Mübarek Ramazan ayına ulaştık. Asırlardan beri heyecanla yaşanan bu güzel ay, şimdi bizi bekliyor. Hakkını vermek, tadına varmak, güzelliklerini hissetmek, “Emrolunduğu gibi dosdoğru yaşamak ve haddi aşmamak” üzere; coşkulu fakat sakin, zengin ama sade, bir ay ama dolu bir ay yaşamamızı diliyorum.

“Sultan” İslamlığın kadim geçmişinde, ramazan ayı için kullanılan bir unvan değildir. Bu unvanı Müslüman Türkler kullanmaya başladı. Türkler ramazan ayına duydukları derin muhabbeti bu unvanla yansıtmak istemişler. Pek de yakışmış doğrusu.

***

Ramazan ayı; sakınma, korunma, nefis terbiyesi, tahammül, hoşgörü, paylaşım, sabır, yetinme ve benzeri gibi erdemli davranışların zirve zamanı.

Ramazan ayı;  dünyanın her yerinde ve her zaman insanlığın can damarı olan, “iyilik, yardımlaşma, dayanışma” anlayışının Müslümanların ilelebet gündeminde olmasını hatırlatan kutsal zamanı.

Ramazan ayı; diğer on bir aya, rol model olması gereken güzelliklerle yaşanması beklenen Müslümanların en özel zamanı.

Ramazan ayı; aç ve açıkta olana, yolda kalana, daha fakir olana, kimsesiz kalana, yabancıya, öteki olarak görülene ve benzer durumda olan gariban insanlara el uzatma gayretlerini bitmez bir enerjiye dönüştürme zamanı.

Ramazan ayı; güzel ahlakı, hayat tarzına dönüştürerek yaşanılan günleri sultanlaştırma zamanı.

Ramazan ayı; Allah’a şükür, Yaratan’a ve yaratılana sevgi ve halis ibadet zamanı.

Ramazan ayı; eksiklerimizi, yanlışlarımızı gidermek anlamında, “Kur’an ayında” Kur’an-ı Kerim’i yeniden inceleyip özümseme zamanı.

Evet; ramazan ayı; oruçlu günlerin, sözde değil özde yaşanarak değerlendirilmesi halinde “Nasip ayına” çevrilir ve “sultanlaşır”

***

Bilmeliyiz ki bu güzel ayımızın manevi atmosferi; riyanın, gösterişin, israfın izleriyle incinir. Ancak; şükür, sabır, infak ve hoşgörü gibi davranışlarla renklenir. O halde bu fırsatı değerlendirmeli, “Emrolunduğu gibi dosdoğru olmak” üzere öz eleştiri yapmalıyız.

Asla bu ayı, bazı zaaflarımızı öne çıkartmak için bir fırsat olarak görme yanlışına düşmemeliyiz!

Nasıl? dediğinizi duyar gibiyim

Bu güzel ay,

*Her yanından israf damlayan çılgın iftar sofraları hazırlamak için

*Abuk subuk soruların ulu orta sorulabilmesi ve bu iş olsundan sorulara, kurulan platformlarda çabuk çabuk fetva vermek için

*Gösteriş ve riya dolu yardımlar için

*En doğrusunu ben bilirim havasını basmak için

*Dini ya da maddi gücümüzü kullanıp egomuzu tatmin etmek için

*Kendisinde var olduğunu düşündüğü güçleri kullanıma sokup maddi kazanç sağlamak için

*Tuttuğu orucu hissettirmek ihtiyacını sesine ve saldırganlığına yüklemek için

*Pide, pastırma ve hurma gibi bazı ürünlere saldırmak için

*Gün boyu orucun korumasında olan midemizi, iftar ve sonrasında çatlar seviyesine getirmek için

*Kısaca ayın manevi havasından yararlanarak her türlü istismarı yapmak için

***

Fırsat değildir. Olmamalıdır.

***

Orucumuzla;

Gösteriş yapmadığımız…

İstismarına yönelmediğimiz…

Toplumsal dayanışmaya adandığımız…

Kur’an-ı Kerim’i anlamaya çalıştığımız…

Verimli bir ay geçirmemizi diliyorum.