Ben deniz bu balık katliamları konusunu yıllardır bu köşelerden yetkililere ağlayarak sızlayarak ilettim. Türkiye’de, özellikle Karadeniz’de balık katliamı başını almış gidiyor.

Bu denizlerde ne yazık ki balık rezervlerimizin balık kapasitesinin en az üç misli fazla deniz avcılık filosu var. Yani bu adamlar bıraksanız bir yılda Türkiye’nin üç yıllık balık rezervini avlayıp bitirirler.

Ben bu konuda içişler bakanımız, özellikle Doğu Karadeniz illerimiz valilerini, belediye başkanlarını, Garnizon komutanlarını sahil güvenliğin görevin yapması konusunda Allah rızası için göreve davet ediyorum.

Ben deniz bu satırları sıradan bir köşe yazarı olarak yazmıyorum.

Vesikalı, tescilli Gırgır, Molozma ve dip ağı kullanım ruhsatı olan, yıllarca Trabzon’un Yomra ilçesi balıkçılık kooperatif başkanı, Doğu Karadeniz Balıkçılar Birliği yönetiminde görev yapmış ve bu sorunları yönetim artı istihsal ve avcılık konusunda uzman bir kişi olarak yazıyorum.

Tüm av yasağı tedbirlerine rağmen halen balıkçı manavların tezgâhlarında ve semt pazarlarında 8 Cm’lik Barbun, 8-10 Cm boyunda ve hiçbir gıda özelliği olmayan Mezgitler, hakeza üzerlerinde et dahi teşekkül etmemiş Kraça(İstavritler) cayır cayır satılıyor. Bidayetteki yazılarımda bunları reimleri ile işa etmiştim. Kaldı ki bunlar nesli tehlikede olan türlerin başında gelen balıklarımızdır.

Bu balıklar kıyı ağları ile değil gırgır veya Trol ile avlanıyor. Hani bunlara av yasağı vardı?

Özellikle Samsun’la Trabzon arası yasak olmasına rağmen Gırgır motorları geceleri cayır-cayır çalışıyor. İşin en enteresan tarafı ne biliyor musunuz?

Bu pazarlarda satılan balıkların teamüllere uygun olmayışı bir tarafa, denize  dökülen ve öldürülen balıklar ise bu insanların geleceği ve hayati gıdası olması dolayısı ile kat be kat daha fazla.

Özellikle, “Trabzon valimizden” bu konuda ilgi rica ediyorum.

Allah rızası için bu işe devletin gücünü gösterin.

Üç beş deniz korsanına sebep tüm halkın geleceğini ipotek altına aldırmayın.

Sizleri, yetkilileri uyarıyorum hiçbir yere bakmasanız Pazar günleri Çukurçayır semt pazarına gelin de rezaleti görün.

Artık denizlerimiz bitti devletimizin ne yazık ki bu konulara eğilmesi gereken birimleri görev yapmayıp bedava maaş almaktadırlar.

Sayın valim, bu konularda Tarım il müdürlüğü ile istişare etmek istediğimi telefonla ilettiğim halde bana cevap dahi vermediler.

Halkın ve çocuklarımızın geleceği bu denizlerde, beslenmeleri bu sektörde yatmaktadır.

Bu gidişle 10 yıl sonra denizlerimizde bir tek balık kalmayacak.

Üstelik devlet bu motorlara ve sahiplerine hem maddi teşvik hem de mazot desteği vermektedir.

Terör sadece karada ve havada değil ne yazık ki denizlerimizde de habire sürmektedir.