Yüksek rakımı, temiz havası, kirlenmemiş toprağı ve sıra dışı iklim yapısıyla topraklarında yetişen sebze ve meyvelerin ayrı bir aroma ve lezzeti olan Gümüşhane’de yaklaşan kış mevsimi öncesinde elmalar toplanarak ahşap sandıklara dolduruluyor. Hakkında onlarca yüksek lisans tezi hazırlanan, adına türküler yakılan Gümüşhane elmalarında hasat mevsiminin son günleri yaşanıyor. Ekim ayının son günlerinde “göbek" elmasıyla son bulacak hasat, yüksek rakımlı bölgelerde ise daha önce tamamlandı.


Merkeze bağlı Boyluca köyünde eşiyle birlikte yıllar önce Almanya’dan gönderdiği paralarla diktirdiği elma ağaçlarının hasadını gerçekleştiren 80 yaşındaki Hacı Günday, merdiven yardımıyla çıktığı ağaçlardan topladığı elmaları sepetlere dolduruyor. Eşi Aliye Günday ise sepetteki elmaları içerisine gazete kağıdı serilen ve kış boyunca “elma damı” denilen soğuk bir alanda saklayacakları yere konulmak için yapılan ahşap sandıklara diziyor.


Gümüşhane elmasının oldukça meşhur olduğunu, mevsimlerin değişmesi ve çevresel faktörler nedeniyle son yıllarda verimlerinde düşüş olduğunu kaydeden Hacı Günday, elma ağaçlarını Almanya’da gurbetçi olarak çalıştığı dönemde para göndererek diktirdiğini söyledi. Her yıl bu mevsimlerde topladıkları elmaları topladıktan sonra komşularına verdiğini ve sattığını ifade eden Günday, “Göbek elması, misket, gelin elması, susuz elması burada meşhur elmalarımızdı. Eskiden Gümüşhane elmasını kendimiz yetiştiriyorduk. Kendi çekirdeğimizden dikiyorduk” dedi.
Eskiden araç yolu olmadığı zamanlarda at kervanlarıyla elmaların sandıklara doldurularak Trabzon limanına, oradan da gemilerle İstanbul’a gönderildiğini söyleyen Günday, “Elma diğer meyveler gibi değil. Ekimde topladığın elmayı nisan, mayıs ayına kadara saklayıp tüketebilirsin. Eskiden meyve damları vardı. Elmalar sandıklara doldurulur ve bodrumlardaki meyve damlarına konulurdu” diye konuştu.


Elmanın Gümüşhane’de eylül ayından sonra güneşin etkisiyle kızardığını ve ekim ayında da hasadının yapıldığını ifade eden Günday, “Eylül ayından sonraki güneş elmaya renk verir, tadını verir. Ayrıca elmaya kırağı vuracak. Kırağı vurduğu zaman elma daha güzel tatlılaşır. Eskiden elma takas yapılıyordu buğdayla. Bir kot buğday bir kot elma ederdi” şeklinde konuştu.


Eşinin topladığı elmaları itinayla sandıklara yerleştiren Aliye Günday ise, “Biz doğduk büyüdük köydeyiz. Meyvemiz, tarlalarımız vardı. Babam bize bunlarla baktı. 64 yıldır evliyim. Geldim geleli tarlaları biçer, elmaları toplar satarız, akrabalarımıza dağıtırız” dedi.
Bir zamanlar elma bayramı yapılan, Elma Satış Kooperatifi kurulan Gümüşhane’de İstanbul’a gönderilen elmalar İstiklal Caddesi'nde “Gümüşhane elması” adıyla satılıyordu.

Editör: Haber Merkezi