TCMB Başkanı Kavcıoğlu, video konferans yöntemiyle “Enflasyon Raporu 2021-II" bilgilendirme toplantısına katıldı. Kavcıoğlu, iktisadi faaliyetteki güçlü seyre rağmen istihdam artışının büyümenin gerisinde kaldığını ve işsizlik oranlarının yüksek düzeylerini koruduğunun görüldüğünü ifade ederek, “Yılın ikinci yarısında yurt dışı ve yurt içinde aşılama sürecinin devamıyla birlikte salgına bağlı olumsuzlukların hafiflemesi, böylelikle hizmet sektörlerine yönelik görünümün iyileşmesi ve turizmin hız kazanmasıyla istihdam imkânlarının da genişlemesi beklenmektedir” diye konuştu.

Salgının belli hizmet sektörlerinde istihdamı sınırlayıcı etkisine karşılık sanayi firmalarının yatırım iştahının olumlu sinyaller verdiğini söyleyen Kavcıoğlu, 2020 yılının ikinci yarısında toparlanmaya başlayan yatırım talebinin yılın ilk çeyreğinde güç kazandığını aktardı. Kavcıoğlu, “Bu dönemde yatırım amaçlı kredi talebinin arttığı ve büyük firmalarda daha belirgin olmak üzere yatırım eğiliminin güçlendiği görülmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Kavcıoğlu, ihracatın yılın ilk çeyreğinde bölge ve sektörler genelinde yayılarak artışını sürdürdüğünü belirterek, “Hem Avrupa hem de Avrupa dışına yapılan ihracat olumlu bir performans sergilerken, küresel düzeyde imalat sanayiindeki güçlü seyrin devam etmesi, dış talep ve ihracat görünümünü desteklemektedir” ifadelerine yer verdi.

“Altın ithalatı kademeli bir yavaşlama eğilimine girmiştir”
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, güçlü iç talep ve artan uluslararası emtia fiyatlarının ithalat faturasını olumsuz etkilediğini ifade ederek, “Altın ithalatı ise özellikle ocak ayının ikinci yarısından itibaren kademeli bir yavaşlama eğilimine girmiştir. Yüksek frekanslı veriler, geçtiğimiz yıl dış dengedeki bozulmanın önemli bir bileşeni olan altın ithalatının mart ayında tarihsel ortalamalarının altına indiğini göstermektedir. Bu eğilim, dış ticaret hadlerinin cari denge üzerindeki olumsuz etkisini hafifletmektedir” dedi.

“İhracatın ithalatı karşılama oranının tarihsel ortalamasının yüzde 80-90 bandında istikrar kazanmış olması kritik önem arz etmektedir”
Yılın ilk çeyreğinde yataylaşan yıllıklandırılmış cari dengenin yılın ikinci çeyreğinden itibaren iyileşmeye başlayacağına işaret ettiğini dile getiren Kavcıoğlu, yılın ikinci yarısında ise aşılamanın olumlu etkisiyle vaka sayılarının hem yurt dışında hem yurt içinde azaldığı bir görümünün turizm faaliyetlerini ve dış dengeyi destekleyeceğini öngördüğünü ifade etti.

Kavcıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Salgına bağlı uluslararası kısıtlamalar ve arz sıkıntıları bazı sektörlerde ihracat imkânlarını önemli ölçüde genişletmiş, tedariklerin ülkemize kaydırılması neticesinde hazır giyim ve tekstil başta olmak üzere belli sektörlerde ihracat ilave bir ivme kazanmıştır. Öte yandan tedarik sorunları, başta otomotiv olmak üzere bazı sektörlerde ham madde ve ekipman yetersizliğine yol açarak küresel eğilimlere paralel şekilde üretimi ve ihracatı etkilemektedir. Yılın ikinci yarısında salgına bağlı koşulların iyileşmesiyle arz kısıtlarının da zamanla giderileceğini tahmin ediyoruz. Bu gelişmeleri birlikte değerlendirdiğimizde öngörülenin üzerinde bir performans sergilediğimiz ihracat tarafındaki gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranının tarihsel ortalamasının belirgin şekilde üzerine çıkarak yüzde 80-90 bandında istikrar kazanmış olması ve bunun sürekliliği, sağlıklı bir dış denge ve makrofinansal istikrar açısından kritik önem arz etmektedir. Küresel finansal koşulların sıkılaştığı bir konjonktürde toplam talebin hız ve kompozisyon bakımından ılımlı ve dengeli bir seyir izlemesi, dış denge kanalıyla finansal istikrar ve fiyat istikrarını destekleyecektir.”

Kredilerin büyüme hızı ve kompozisyonunun kritik önemde olduğunu belirten Kavcıoğlu, 2020 yılının üçüncü çeyreğinden başlayarak atılan parasal sıkılaştırma adımlarına ve koordineli olarak yürütülen diğer politikalara bağlı olarak kredi büyümesinin önemli ölçüde yavaşladığını söyledi. Kavcıoğlu, ocak ayı sonlarından itibaren ise kredi büyümesinin yeniden artış eğilimine girdiğini aktardı. Son dönemde ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlenirken finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen bireysel kredi büyümesinde yükseliş eğiliminin sürdüğünü ifade eden Kavcıoğlu, şunları söyledi:

“Bu dönemde ihtiyaç kredileri de görece yüksek bir oranda artarken, konut kredileri geçen yılın son çeyreğinde kaydettiği yavaşlamadan sonra zayıf seyretmektedir. Ticari kredilerdeki artışın ise güçlü seyreden faaliyete bağlı olarak işletme sermayesi amaçlı kullanılmasının yanı sıra, son dönemde giderek daha fazla oranda yatırım amaçlı olarak kullanılması, verimlilik ve sürdürülebilir büyüme açısından memnuniyet vericidir. Merkez Bankası orta vadeli enflasyon görünümüne ilişkin yukarı yönlü riskleri dikkate alarak mart ayında önden yüklemeli ve güçlü bir parasal sıkılaştırma yapmış, nisan ayında ise sıkı politika duruşunu korumuştur. Geçtiğimiz üç aylık dönemde Merkez Bankası fonlaması sade bir operasyonel çerçevede açık piyasa işlemleri ve swap işlemleri kanalıyla yapılmış, gecelik faizler Merkez Bankası politika faizi etrafında oluşmuştur.”

“Aylık enflasyon rakamları henüz arzuladığımız ölçüde bir yavaşlamaya işaret etmemektedir”
Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu 2020 yılı sonuna kıyasla arttırdığını, enflasyon eğilimlerinin ise bir miktar iyileşmeyle yüksek seyrettiğini aktaran Kavcıoğlu, “Enflasyon eğilimi, temel mallarda birikimli döviz kuru etkilerinin zayıflamasıyla bir miktar gerilerken, işlenmiş gıda ve hizmetlerde yükselmiştir. Enflasyon eğiliminin nisan ayında da iyileşmeye devam etmekle birlikte yüksek düzeylerini koruyacağını öngörmekteyiz. Mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyon rakamları henüz arzuladığımız ölçüde bir yavaşlamaya işaret etmemektedir” dedi.

2021 enflasyon tahmini yüzde 12,2
TCMB Başkanı Kavcıoğlu, 2021, 2022 ve 2023 yıl enflasyon tahminlerine ilişkin ise şunları söyledi:

“Temel varsayımlarımız ve kısa vadeli öngörülerimiz çerçevesinde politika faizinin güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği bir görünüm altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağını öngörüyoruz. Bu çerçevede enflasyonun 2021 yılı sonunda yüzde 12,2 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yılı sonunda yüzde 7,5'e ve 2023 yılı sonunda ise orta vadeli hedef olan yüzde 5 seviyesine gerileyerek istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz.”

“Politika duruşu, orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir”
Kavcıoğlu, para politikası duruşunun enflasyon görünümüne yönelik yukarı yönlü riskler dikkate alınarak temkinli bir yaklaşımla kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarı hedefine ulaşılması odağına belirleneceğini belirterek, “Bu doğrultuda politika duruşu, enflasyon gelişmeleri ve enflasyon beklentileri dikkate alınarak dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve orta vadeli hedeflere ulaşıncaya kadar bunun sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edilecektir” dedi.

Sıkı parasal duruşun enflasyon beklentilerini, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi göreceğini ifade eden Kavcıoğlu, “Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli hedefimize ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi