Kentimizin yetersiz altyapısı, sistemsiz büyümesi ve ulaşım yoğunluğunun artışı beraberinde ‘kaos’ diye nitelendirilecek birçok trafik sorununu getiriyor. Bunu ben değil araştırmacılar ve üniversiteler aracılığıyla konun uzmanları söylüyor. Trafik yoğunluğunun giderilmesi yönünde varılan sonuçlar ise yıllardır söylenen ancak bir türlü yerine getirilmeyen yerel yöneticilerin vaatlerinde gizli. 

Otopark planlama, toplu taşımaya yönelme ve kavşak projeleri 3 dönem seçilmiş yerel yöneticilerin vaatleri arasında yer almıştır. 

Trabzon, Ak Parti belediyeciliği ile 12. yılını (2024 yılında çeyrek asır olacak) devam ettiriyor. 1. dönem, Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu 2009 yılında 61 proje ile Trabzonlunun karşısına çıktı. 

Raylı sistem parlayan yıldızıydı Orhan Bey’in. 

Hatta proje tanıtımında perdeye yansıtılan videoda Atatürk Alanı’ndan eski belediye binasına doğru ilerleyen tren coşkuyla alkışlanmıştı. 1. döneminde Boztepe teleferik projesiyle beraber raylı sistem ne kadar gündeme gelse de Orhan Bey sessizliğini korudu. Yine projelerinin arasında bulunan, kent trafiğinin kilitlenmesinde en büyük rolü oynayan kavşaklar Çömlekçi ve Değirmendere hakkında çeşitli dönemler konuşsa da, hiçbir çalışmayı faaliyete geçirmedi. Bilmem kaçıncı projesi olan katlı otoparklar konusu ise büyük eleştirilere sebep oldu.

AK Parti belediyeciliği 2. dönemine geçerken muhalif adaylar raylı sistemi tekrar gündeme getirilip projelerine eklediler. Sayın Gümrükçüoğlu hafif raylı sistemin alt yapıya uygun olmadığı tezini savunarak, bu projelerin olanaksız olduğunu yazılı ve sözlü basından defalarca açıkladı. 

Katlı otopark projesi 2. dönemde ihaleye çıkarken, kavşaklar konusu Erdoğdu yolu ve Kanuni Bulvarı projelerinin gölgesinde kaldı.

“Kent trafiği rahatlayacak” denilerek Reşadiye Kavşağı denilen garabet, kentin tarihi surlarının önüne dikildi. Şüphesiz Erdoğdu yolu ve Kanuni Bulvarı kentimiz için önemli iki eserdir ancak trafik yoğunluğu için yeterli değildir. 

Gümrükçüoğlu 2. döneminin sonlarına doğru raylı sistem hakkında “U dönüşü” yaparak kolları sıvadı. Kendisiyle yaptığım bir röportajda Belediye Başkanlığı’nı bırakmadan raylı sistem projesini başlatacağını, Samsun Büyükşehir Belediyesi’yle bir protokol oluşturduklarını üzerine basa basa söylemişti. Maalesef bu projeye hiçbir adım atılamadan kendisi Belediye Başkanlığı’ndan ayrılarak ekip arkadaşı Murat Zorluoğlu’na yerini bıraktı.

Belediyecilik kentin kaynaklarını, kentin yararına kullanmak olarak bilirim ben. 10 yıl boyunca “Ben küçük projeler değil Demiryolu, Güney Çevre yolu gibi büyük projelerin peşindeyim.” sözlerini Orhan Bey’den bolca duyduk. Devlet projelerinin takibi yükümlülük ancak, kentin sorunlarını seyretmek yerine çözüm bulmak en büyük yükümlülük. Görüyoruz ki 3. dönemin ikinci yılında Murat Zorluoğlu kolları sıvamış, alt yapı çalışmaları ile kenti görmeye başlamış. Ancak öncelikleri var bu kentin sayın başkanım, öncelikleri. Bu öncelikleri görmenizi ve çözüm yollarını üretmenizi bekliyoruz artık. Trafik sorunu bir yara, otopark sorunu bir yara, raylı sistem bir yara. Faroz ve Ganita projelerinizin görselleri ne güzel ama ne bileyim trafiğe çözüm olsun.

BAKANIN ŞİRKETİ
Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan sonunda bir açıklama yaparak Nanoksia Biyoteknoloji şirketinden 507 bin 880 liralık ürün alındığını doğruladı. “Piyasa fiyatlarından oldukça aşağıda, usulüne uygun bir biçimde gerçekleştirildi.” açıklaması yapan Bakan, gazetecileri suçlamayı da unutmadı. Yapılan haberlerin gazeteciliğin objektif anlayışa sığmadığını, olayın çarpıtıldığını, yanıltıcı ve art niyetli olduğunu söyledi. Dünyanın neresinde olursa olsun Bakan’ın kendi bakanlığına mal satması gazeteci için haber, ülke için skandaldır. Gerekli soruşturmalar yapılmalıdır.