Sakatlıklardı, formsuz futbolculardı,öyleydi böyleydi derken, Trabzonspor yine rakiplerinin puan kaybettiği haftada Denizlispor karşısında alacak olduğu üç puanın ne kadar önemli olduğunun bilinciyle ve de kendi seyircisi önünde sahayı elindeki kadronun en ideali ile başladı.
İlk devre iki takım da cılız ataklarla pozisyon üretmeye kalksalar da Denizlispor’un amacı önce oynatmamaktı. Ve de bunu yaptı.
Düşündüğümüzde bu maç aslında Trabzonspor için önemlinin önemlisi bir maçtı. Çünkü takım birlikteliğini bir arada tutmak, takımın tümüne şampiyonluk heyecanı yaşatmak için bu maç alınması gereken bir karşılaşmaydı.
Trabzonspor ilk yarı Denizlispor’un sahanın her yerindeki adam markajından kurtulamayınca haliyle ortaya ritmi yüksek bir müsabaka koyamadılar.
İkinci yarı başlar başlamaz aksine oyunun temposunu yükselten takım ve de kalemize ayağa paslarla ve de yerli yerinde pozisyon üreten takım Denizlispor’du.İşte Denizlispor’un geldiği bu
anlarda arkada bıraktığı boşlukları daTrabzonspor’un usta ayakları kullanamayınca rakibin gardı kırılmadı.
Rodallega ile durum 1-1, sonrasında yine Rodallega ile skor 2-1. Trabzonspor son 20 dakikaya büyük sarsıntı içerisine girdi. Yani darmadağın olduk. Bir takımın orta sahasındaki beyni görevi yapan oyuncusu Sosa bu kadar kötü oynayınca bir de buna Sturridge’nin orta alandaki ikili mücadelede olmayışı, futbolcu ne kadar istekli olursa olsun orta saha üretmeyince haliyle rakibe her gelişinde golü bulmaları için zemin hazırlamışlardır.
Ekuban ile Abdulkadir oyuna dahil oluşuyla, oyunda biraz hareketlilik gözlenirken 2-1’i yakalayan Denizlispor haliyle kendi alanında etten duvar ördü.
Yapılması gereken kanatları devreye sokmaktı ama bir türlü o kanatları istediğimiz gibi kullanamadık. Duvarı geçemedik. Yazık oldu kaybettik.