Bugün arife, yarın inşallah mübarek Kurban Bayramımızı idrak edeceğiz. Eskisi gibi belki aylarca sadece “bayramlarda” giymek için özenle sakladığımız elbiselerimiz olmayacak, ellerini öpüp bayram harçlığı almak için sabırsızlandığımız ninelerimizin, annelerimizin, dedelerimizin çoğu bizim neslin arasından ayrıldığı için onların sadece mezarlarını ziyaret edip, dualar okumakla yetineceğiz.

Bayram günü elimize; dede, “bayramın mübarek olsun” diyerek sarılan canlarımızı görünce, kalan ömrümüzün değerini bir kez daha düşünmeye başlayacağız. Bayramın sevinci, elimize sarılacak her yakınımızın kutlaması ile buruk bir duyguya dönüşecek!

Zamanında, büyüklerimizin yaşadıklarını, “benim yaşıma geldiğinde anlarsın” ikazlarını daha iyi anlamaya çalışacağız. Büyüklere gösterilen saygının, yakın akrabalar ve dostlarla paylaşılan bayram sevincinin ne büyük bir nimet olduğunu daha iyi kavrayacağız. Küçükken hayat sermayemiz olarak görüp, iyi yetişmeleri için elimizdeki bütün imkânları seferber ettiğimiz evlatlarımızı, kendi evlatları ile karşımızda görünce; bir kere daha sitem edeceğiz geçen zamana! Öyle ya, hiç büyümeyeceğini düşündüğümüz evlatlarımızın, kendi yavruları ile ve ayni düşüncelerle karşımıza gelmiş olmaları, ne garip bir döngüdür diye düşündürecek bizi!

Büyük şehirlerin, ilçelere, köylere akıp boşanmasının, ne mükemmel bir duygu olduğunu anlayacağız. Başkaca hiç bir düşüncenin gerçekleştiremeyeceği bu muazzam toplumsal hareketliliğin ve kucaklaşmanın ardından, bize düşenin sadece, bu büyük buluşmayı ihsan eden yaratana, bir kere daha şükredip, hamt etmek olduğunu anlayacağız.

Bunu fırsat bilip, yumruklarımızın sıkılı kaldığı insanlara ve yakınlarımıza, sebebi ne olursa olsun kollarımızı ve gönüllerimizi sonuna kadar açacağız, açmalıyız doğrusu!

Bayramlar, toplumsal ve ailesel dargınlık ve kırgınlıkların düzeltilmesi için altın fırsatlardır. Bu fırsatları iyi değerlendirerek, teknoloji kültürünün doldurduğu, olumsuz siyasi düşüncelerin kirlettiği gönül dünyamızı aslına çevirmeyi ihmal etmemeliyiz!

Bilmeli ve hiç unutmamalıyız ki; fırsatlar insanların ayağına karınca hızıyla gelir ama ışık hızı ile gider. Bayramları fırsat bilip, sevgi ve saygımızı en üst seviyeye çıkarmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle, okurlarımızın, milletimizin, vatan için çırpınan her yürek ile, “Türkİslam” aleminin mübarek Kurban Bayramlarını kutluyor, bayramın; milletimize ve insanlığa, huzur, barış ve kardeşlik getirmesini diliyorum.