Her iki takımda aynı puanda. Biri kötü gidişe ‘dur’ demek için, diğeri ise türlü handikapların içerisinde yakaladığı ivmeyi takım oyunuyla perçinleştirerek daha üst seviyede şampiyonluğa aday
olma isteğiyle sahadaki yerini alırken, tabii ki bu türlü maçların galibinin maç başlamadan hiç kimse kestiremez.
Yine eski düşünceme bağlılıkla Trabzonspor,her takımı yener, her takıma da yenilir. Fakat dün böyle olmamalıydı. Oynadığı maçlara bakıldığında dünlerin topla mı bugündü ki bu
maçta oran vermek gerekirse yüzde 60 Trabzonspor, yüzde 40 Beşiktaş diyebiliriz.

Yüksek tempoda başlayan maçta iki takımda savunmasını önde tutarak, kendi oyun sistemini rakibe kabul ettirme uğraşı içerisindeyken, topun da oyunda kalma süresine bakıldığında iki takımda
sahanın her yerinde gerek adam markajında gerekse alan savunmasında birbirlerine denk görülse de daha çok atak geliştiren, kazanmayı daha çok arzu eden, daha çok pozisyon üreten takım Trabzonspor’du
ki yüzde yüzlük gole izin vermeyen kale direğini de unutmamak gerekir. Tabii ki rakip Beşiktaş, kolay bir maç değildi. 

İlk yarının sonlarına doğru, Beşiktaş oyunda ağırlığını hissettirmeye başladığı anlarda bile yine de Trabzonspor,uzun paslarla Beşiktaş kalesine inebilen takımdı. Oyunda değişken oynayan
Quaresma, Trabzonspor defansının dengesini bozduğu anlarda rakibine pozisyon verse de oyuna çıktığımız anlarda maça iyi başlayan hakemin değişiklik gösterdiği de bir 45 dakika sonunda
görünen bir olaydı.

Bir anda harika bir topla, harika bir gol atan Trabzonspor, alkışlar arasında ilk devreyi bitirmesini bilirken, adı futbol ya ikinci yarıya da mükemmel bir golle başladı.2-0’dan sonra Trabzonspor,oyuna tam ağırlığını
koydu desek de, birlikteliği ve yardımlaşmayı üst seviyede tutsa da tüm spor severlere keyifli bir maç izleten takım görünümündeydi.Tabii ki bu anlarda ataklarını sıklaştıran Trabzonspor,geçmişin hatıralarını
yazmak için elinden geleni yaparken, risk alıp kalabalık çıkan Beşiktaş, attığı bir golle biran da oyunu dengeleri değiştirirken,yediğimiz ikinci gole de VAR baba ‘hayır’ dedi.
Son dakikalara kadar büyük mücadele ettik, böyle olmamalıydı. Maçı bitiremedik.
Tebrikler arkadaşlar...