9 Eylül’de 2019- 2020 eğitim ve öğretim yılı başlıyor. Yeni eğitim-öğretim yılında ziller yine sorunlarla çalıyor. Bu sorunların başında derslik ihtiyacı, eğitimde şiddet, öğretmen atamaları ve yönetici atamaları geliyor.

Ülkemizin eğitimde öncelikli hedeflerinden birisi okullaşma oranlarının yüzde 91’lerden yüzde 100 düzeyine ulaşmasıdır. Buna bağlı olarak derslik açığı da tamamen giderilmelidir. Ayrıca MEB’in 2019 yılı sonuna kadar tekli eğitime geçme hedefi vardı. Ancak gerekli çalışmalar yapılamamasından dolayı bu hedefin mümkün olamayacağı ortaya çıktı. MEB en kısa sürede derslik açığını kapatmalı ve tüm okullarımızı tekli eğitime dönüştürmelidir.

Eğitim çalışanlarının güvenlik içinde mesleklerini icra etmeleri için koruma altına alınmalıdır. Eğitimde şiddet her geçen gün daha da büyüyen ve engelleyemediğimiz bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Öğretmenlerin yıllar içinde toplumdaki statülerini kaybetmesiyle artış gösteren şiddet olaylarına, ne yazık ki hala bir önlem alınmamıştır. MEB eğitim çalışanlarının kaybettikleri itibarlarını geri kazandırmak için çalışma başlatmalı, siyasiler söylemlerinde eğitim çalışanlarını tahkir eden değil yücelten bir dil kullanmalı, kamu spotlarında eğitimcilerin, öğrencilerimiz geleceğimiz için önemi anlatılmalıdır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmeli, eğitimcilere yönelik “Şiddeti Önleme Kanunu” çıkarılmalıdır.

MEB sadece kadrolu olarak ve güvenlik soruşturması temiz olanlar için KPSS puan üstünlüğüne göre 100 bin atama yapmalıdır. 120 bin norm kadro açığının bulunduğu bakanlığın ücretli öğretmenlik uygulamasıyla başarıyı yakalamayacağı aşikardır. 700 bin atama bekleyen öğretmen adayının olduğu ülkemizde cüzi miktarlarda hem de sözleşmeli öğretmen atamaları açıklanan eğitimdeki hedeflerin hayalden öteye gidilemeyeceğine işarettir. Bakanlık ücretli öğretmen uygulamasından vazgeçmelidir.

Ayrıca eşlerin birbirinden ayrıldığı, çocukların anne babalarına özlem duyduğu, özlük ve ekonomik haklar açısından sorunlu olan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir.

Yönetici atamalarında mülakat kaldırılmalıdır. Son yönetici mülakatlarında güvenlik soruşturması temiz olan adaylara mülakat puanı olarak yazılı sınav puanı verilmiş olsa da konuyla ilgili mevzuatta bir düzenleme yapılması zorunludur. Yakın tarihteki yönetici atamaları halen büyük bir yara olarak eğitim camiasının hafızasındadır. Torpilin öncelendiği, yandaşların kayırıldığı, hak etmeyenlerin makamlara getirildiği, sendikaya ideolojiye siyasi tercihlere bakıldığı yönetici atamalarında mülakat ivedilikle kaldırılmalı, görevlendirmeler sadece yazılı sınav sonucuna göre yapılmalıdır. Ayrıca MEB teşkilatının tüm hücrelerine kadar arındırılmaya ihtiyacı vardır. Bakanlığın sendika, vakıf, cemiyet görünümlü çetelerden, kendisini neredeyse Bakan yerine koyarak, talimatlar yağdıran, kafasına göre iş yapan yandaşlardan temizlenmesi önem arzetmektedir.

Unutulmamalıdır ki; hakkaniyetli atamalar yapılırsa okullarımız, kurumlarımız şeffaf yönetilir; başarı ve verim sağlanır.

Tüm eğitim çalışanlarımıza ve öğrencilerimize başarılı bir eğitim-öğretim yılı temenni ediyoruz.