Azerbaycan yıllar yılı (SSCB) yani Rusya'nın hegemonyası altında inim inim inleyen soydaşlarımız 1991 yılında Rusya'nın dağılmasıyla küçük küçük devletler halinde sözde bağımsızlık kazanmışlardır. Ama bu bağımsızlıktan kısa bir süre sonra Rus tankları Azerbaycan'ın başkenti Bakü yeniden işgal edilerek binlerce Azerbaycan kardeşlerimizi tanklarla ezerek katletmişlerdir.

Tabi ki dilek olay seksen sene Rus komünizm pençesi altında çok zor yaşam şartlarıyla hayatlarını idam etmekte idiler. O dönemde Azerbaycan öyle Rusya'ya bağlıydı ki, şu anki cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev'in babası sayın Haydar Aliyev Sovyet Rusya'nın en köklü en etkili olan Polit Biro, (KGB) gibi gizli ajanı olarak yılı Sovyet adına ölene kadar çalışmıştır.

O derece Azerbaycan Rusya'nın bir parçası durumunda idi.

Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı olduktan sonra, Azerbaycan kısmen ayakları üzerine durmaya başladı. Tabi bu durum Rusya'nın işine gelmiyordu.

Şu da iyi biliniyor ki, 30 sene önce Rusya Ermenistan'ı ayağa kaldırıp Azerbaycan topraklarına saldırarak Karabağ ve Hocalı'da çok büyük katliamlar yaptırıp Ermenistan'a oralar peşkeş çektirilmiştir.

Azerbaycan eski Azerbaycan olmadığını gören emperyalist güçler şimdi tekrar Ermeniler'i ayağa kaldırıp durup dururken Azerbaycan topraklarına şiddetli saldırmaktadırlar. Azerbaycan'dan 3 milyon nüfuslu olan Ermenistan toprak alma peşinde, daha da ilerisi Azerbaycan'ın bölüp parçalayıp yutulabilecek lokmalar haline getirip bölgesinde güç olmaktan çıkarmaya çalışmaktadırlar.

Bütün emperyal güçlerin gayreti olsa bile asla Ermenistan başaramayacaktır. Mahvolup perişan olacaklardır. Bütün bu saldırıları Ermenilerin kendi kendilerine yapmadıklarını hatta yapamayacağını dünya alem bilmektedir. Yukarıda da belirttiğim gibi emperyal devletler Ermeniler'e sürekli silah ve mühimmat satmakta ve tabi bunun neticesinde yardım eden bu güçler kendi ekonomilerini canlı tutabilmektedirler. Siz bakmayın yalandan yere Ruya'nın araya girip ateşkes yapmak istemesini, zaten Ermeniler an itibariyle buna uymamışlardır.

Üstüne üslük, İran Cumhuriyetine ne demeli, onlarda Azerbaycan kardeşlerimize karşı Ermenileri açık bir şekilde desteklemektedirler. Fırsattan istifade onlarda kendi ekonomilerin geleceğini garantiye almak, ağır silahlar ve mühimmatlarla Ermenilerin yanında yer almaktadırlar.

Bilmekteyiz ki, Ermenilerin ne kadar zalim ne kadar sadist ruhlu olduğunu biz Türk milleti olarak çok iyi bilmekteyiz; o kadar ki, ülkemizin herhangi bir köşesinde bir kişi nahoş bir olaya sebep olduğunda, “Sen bunu nasıl yaparsın Ermeni misin?” deriz.