Ne desek, nasıl bahsetsek, hangi çiçeğe dokunsak dokunalım... Bu kadar sevinci, bu kadar özlemi, bu kadar gururu anlatamayız. Her geçen hafta daha zor, daha önemli, daha bir anlamlı maçlar. Kazanma alışkanlığımız ve akabinde bozulmayan moral motivasyonumuz maçın her dakikasında hissedildi. Maçın genelinde çok pozisyon bulamayan, bulduğunu atan, rakip atakları savunması ve kalecisiyle daha bir konsantre, daha bir organize savuşturan görüntü çizdik. Geçen hafta on bir oynayan, hafta içi sakatlanan Djaniny, Trondsen ve maç anında rakibiyle çarpışan Cornelius'un çıkışı takımı etkilemedi değil. Sakatlıklar sebebiyle sürekli değişen kadrolar, oyun anında oluşan başa gelen olmadık sıkıntılar, oyunun akışını bozsa da Avcı'nın yaptığı her hamle kazanmak, yola devam etmek, namağlup olma adına çok güzel. Kaptan Uğurcan'ın müthiş kurtarışlarıyla takımı tutuşu,

Dorukhan'ın her geçen hafta üstüne koyması, Hamsik'in özellikle ikinci yarı esmesi, gol atarak kendini ispatlaması, Nwakeame'nin bir gol bir asistle maestro görevini üstlenip maça damga vurması, Bakasetas'ın uzun sakatlık sonrası girip ben hazırım izlenimi vermesi takdire şayan. Adana Demirspor'un hiç de kolay rakip olmadığını, fizik gücünün yüksek, hızlı adamlara sahip olduğunu belirtelim. Şu hırstaki rakibi yenmenin, takımımıza sonraki maçlar için bayağı bir tecrübe katacağını düşünüyorum. Değişken, hızlı çıkışlar, rakibe göre varyasyonlar gözüme çarpmadı değil. Özgüveni yüksek, soğukkanlı dokunuşlar maçı yine rahat kazanmamıza sebep oldu. Türkiye'den ve ülke dışından maça gelen, sevdiğiyle randevusuna yetişen taraftarımıza şahsım adına çok teşekkür ederim. Yüzler yarın da gülecek, yarın da çay bir başka tatla içilip, bir başka mutlu kahvaltıya eşlik edecek. Hamsiler ızgarada, peynirliler sofrada, köfteler yaylalarda bir başka kokacak. Bir başka kuymak, bir başka mıhlama yenecek. Sensin bu şehri ayağa kaldıran, sensin bu şehre nefes aldırıp şenlendiren. Olmazsa olmazımızsın Trabzonspor!