Trabzon’umuz yaşanabilirlik açısından ülkemizin önde gelen şehirler arasında gösteriliyor. Yaylalarıyla, ormanıyla, deniziyle ve ılıman iklimiyle herkesin şehrimizde yaşamak için can attığı bir şehirdir Trabzon’umuz. 
Körfez ülkelerinden şehrimize her yıl akın eden Arap turistlerin ‘Sizler cennette yaşıyorsunuz, ahirette sizlerden hakkımızı alacağız’ diyerek şehrimizi adeta cennetten bir köşe olarak gördükleri şehirdir Trabzon’umuz.
Ancak bu şehirde doğup büyüyen kişiler olarak şehrimizin kıymetini tam manasıyla biliyor muyuz işte bu tartışılır.
Neyse burası ayrı bir tartışma konusu..
Biz şimdi asıl konumuza dönelim.
Dedim ya şehrimiz, en yaşanabilir şehirler arasında Türkiye’nin önde gelen şehirler arasında gösterilir. Ancak şehrimizde bir o kadar da yaşaması zordur.
Neden mi? 
Ağır aksak ilerleyen yatırımlar, vatandaşlarımızın kural tanımamazlıkları, trafik çilesinin her geçen gün artarak devam etmesi, kaldırımların otoparka dönüştürülmesi, yaz sezonlarında turistlerin şehrimize akın etmesiyle birlikte otellerde, restoranlarda ve işletmelerde fiyatların tavan yapması ve bunun gibi daha birçok sorun şehrimizde yaşamayı zorlaştırıyor.
En önemlisi de  herhangi bir eksiklik olduğunda bu eksikliği yetkili kurumlarımızın gidermesi konusunda işi ağırdan almaları durumu iyice zorlaştırıyor.
Şehrimiz insanının adeta sabrını zorluyor.
Lafı fazla uzatmadan hemen konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bilindiği üzere Çömlekçi Mahallesi şehrimizin en canlı olduğu mahallelerden bir tanesidir. Şehrin doğu tarafındaki ilçelere giden dolmuşların Çömlekçi’den kalkması mahalleyi daha da canlı kılıyor. 
Hem ilçelerdeki ve şehir merkezindeki dolmuşlardan hem de belediye otobüslerinden inen yolcular, Çömlekçi’deki altgeçidi yoğun olarak kullanıyorlar. 
Karayollarının uhdesinde olan bu altgeçidi her yağmur yağdığında su birikintileri göle çevirdiği için vatandaşların haklı isyanı üzerine bizde buradaki sorunun çözülmesi için burayı haberleştirmiştik. 
Her ne kadar Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin göle dönen altgeçidi pompalarla temizlemeye çalışsa bile bu yeterli olmuyor. 
Çömlekçi Muhtarı Ahmet Refik Günaydın da bize konuyla ilgili olarak Büyükşehir Belediyesi ile görüştüğünü ve Karayolları Bölge Müdürlüğü ile birlikte bir çalışma yapacaklarını sorunun çözümü için bir çalışma yapılacağını ifade etmişti.
Ancak aradan yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen orada herhangi bir çalışma yapılmadı. Vatandaşlar, yine suların içerisinden geçerek ayakları ıslanmış şekilde o altgeçidi kullanmaya devam ediyorlar. 
O altgeçidi her kullandığımda yağmurlu günlere denk geldiğinde vatandaşlar, hep yetkililere sitem ve eleştirilerini dile getiriyorlar. Bazı eleştiriler ise çok sert oluyor.
Şimdi bende sormak istiyorum. Vatandaş sizce haksız mı? 
Yıllardan beri şehrimizin insanı her yağmur yağdığında sular altında o altgeçidi kullanmaya mecbur bırakılıyor.
Oysa ülkemizdeki bazı Büyükşehirlerimizde ise bırakın altgeçitlerin sular altında kalmasını yetkililer altgeçitlerde engelliler için yürüyen merdivenler bile yapıyorlar. 
Şehrimizdeki vatandaşlarımız sular altında kalan altgeçidi kullanmaya layık mıdır? 
Artık vatandaşımızın bir an önce çağrısına kulak vererek Çömlekçi’deki altgeçide bir an önce köklü çözüm üretilmesi gerekiyor. İnanın altgeçidimizin bu hali şehrimize hiç ama hiç yakışmıyor. Bir de turizm şehriyiz diye övünüp dururuz. Ama turizmi baltalayacak görüntüleri ortadan kaldırmak için de bir çaba göstermiyoruz.
Dilerim Karayollarımız ve şehrimizin dinamikleri küçükmüş gibi görünen ancak büyük bir sorun olan bu altgeçitteki sorunu kökten çözerler.