Covit-19'un dünyada olumsuz etkilemediği alan neredeyse hiç yok.

İnsanın içinde olduğu her faaliyet durdu ya da eski hareketliliğini kaybetti.

Dünyanın baş aktörü insandır, insanı hedef alan, insanı yok eden Covit-19, insanı aktör olmaktan çıkarma noktasına getirdi.

Virüs sebebiyle tüm spor dalları, dünyada ve ülkemizde durduruldu.

Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkıp ülkemize de gelen Covid-19 sebebiyle öncelikle maçların seyircisiz oynanmasına karar verildi.

Tedbir amaçlı alınan bu karar futbolun on ikinci kişisini futboldan koparmış, futbolun tadını tuzunu yok etmişti.

Seyircisini arkasına alarak maç kazanan takımlar, artık kazanamaz konuma gelmişti. Bu durum bazı futbol adamlarını çok rahatsız etmişti.

Maç sonrası isyan demeçleri veriyorlardı. “Bizim de canımız var, bizim de ailemiz var, futbolcularımız yeterince motive olamıyor” naraları atmışlardı.

Haklıydılar, devletimiz de bu haklılığı gördü, tüm ligler süresiz ertelendi.

Doğru bir karardı, insan sağlığı her şeyin önündedir.

Tüm ligler bir can etmez.

Sonrasında virüs ülkemizin her köşesine ulaştı maalesef.

Devletimiz Corona ile olağanüstü bir mücadele verdi.

Bu mücadeleyle tüm dünyanın takdirini kazandı.

Ülkemizde her vatandaşımız evde kalıp can havliyle virüsle mücadele ederken, sağlık için türlü türlü fedakarlıklar yaparken TFF Başkanı’nın liglerin başlama tarihini açıklamasıyla büyük bir şok yaşandı.

“Ya hayırdır, ne oluyoruz, ne ligi, ne futbolu?” dedik hep beraber.

Futbol oynanabilecek bir ortam var da bizim mi haberimiz yok?

Ligler ertelendiğinde bizlere insanlık dersi verenleri aradı gözlerimiz televizyon ekranlarında.

Nedense, hiç sesleri çıkmadı, hiç görünmediler.

Şaşırdık mı? Tabii ki hayır!

Kafamız karıştı, aklımıza eski sorular, eski oyunlar geldi. Yine mi dedik hep birlikte.

Hayırdır, ne aceleniz var?

Yoksa birileri Trabzonspor’un liderliğinden, şampiyonluğa bu kadar yakın olmasından mı rahatsız oldu, geçmişte olduğu gibi?Biran önce Trabzonspor’u liderlikten indirme harekâtı mı başladı?

Burnumuza kötü kokular geliyor.

Elbette biz de liglerin oynanmasını istiyoruz.

Biz de futbolu özledik.

Bordo mavi renkleri, Sosa’nın asistlerinin, Sörloth’un gollerini, Nwakaeme’nin çalımlarını...

Lakin bunların hiçbiri sağlığın önüne geçemez.

Sağlık olmadan bunlar zaten olmaz.

Diyelim ki verilen tarih geldi çattı ligler başladı.

Futbolcular da bedenen hazır.

Psikolojik anlamda hazır olabilecekler mi? Bir futbolcu diğer futbolcuyu korkmadan marke edebilecek mi, ona dokunabilecek mi, teri terine karışabilecek mi?

Futbolu zevkli hale getiren o kıyasıya mücadele verilebilecek mi? Serbest vuruşlar kullanılırken sosyal mesafe kuralına uyulabilecek mi?

Baraj nasıl kurulacak?

Çok zor bir durum.

Lakin Almanya, Sırbistan ligleri başlayacak.

Elimizde ciddi bir laboratuvar olacak. Süreci takip edeceğiz.

En doğru en sağlıklı kararı vermeliyiz.

Lig başladı mı tekrar ertelenmemeli, süratle tamamlanmalıdır.

Aksi durumda, diyelim ki ligde sıralama değişti. Sonra vaka sayıları nedeniyle maçları iptal ettiniz.

Mevcut hali ile ligin tescilini düşündünüz...

Hafazanallah bu çok tehlikeli sonuçlara gebe olur.

Böyle bir şey sosyal olayları tetikler. Sakın ha aklınızın ucundan geçirmeyin! TFF’nin kararı sadece bir tavsiye kararıdır. Liglerin durumuna Sayın Başkanımız Ahmet Ağaoğlu’nun da dediği gibi, paydaşların tüm sorumluluğu paylaşarak nihai kararı devlet vermelidir.

Herkes de o karara saygı duymalıdır.

Hülasa bu lig ya bu şekilde tescil edilir ya da kalan sekiz maç oynanana kadar devam eder.

Aksi kabul edilir değildir.

Her şeyin başı sağlık...