Trabzonspor sezonun ilk yarısını sakatlıklarla boğuşarak, mevki anlamında bayağı sıkıntı yaşayarak, ezeli rakiplerinin önünde avantajlı bir şekilde tamamladı.

Çocukken annem bana kapıdan ekmek arası bir şeyler yapardı. Elimde ekmekle, sokaktaki rampada ortada sıçan oynardık.

Çok sarardı. Bir o kadar da tekniğimizi geliştirirdik.

Futbolda ayağa, hızlı oynamanın ne derece önemli olduğunu Başakşehir takımı bize her iki yarıda da gösterdi.

Maçın genelinde Başakşehir'in pas zaaflarından yararlanmaya çalıştık.

Birisi yüzde yüz olmak üzere iki topumuz direkten döndü.

Net penaltımız, sebebini anlayamadığım bir şekilde göz göre göre verilmedi.

Merak ediyorum ne zaman Başakşehir maçı olsa hakemler neden önümüze set çekiyorlar?

Djaniny ve Cornelius önde çok uyumsuz görüntü çizdi. Koita ve Yusuf daha önce girebilirdi.

Ortada Hamsik hariç oyunu domine eden yoktu. Defansta Hüseyin sadece idare etti.

Yüreğimizi ağzımıza getirdiği de oldu.

Kendisi adına topu öne sürüp geriye oynamanın mantığını çözemedim.

Ne zaman tecrübe kazanacak!

Bu kadar geri oynamaya koşullanan takım elbette pozisyon üretmekte sıkıntı yaşar.

Pozisyonu geçtim sürekli geri oynamak defans anlamında da daha çok hata yapmamıza sebep oluyor.

Oyunu bir türlü olgunlaştıramıyoruz. Az daha yine yiyorduk.

Avcı'nın sabır oyununa saygı duyuyorum ama öne oynayıp, topu kaybetmek daha mantıklı değil mi?

Bu düşünceyle devam edebilseydik en azından kendi oyunumuzu rakibe kabul ettiremez miydik?

Daha çok hata yapmalarını sağlamaz mıydık?

Olsun rakibine kaybetmemek de önemli. Kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin.

Şimdilik bu açıdan bakalım. Moralimizi bozmayalım.

Umarım doğru transferleri zamanında yaparız. Ligin 2.yarısında daha iyi oynarız.

Zira şu futbolun kazanmak ve şampiyon olmak için yeterli olmadığını kenar yönetimi bizden iyi biliyordur.

Taraftara da iki kelam edelim. Şu soğukta stadı ful doldurmak,90 dakika ayakta beklemek, tezahürat etmek.

Helal olsun size. Hepiniz bu takımın sahibisiniz.

Küfürsüz seviyeli olduğunuz için ayrı ayrı hepinize Teşekkür ederim. Böyle devam...