ABD’deki Türkevi’ni ilk önce bir villa olarak satın alıp, kendi parası ile milyonlarca dolar harcama yaparak bu günlere getiren kişinin Aziz Sancar olduğunu ülkemizde bilmeyen ilgili yoktur kanaatindeyim.

Onca fedakârlığına ve yıllarca süren mücadelesine rağmen Türkevi’nin açılışına bu değerli insanın davet edilmesinin unutulmasını; ülkemizde “ahde vefasızlık” olarak, görmeyen var mıdır?

“ABD’deki en tanınmış Türk kim?” diye sorsak, Amerikalıların hepsi “Profesör Mehmet Öz” diye cevap verir.

- New York’ta çalışıyor.

- New York’ta yaşıyor.

- Peki, New York’taki Türkevi’nin açılışında Mehmet Öz var mıydı?

-O da unutulmuştu! Gelmiş geçmiş en ünlü Amerikan markası Coca Cola’nın Ceo’su ve Yönetim Kurulu Başkanı olmayı başaran Muhtar Kent...

-Var mıydı Türkevi’nin açılışında?

- O da unutulmuştu! Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ne, Harvard Üniversitesi’ne damgalarını vuran, dünya çapındaki iktisat profesörlerimiz Daron Acemoğlu veya Dani Rodrik var mıydı?

Yoktu! Bu iki saygın Amerikan Üniversitesi’ne, kanser cerrahisinde çığır açarak damgasını vuran Profesör Mehmet Toner var mıydı?

Yoktu!

Harvard Üniversitesi’nin genetik/ metabolik hastalıklar bölümünü emanet ettikleri Profesör Gökhan Hotamışligil var mıydı? Yoktu! Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA’nın, evrende yaşam izlerini bulmak üzere kurduğu astrobiyoloji ekibine “lider” olarak seçilen, bu yönetici pozisyonuna seçilen tarihteki en genç insan olan, “Kadınlara eğitim ve fırsat eşitliği sağlayan Cumhuriyet’e borcumuz var” diyen Türk kadın profesör Betül Kaçar var mıydı?

O da unutulmuştu. NASA’yla ortak projeler yürüten, uzay teknolojisi şirketi Sierra Nevada Corporation’ın sahibi, Türk işkadını Eren Özmen var mıydı? Yoktu! Silikon Vadisi’nin gurur duyduğumuz dehaları, Tantek Çelik, Eren Bali, Emrecan Doğan, Kerim Baran, Barış Gültekin, İsmail Sebe, Egemen Taş, Selçuk Atlı mesela, var mıydı?

Yoktu! Siyasilerden başka yıllarca, alın terleri ve emekleri ile ülkeleri Türkiye’yi büyük bir başarı ile temsil eden bu insanlar unutuldu mu, yoksa pas mı geçildi! Bunlar bu milletin ve devletin paraları ile okumuş, başarılı olmuş, dünyada başarıları ile kendilerini ispat etmiş, milletine ve devletine her an hizmet isteği olan değerli insanlarımızdır.

Bir gün gelir de, bu insanlar, bunca emeklerine, başarılarına, bilgilerine, ülkelerine ve insanlığa hizmetlerine rağmen kendilerini unutanları unuturlarsa, haksız mı olurlar? Biz kendi insanımıza değer vermeyip; onu yaban ellerde bile hatırlamayıp unutursak, bize kim değer verir ki?