Çocukluğumdan, gençliğimden buyana Trabzonspor, bütün Anadolu’daki insanlar gibi bende de aynı duyguları yaşatmıştır.

Direniş, başkaldırış, ezilenlerin gür sesi, ezenlere güçlü bir haykırıştı Trabzonsporlu olmak.

Uzun süreden beri her fani Trabzonsporlu gibi ben de Trabzonspor’un kötü yönetildiğinden dolayı mahcup,  mahzun ve haliyle utanç ve üzüntü içerisinde büyük bir sıkıntı çekmekteyim.

Zor durumdaki futbolcuların parasını başka bir futbolcu veriyor.

Olcay Şahan, futbolculuğundan çok menajer olan abisine Trabzonspor’un gençleri Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir üzerinden olumlu katkılar yapıyor!

Zaten geçtiğimiz günlerde bir röportajını okuduğumuz menajer abi de, Yusuf’u Avrupa’ya pazarlamak üzere olduğunu itiraf ediyor.

Ersun Hoca diye birisi geliyor, oğlunun menajerlik işlerini Trabzonspor üzerinden görüyor.

Bir futbolcu geliyor, abisine menajer yardımcısı gibi asist yapıyor!

Şu güzelim kulübü bu hale nasıl getirdiniz?

Trabzonspor menajer çiftliği mi oldu?

***

Saha sonuçları, kongre, FIFA'dan gelen transfer yasağı, ekonomik darboğaz derken şimdi de alt yapıda ki ağzı daha süt kokan çocuklar bile Trabzonspor'a şart koşuyor yeni sözleşme için...

Top bugün girmez yarın girer kaleye sahayı çözersin...

Para bugün yoksa yarın vardır borç harç alırsın bir şey yaparsın...

Ceza mı geldi, gelsin iyi tarafından bakarsın, yapmayıveririz bir dönemde transfer dersiniz..

Kongre mi?

Çıkar bir yiğit anlatır gerçekleri, omuz veririz o da çözülür...

Ama çocukları kaybediyoruz..

Ve de itibarımızı, duruşumuzu, karakterimizi, en önemlisi de Trabzonsporluluğumuzu.

İşte bu çözülmez...

Bu hastalığın yayıldığının ve artık son evrelere geldiğinin habercisi...

***

Sefa Akgün Trabzonspor U 19 oyuncusu...

Yani bu kulüp bu çocuğu en az 10 yıldır bakıyor, besliyor antrenman veriyor umut bağlıyor...

Şimdi de çağırmış demiş ki, “Oğlum gel sen yeteneklisin seninle profesyonel sözleşme imzalayacağız”

Sevinçten havalara uçması gereken bacaksızın cevabına bak:

“Benim yabancı menajerim var onunla görüşün”

Oysa eski efsane futbolculardan çok dinledik.

Kenen Abi’nin (İskender) mağazasında sözleşme imzaladıktan sonra sorardık, “Abi ne kadar alacağız” diye

“Antrenmana gidin la, ben kaç lira alacağınızı babalarınıza söylerim” derdi.

***

Kaptan Cemil duyuyor musun sana söylüyor bu çocuk...

Kadir Özcan sana da...

Ve daha nicelerine…

Yazık yazık...

Önce anne babasına yazık, böyle bir çocuk yetiştirdikleri için.

Sonra da sana yazık Sefa efendi!..

Daha durun Menejer Hans'ın cevabı da var...

“Yusuf Yazıcı ne kadar alıyorsa biz de onu isteriz aksi halde sözleşme uzatmayız.”

***

Buyurun, kulübü getirdiğiniz hal bu işte.

Bıraktık 50.yıl şampiyonluğunu.

Vazgeçtik kupalardan da..

Paranın ve umutların yanında itibar da gitti!

Övünün şimdi eserinizle.

Hayırlı olsun!