Günümüzde ABD eksenli bir dünya istikrarsızlaştırma politikasının devamında da ülkelerde domino etkisi yaratan bir kriz dalgalanması var. İstikrarsızlık, gelir eşitsizliği, ekonomik ve sosyal sorunların peşi sıra; nüfus artışlarına rağmen ülkelerde artan üretim maliyetleri ve tarım alanından çekilmeler şeklinde günümüzde pek çok krizler yaşandı.

Üreticilerin çok zor şartlarda ve ürettiklerinin de değersizleştiği bugünlerde memleketimizin en fazla ihracat yapılan ve en çok döviz girdisi sağlayan ürünü olan fındık fiyatı açıklandı.

Fiyatın Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanması da çok olumlu bulunmuş, tüm ilgili STK ve siyasi temsilciler memnuniyet ifadeleriyle yazılı ve görsel medya üzerinden teşekkürlerini bildirmişler.

Fiyatın ürün dalda iken açıklanması olumlu ve piyasa istikrarı için doğru bir yöntemdir. Yıllardır ürün harmandan kaldırıldıktan sonra tespit edilip ilan ediliyordu; geçen yıl kasım ayında belirlenmişti. İlk defa bu yöntem üreticileri az da olsa sevindirmiştir.

Fiyatın geçen yılın yaklaşık % 20 üzerinde tespiti de olumlu bulunmuş ve üreticiler tarafında hiç yoktan iyidir tabiriyle karşılanmıştır.

Fiyatın yüksek rekolteye rağmen erken belirlenmesi de küresel güçlerin belirleyiciliğini devre dışı bırakmıştır.

Sahil kesimlerinde bayram öncesi, orta ve yüksek kısımlarda ise bayram sonrası yaklaşık 750-800 bin hektar alanda 400-450 bin üreticimizi doğrudan; esnaf ve iş dünyası ile makine ve sanayi sektörünü dolaylı olarak ilgilendiren ülkemizin ve bölgemizin en önemli İhraç ürünü fındık için gereken az da olsa yapılmıştır.

Ürünün bu dönem yağışlı ve kapalı mevsim geçişleri nedeniyle tam olgunlaşamadığı, bölgelerin olduğu unutulmamalı. Özenle toplayıp harmanlamalı ve hasadın kilo kaybı ve kalite sorunu göz önünde tutulmalı, buna göre davranılmalıdır.

Ürünün belirlenen bu fiyatının tavan fiyat olmasına zemin hazırlayan piyasa yapıcıların girişimlerine fırsat verilmemeli; TMO pozisyon alıp alım politikasını ve alt yapısını üreticiyi mağdur etmeyecek şekilde planlayıp yaptıkça fiyat istikrarını sağlayacaktır.

Ürünün belirlenen fiyatının sabit ya da yukarı hareketi üretilen ürünün mümkünse pazara geç getirilmesiyle sağlanmalıdır.

Ülke olarak NFV EXCO Dried (Dünya Sert Kabuklu Yemişler) küresel güçlerinin belirlediği fiyatlarla topyekûn mücadele etmeliyiz. Bu noktada devlet üreticinin yanında olduğunu TMO ile göstermiştir. Bu karar doğrudur ve devamı sağlanmalıdır.

Üreten ülke biz iken oturdukları yerden fiyat belirleyici olmaları dünya piyasalarında % 60 kadarı elimizde bulunan milli ürünümüz fındıkta pazar fiyatına etki edemedik yıllarca.

Geçen yıl ile bu yıl arasındaki uluslararası piyasa fiyatı arasındaki fark Türkiye ekonomisi için yaklaşık eksi 2 Milyar Dolar’dır. Bir düşünün 2 Milyar Dolar yabancıların cebinden çıkıp üreticinin cebine, yani ülkemize girecekti.

Bizde en fazla ihracat yapan çok uluslu bir firmadır. Eğer burada bir tekelleşme söz konusu ise tedbirler alınmalıdır. Fındık bir stratejik ürünümüz olup çok uluslu firmaya emanet edilemeyecek kadar değerlidir.

Bütün mesele nasıl pazarlanacağı konusunda ki eksikliklerimiz, bunu gidermek adına da doğru sistemi acilen kurmalıyız.

Üretici olarak bize düşen, fındığa hor bakmadan, onun olağanüstü bir nimet olduğunu kabul ederek hizmete devam etmeliyiz. Unutulmamalı ki fındığın yerine hiçbir ekonomi yaratamayız.