Hâlbuki ne güzel başlamıştı.

Şartlar lehine. Golü bulmuş öne geçmişsin.

Ama rakibin Beşiktaş olduğunu unutmuşsun ki tabiri caizse ölüyü diriltiyorsun.

Ben durumu biraz da rehavete bağlıyorum.

Hani Sörloth atmış ya. Sonuçta kazanırız düşüncesi. Sörloth atınca bugüne kadar kaybetmedi ya Trabzonspor, o yüzden diyorum hani... İkinci golü bulsan farka gideceksin rahat bir maç geçireceksin. Bu kadar stres yaşamaya yaşatmaya ne gerek var.

Tamam atan ve tutanın bugüne kadar seni taşıdı. Ama bu tür maçları tüm oyuncuların ortaya koyacağı mücadeleyle kazanacaksın. Ha kazanamıyor musun o zaman yenilmeyeceksin.

İşte dün akşam Trabzonspor bunu başardı.

İkinci yarıda rakibi karşında çok hata yaptı. Pozisyon verdi. Ev sahibi ekip kaçırdıkça kaçırdı. Yiğidi öldür ama hakkını ver derler ya aynen öyle. Maçın ikinci yarısında Beşiktaş üstün oynadı. Trabzonspor ise bu bölümde ne yaptığını bilmedi.

Hüseyin hoca el freni görevi yapan Sturridge’yi geç değiştirdi. Ekuban oyuna daha önceden girebilirdi.

Maç birden 2-1 Beşiktaş'ın lehine dönünce Trabzonspor’da herkesin aklı başına geldi. Buraya kadar gelmişsin, liderliği ele geçireceksin, lige neredeyse havlu atacak Beşiktaş karşında yenileceksin. Olacak iş değil! Gerçekten bu anlamda bakınca yazık olur dedim. Ama yukarıda da yazdım ya yenemiyorsan, yenilme. İşte son dakikada bu sahne yaşandı. Ekuban kral Sörloth'a alda at dedi. Ve dileğimiz gerçekleşti. Trabzonspor şampiyonluk yolunda 2 puan kaybetse de alınan 1 puan bence dün akşamki oyunla 3 puan kadar değerli.

Bu arada dün akşam ben hem Obi Mikel'i hem de Nwakaeme'yi çok aradım. Biliyorum ki sizler de aynısını düşünüyorsunuz.