Herkesin de bildiği gibi üst düzey takımları diğerlerinden ayıran kadrosundaki usta ayaklardır.. Onun içindir ki, yıldız tabir edilen oyunculara çuvalla para verilir. Çünkü farkı yaratan onlardır.. İki ara pası, ince bir çalım.. Topu bırakır filelere, her hafta demezsin “Ne olacak bu halım!” Tabi gerçek yıldızlardan bahsediyoruz.. Yoksa hiç ayırım yapmadan 4 büyük Türk takımının yıldız sevdasıyla milyon dolarlar saçtığı çakmalarından değil!

                                                                              ***

Önce İstanbul takımları kapıldı bu yıldız sevdasına.. Bütçelerinin  kat be katını  yıldız oyuncular yolunda heba ettiler.. Haksızlık etmeyelim. Arada sırada, yüzde onluk bir isabetle de olsa yıldızın gerçeğini buldular. Trabzonspor ilk başlarda bu yıldız işini pek umursamadı.. Yakaladığı büyük başarılar  nedeniyle  ‘Kendi ürettiklerim bana yeter’ mantığıyla yerli malı gençleri gerçek yıldızlara dönüştürdü.. Hem Trabzonspor’un eti budu neydi ki? Yıldızlara verecek parası mı vardı? Bu yüzden paralı başkanlar aranan kan oldu. Çünkü taraftar İstanbul takımlarının aldıklarıyla Trabzonspor’un aldıklarını kıyaslamaya başladı. “Onlar kimi aldı biz kimi alıyoruz. Madem paranız yoktu gelmeseydiniz”  diyenler çoğaldı. Öyle bir yıldız! akmaya başladı ki Trabzon’a, sanırsın kuyruklu yıldız şöleni var.

                                                                    ***

Ne var ki işin çapı büyüdü paralı başkanların parası da yetersiz kaldı. Hem insanlar tüm servetlerini Trabzonspor için harcayacak değildiler ya.. Kaldı ki isteseler de yetmezdi zaten.. Yıldızın! sadece bonservisi  4-5 hatta  6 milyon Euro’cuk tu! Tam bu esnada TV naklen yayınları, TFF’den gelen paralar yetişti imdada.. O da  yetmedi, banka kredileri, ipotekler.. Derken yıldızın her türlüsü geldi de, bir tek beklenen başarı bir türlü gelmedi.. Demek ki bu işte bir terslik vardı.. Vardı çünkü; ‘Yıldız’ diye her yıl onlarca oyuncuya çuvalla  paraları saçtık.. Sonra da ‘Bizim yıldız acaba yıldızlığını ne zaman gösterecek’ diye fallar açtık.. Göndermek için de ceplerine ayrıca paralar koyduk. Koymadıklarımız da, UEFA’yı, FİFA’yı araya koyarak bize koydu! Sonuçta doğru dürüst harcansa, bir kulübü mis gibi götürecek gelirler heba edildi. Kulüplerin artan gelirleri çakma yıldızların banka hesaplarını kabartmaktan başka bir şeye yaramadı..

                                                         ***

 Şimdi diyeceksiniz ki ‘Sen ne demek istiyorsun?’-Ne yani yıldız almayalım mı? -Hem eskisi gibi oyuncu mu yetişiyor?  -Bir Ali Kemal’i nerede bulacağız?”

 Ya da şöyle diyenler de olabilir? ; Bırakın bu kafaları ya. Hala yerel düşünüyorsunuz. .Trabzonspor gibi büyük hedefleri olan bir Dünya kulübü yıldızsız olur mu?

Bunların hepsi de doğrudur. Elbette yıldız, hatta yıldızın da kralını alacaksın.

 Ancak, yaldız boyayla yıldız gibi gözükenleri  değil  gerçek yıldızları alacaksın.

Son 10 yılda yıldız diye aldıklarımızın neredeyse tamamına  bakarsak, , bir Ali Kemal’in,  Hami’nin, Fatih Tekke’nin,Şota’nın  kramponuna  vida olabilirler mi?

                                                    ***

 Mesele de burası zaten. Bu işte bir hata var, ve  de  aynı hataları istikrarlı bir şekilde  yıllardır tekrarlayarak inatla doğruyu bulmaya çalışıyoruz.!   Ve de ‘Bu çıkabilir, şu belki tutabilir’ diye diye geldiğimiz noktanın özeti şudur: Yıldızlardan fal tuttuk.. Sonunda hapı yuttuk!

Not bu yazı 19Ekim 2016’da yazılmıştır