Yarın muhteşem bir güne uyanacağız. Ramazan bayramı güzel bir ibadet ayının meyvesi olarak hayatımızı renklendirecek.

Allah hepimize, bayramların anlamını idrak eden bir şuur nasip etsin. Özellikle de gençlerimize geleceğimizi teminat altına alacak bir izan versin.

Biliyorum dua anahtardır, hele bilinçle yapılanı dua ise tam altın bir anahtardır.

Biz belli bir yaşa geldik. Bayram denince biz hap eski bayramlar der içleniriz. Haklı olduğumuz yanlar yok değil. Bu nedenle eski bayramların yad edilmesi yeni bayramlaın güzelleşmesine vesile olur kanaatiyle sizleri geçmişe doğru bir yolculuğa davet ediyorum.

Bugün daha çok bize emsal olanların, yaşamış olduğu bayram günlerinden kesitleri sizler ile paylaşmak istiyorum.

Zira ''Nerede o eski bayramlar'' sorusu, bayramların büründüğü farklı anlamları ortaya koyuyor.

Her bayram yaklaşırken artık sadece yaşlıların değil, orta yaş, hatta 30'lu yaşlardakilerin de dile getirdiği geçmişe özlemi, biraz da serzenişi anlatan ''Nerede o eski bayramlar'' sorusu, zaman içinde bayramların büründüğü farklı anlamları ortaya koyuyor.

Bayramın isminde ve duygularında değişim olmasa da özellikle büyük kentlerde ''eski'' ve ''yeni'' bayramlar arasındaki belirgin farklar, her kişiye göre farklılık, çeşitlilik göstermekle birlikte, genel hatlarıyla şöyle sıralanıyor:

Eski bayramlarda, hazırlıklar, tatlı bir telaşla günler öncesinden başlardı. Evlerde bayram temizlikleri yapılır, halılardan perdelere her şey yıkanır, bayramda mis gibi koksun diye bütün ev havalandırılırdı.

İkram edilecek ''bayramın tadı'' tatlılar, pastahaneden hazır alınmaz, sini sini baklavalar ve börekler ile yaprak sarmaları, kayısı ve erik hoşafları evde hazırlanırdı. Bayramda geniş aile sofraları kurulurdu.

Kaybedilen yakınlar bayramlarda unutulmaz, arife günü mezarları ziyaret edilerek dualar okunur, mezarların etrafı temizlenip çiçekleri sulanırdı.

Küskünlüklere son verilir, dargınlar barıştırılırdı.

El öpenler daha çoktu, yaşlıların kapısı daha fazla çalınırdı ve henüz apartman dairelerine taşınılmadığı için pencerelerden çocuk sesleri duyulurdu. Bütün mahalleli birbiriyle bayramlaşırdı.

Ziyaret edilemeyen yakınların bayramı telefonla ya da elektronik postayla değil, içine birkaç fotoğraf konulmuş kartpostallar gönderilerek kutlanırdı.

Bayram sabahı top atışı yapılarak, bayramın geldiği müjdelenirdi.

Selam olsun o eski bayramlara.