Siyaset yapmıyor, silah ve sigara şirketleriyle bu zamana kadar hiç çalışmadı. Bu 3S kurularını yıllar boyunca istisnasız uygulamaya devam ediyor. Onu tanımaya değer tarafı da tam bu noktada başlıyor. Size son zamanlarda sayıları giderek azalan, belki de adını ilk defa duyduğunuz bu ülkenin nadir Elit kadın karakterlerinden birini yazacağım.

Türkiye’de ‘Halkla İlişkiler’ denince akla gelen ilk isimdir. Betul Mardin, 1995 yılında Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği’nin (IPRA) başkanı oldu. İki yıl sonra ‘üstat’ anlamına gelen ‘Member Emeritus’ unvanını kazandı. IPRA Geçmiş Başkanlar Konseyi’ne başkan seçildi. Discover Turkey (Alaeddin Asna ile, 1970), Değerli Dostum (1994) adlarıyla iki kitap yazdı. Türkiye’de uluslararası anlamda komşularıyla geçinmesinde güçlüğü fark edip ‘Ülkelerin Komşularıyla Geçinmesinde Halkla İlişkilerin Önemi’ adıyla ilk halkla ilişkiler seminerini düzenleyerek, bütün ülkelerin temsilcilerini ülkeye getirdi. Belki de bu sayede Türkiye’de modern ve uluslararası turizmin önünü açtı.

Uluslararası platformda öyle hızlı yayıldı ki ismi, artık katıldığı toplantılarda parmakla gösterilecek kadar tanınıyordu. Belli bir süreden sonra halkla ilişkiler camiasında bir unvan kazandı. Ona Halkla İlişkilerin Annesi diyeceklerdi. Bugün hala dünyanın en iyi 16 “Public Relations” Halkla İlişkiler uzmanından biri olarak kabul ediliyor. Bugün bile yaşına rağmen bilgece ve zarafetle nasıl genç düşüncülere sahip olunur gösteriyor. Kadınlara verdiği 10 öğüt bu ülkenin bütün kadınlara ders olarak verilmelidir. Buraya o öğütlerden iki tanesini not olarak bırakıyorum. ‘Bazı şeyleri kabul edeceksin. Bütün kadınların seni sevmesine imkân yok! Demek ki bazı kadınlara dikkat edeceksin. Erkeklere gelince, aynı anda birkaçını sevmeyeceksin. Ama onların böyle bir yeteneği olduğunu bileceksin!’

Karanlığa gömülmüş, zamana yenik düşmüş hatta yok olmaya ramak kalmış bir anınıza ışık tutmak adına kendinizle olan iletişimi bırakmayın. Dönüşüme direnmek yerine onunla yol alın. Sahip olduğunuz becerinin kabiliyetin farkına varın, farkına varılması için mücadele edin. ‘Ormanda öten bir kuşu kimse duymaz ise o kuş hiç ötmemiş demektir’ İnsan fark edilmeyi bekleyerek değil farkını kendisi yaratarak var olur. Ben buna kalabalığın için var olmanın bilinci diyorum. Bu ülkede kadınların Betul MARDİN gibi alfa kadın öncüler ile tanıştırmak gerekiyor. Çünkü bu ülkenin güzel insanlarının buna ihtiyacı var. Kendini bulma yolunda daha henüz 4 yaşında konuşama problemi yaşayan küçük bir kız çocuğunun hikayesinin Dünya başkanlığına uzanan hikayesini hepimiz bilmek zorundayız. Çünkü Betul Mardin diyor ki; ‘İnsana dokun, bilgi ver, şefkat göster. İyilik yap, başkalarının mutluluğunu önemse ve ne iş yaparsan yap en iyi şekilde yap. Kimse için değil, bunu kendin için yap. Bu sana saygının sevginin bütün kapılarını açacak.’ Siz siz olun farklı olmak için değil, kendiniz olmak için mücadele verin. Kimse görmezse siz kendinizi görerek farklı olduğunuzu, kıymetli olduğunuzu anlayacak ve kendinizi sevmeyi başaracaksınız.