Bir muhabirin (kendime hiçbir zaman gazeteci diyemedim) meyvesi iktidardır. Yanlışı ona yükler, doğruyu onda bulmaya çalışır. Bulamadığında iktidarın yanlış tutumda olduğunu ifade edenlerden demeç alarak uyarmaya çalışır.. Bu günümüzde siyasetle ilişkilendirilir ama bu her alanda böyledir.
Örneğin spor.. 8-9 aylık spor muhabirliği sürecimde Trabzon amatör sporuyla ilgili çeşitli yazılar yazdım. Birçok olumlu olumsuz eleştiri aldım.. Bunların benim gelişmemde yardımcı olacaklarına inandığım için tüm eleştirileri başımın tacı olarak benimseyerek kulağıma küpe olarak tuttum.
Özellikle de alt yapı maçları ile gerek ASKF’yi gerek Hakemler Derneği’ni eleştirdim. Çünkü bana göre yanlışlıklar var ve halen daha devam ettiğini vurguladım..
Ancak gel gör ki bir kademe üstünde de aynen bunlar devam ediyor..
Bölgesel Amatör Lig.. Nam-ı değer BAL..
Hangi BAL takımı yetkilileriyle konuşursam konuşayım statü aşağı statü yukarı.
Eee haklılar da..
Ciddi anlamda muazzam paralar dönüyor. Hem de profesyonel olmayan bu lig için..
Trabzon Kanuni bir nebze olsa da Maçkaspor ve özellikle Zağnosspor’un harcadığı paralar dudak ucuklatan cinsten.
Ne için? 3. Lig’e adım..
Eee ne oluyor peki.. Şampiyon olamazsan Trabzon 1. Amatör Küme’ye düşülüyor.
Bu ne kadar mantıklı..
Bu sadece Trabzon takımlarıyla da ilgili bir husu değil. Örneğin Iğdır Araspor şampiyonluğun en büyük adaylarından birisiydi. Ligi Araklı 1961 takımıyla aynı puan ve ikili averajla bitirdi. Sonrasında Araklı ekibiyle maçı yaptı mağlup oldu hooop kendi ilinde küme düşmeme mücadelesi verdi.
Bu mudur adalet?
Her yetkili ağız birliği yapmışcasına 4. Lig diyor. Bu ligin daha zorlu  ve profesyonel bir lig olması gerektiğini ifade ediyor. Olmadı, belli başlı futbol lokomotifi olan illerin önceliği olması gerekliliğini savunuyorlar..
Kulak veren var mı?
Yok..
Çözüm getiren var mı?
Yok ..
Uğraşan var mı?
Yok..
Kime ne anlatmaya çalışıyorsak!..
Demek ki “desinler” veya “demesinler” sadece bizim şehrimize has bir şey değilmiş..