsal tepkiyi; siyaset arenasında birbirlerine laf yetiştirme yarışı yapanlarda gık yok.

İlla da siyaset... İlla da siyaset...

Onu da; çamur atmadan, -yok ama- genel etik kurallara göre yapsalar bari...

Nerdeee?

***

Biz ülke olarak çocuklarımıza çağın gerektirdiği eğitimi veremiyoruz. Bu bir gerçek... Veriyoruz diyenler; o zaman "müfredat programı"nın  böylesine her gelen iktidar tarafından değiştirilmesine açıklık getirmeliler.

Batı; dünyasının biz "Doğulular"a bakış açılarının tutarsızlığına karşın;  onların eğitime verdikleri önemi ve kimi yaşam kurallarını  anlamak durumundayız bugün.

Ne demek hamile çocuk...

Vallahi de, billahi de kocaman bir çüşşşş!  Ohaaa!.. Hayvan herif!...

Bu ve benzeri olaylar; Batı ülkelerinde olduğunu düşününüz, yer yerinden oynar.

Biz de mi? 1940 model dizel makineyi çalıştırmak gibi bir şey... Kontağı aç, marşa bas, gaz ver bir türlü çalışmaz.

Yine yeminle söylüyorum, yazık ediyoruz bu ülkeye ve dürüst/namuslu yurttaşlara.

Ama ne ararsın ki;  Yüce İslamı koruyacak, öğretecek, yurttaşı aydınlatacak kişiler arasından "on yaşında çocukla evlenilir "  diyenler de çıkabiliyor bu ülkede...

Ülkem için üzülüyor, u t a n ı y o r u m!